Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
ORUÇ TUTTUĞU İÇİN ÖĞLEN DİNLENME ARASINI KULLANMAYAN İŞÇİ ERKEN PAYDOS YAPABİLİR Mİ?
4857 sayılı İş Kanunu'nun "Ara dinlenmesi" başlıklı 68. maddesinde, işçilerin dinlenme süreleri düzenleniyor. Buna göre, işçilere, 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika, 4 saatten fazla ve 7.5 saate kadar (7,5 saat dâhil) süreli işlerde yarım saat, 7.5 saatten fazla süreli işlerde 1 saat ara dinlenmesi verileceği öngörülüyor.
Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabiliyor. Dolayısıyla günlük çalışma süresine bağlı olarak işçilere ara dinlenmesi verilmesi zorunlu. Bununla birlikte, Ramazan ayı süresince oruç tutan işçilerin çalışma sürelerinde, işçi ve işverenin aralarında anlaşmaları suretiyle değişiklik yapılabilmesi mümkün.
ORUÇ TUTAN ÇALIŞANLAR RAMAZAN'DA YILLIK İZİN KULLANABİLİR Mİ?
Oruç tutan çalışanlar, diğer tüm çalışanlar gibi, hak ettikleri yıllık ücretli izinlerini Ramazan ayında da kullanabilir. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nde işverenlerce işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esasları belirlenmekte. En az bir yıl çalışmış her işçi yıllık ücretli izne hak kazanır. Mevzuatta, yıllık ücretli izinlerin Ramazan ayında kullanılamayacağına dair herhangi bir kısıtlama bulunmamakta. Özetle, yıllık ücretli izne hak kazanmış bir işçinin, usulüne uygun talepte bulunarak Ramazan ayında da iznini kullanabilmesi mümkün
RAMAZAN NEDENİYLE İŞYERİ KAPATILIP ÇALIŞANLAR YILLIK İZNE ÇIKARILABİLİR Mİ?
İşveren, belirli koşullar altında işyerini kapatıp çalışanlarına toplu yıllık izin yaptırabilir. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nin "Toplu izin" başlıklı 10. maddesine göre, öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde, işverenin toplu izin kullandırması söz konusu. Bununla birlikte, Ramazan süreci tek başına işyerinin kapatılması ve zorunlu yıllık izin kullandırılması için doğrudan bir yasal gerekçe teşkil etmemekte. Bu durum, genel toplu izin esasları çerçevesinde değerlendirilir.
İŞYERİNDE ÇALIŞANLARA ORUÇLU OLUP OLMADIĞI SORULABİLİR Mİ?
Anayasa'nın 24. maddesi gereği hiç kimse dini inanç ve kanaatini açıklamaya zorlanamaz. Dolayısıyla işverenin işçiye bu yönde bir soru sorması mümkün olmamakla birlikte, işçinin de cevaplaması zorunlu değil. Bununla birlikte, işverenin işyerinde yemek hizmetleri, vardiya saatleri ile iş sağlığı ve güvenliğine yönelik olarak yönetim hakkının vermiş olduğu düzenlemeler yapmak bakımından bilgi edinmesi mümkündür. Bir işçinin oruç tutması ile ilgili bilgi edinilmesi kişisel veri niteliğinde olduğundan, işveren bu bilgiyi 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na uygun olarak saklaması gerekli.
ÇALIŞANLARIN İFTAR YEMEKLERİNE KATILMALARI ZORUNLU MU?
İşçinin iş sözleşmesinde belirtilen işinin gereği kapsamında işverene karşı sorumluluğu bulunmakta olup, bunun haricinde yer alan Ramazan iftarı gibi uygulamalar bakımından herhangi bir sorumluluğu yok. İşçi ve işverenin aralarında anlaşmaları suretiyle, Ramazan ayında işçilerin ara dinlenmesi ve yemek molasının iftar saati dikkate alınarak düzenlenmesi mümkün.
RAMAZAN'DA ORUÇ TUTAN ÇALIŞANLARIN YEMEK PARALARI KESİLİR Mİ?
İşveren tarafından yemek hizmetinin işyerinde yemekhanede verilmesi durumunda oruç tutan ve dolayısıyla yemekhanede yemek yemeyecek işçilere ayrıyeten yemek kartı ya da yemek ücreti verilmesi işveren takdirinde. Diğer bir ifade ile işverenin Ramazan ayında oruç tutan işçilere yemek ücreti ödeme zorunluluğu bulunmamakta.
Ancak işyeri uygulaması o güne kadar oruç tutan işçilere yemek kartı verilmesi ya da yemek ücreti verilmesi yönündeyse uygulamanın devam ettirilmesi gerekiyor. İşyerinde yemek hizmetinin işçilere yemek ücreti verilmesi ya da yemek kartı verilmesi uygulanması durumunda ise, oruç tutup tutulmadığına bakılmaksızın bütün işçilere yemek kartı ya da yemek ücreti verilmesi şeklinde uygulanması gerekmekte.
RAMAZAN YARDIMLARI KIDEM TAZMİNATINA SİGORTA PRİM HESABINA DAHİL EDİLİR Mİ?
İşyeri kültürü haline gelerek düzenli bir şekilde yapılan Ramazan yardımlarının (Ramazan kolisi, alışveriş çeki vb.) kıdem tazminatına esas ödemeler kapsamında olduğu değerlendirilmekte. Ramazan kolisi sigorta priminin hesabına dâhil edilmemekte.