Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olarak bilinen Miraç Kandili tarihi için geri sayım başladı. Her yıl dua ve ibadetler ile geçirilen bugüne kısa bir süre kala 'Miraç Kandili ne zaman kutlanacak' cevabı en çok merak edilen sorulardan bir tanesi oldu.
Giriş Tarihi: 12 Nisan 2018 16:03Güncelleme Tarihi: 12 Nisan 2018 16:07
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
MİRAÇ NEDİR?
Miraç, Hz. Peygamber'in Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da göğe yaptığı yolculuğu ifade eder. Sözlükte "yukarı çıkmak, yükselmek" anlamındaki uruc kökünden türemiş bir ism-i alet olan mi'rac kelimesi "yukarı çıkma vasıtası, merdiven" demektir. Terim olarak Hz. Peygamber'in göğe yükselişini ve Allah katına çıkışını ifade eder.
Olay, Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya gidiş ve oradan da yükseklere çıkış şeklinde yorumlandığından kaynaklarda daha çok "isra ve mi'rac" şeklinde geçerse de Türkçe'de mi'rac kelimesiyle her ikisi de kastedilir. İslami kaynaklarda genellikle ele alındığı şekliyle mi'rac hadisesi iki safhada meydana gelmiştir. Resul-i Ekrem'in bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya yaptığı yolculuğa isra, oradan göklere yükselmesine mi'rac denilmiştir.
MİRAÇ NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİR?
Hadis kaynakları ile siyer ve delail kitaplarında isra ve mi'racla ilgili birçok rivayet mevcuttur. Buharî ve Müslim'de yer alan rivayetlerin ortak noktalarına göre olay şu şekilde cereyan etmiştir:
Bir gece Resulullah, Kabe'de Hicr veya Hatim denilen yerde iken -bazı rivayetlerde uykuda bulunduğu sırada veya uyku ile uyanıklık arası bir halde- Cebrâil geldi; göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurup kapattı. Burak adlı bineğe bindirip Beytülmakdis'e götürdü. Resul-i Ekrem Mescid-i Aksa'da iki rek'at namaz kılıp dışarı çıktığında Cebrâil biri süt, diğeri şarap dolu iki kap getirdi. Resûlullah süt dolu kabı seçince Cebrâil kendisine "fıtratı seçtin" dedi, ardından onu alıp dünya semasına yükseltti. Semaların her birinde sırasıyla Âdem, Îsâ, Yûsuf, İdrîs, Harun ve Musa peygamberlerle görüştü; nihayet Beytülma'mûr'un bulunduğu yedinci semada Hz. İbrahim'le buluştu. Sidretü'l-müntehâ denilen yere vardıklarında yazıcı meleklerin kalem cızırtılarını duydu ve Allah'ın huzuruna çıktı. Burada Cenab-ı Hak elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Musa, elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah'tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti.
Namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber'in huzur-i ilahiye müracaatı ve Musa ile diyalogu devam etti.
Bir rivayete göre Resul-i Ekrem'e mi'racda Bakara suresinin son âyetleri indirilmiş ve Allah'a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verilmiştir. Ancak bazı ayetlerin ayrı olarak nazil olmasının Kur'an'ın Cebrail tarafından indirilmesi gerçeğine aykırı düşeceği ve bu tür rivayetlerin ayetlerin faziletine hamledilmesi gerektiği belirtilmiştir.