Maganda kurşunu Umut'u yok etti

METİN BURMALI/FATİH ŞENDİL (HABER MERKEZİ)
İzmir'in Karabağlar ilçesinde oturan 6 yaşındaki Umut Ceylan, evlerinin yakınındaki çocuk parkında kaydıraktan kaydığı sırada sırtına isabet eden tek kurşunla vuruldu. Acilen hastaneye kaldırılan 6 yaşındaki Umut yaşamını yitirirken, yapılan incelemede talihsiz çocuğun nereden geldiği belli olmayan bir maganda kurşunuyla vurulduğu ortaya çıktı. Olayın aydınlanması için yaklaşık 800 polis alarma geçerken, ekipler balistik incelemenin yapılabilmesi için dedektörle kurşunun çıktığı kovanı aramaya başladı.
Olay, önceki akşam saat 22.30'da Karabağlar Çalıkuşu mahallesindeki General Asım Gündüz Parkı'nda yaşandı. Bir gün önce Karabağlar Mustafa Baykaş İlköğretim Okulu'na kaydı yaptırılan 6 yaşındaki Umut Ceylan, ev hanımı annesi Gülhan Ceylan ve ablasıyla birlikte evlerinin yakınındaki parka gitti. Arkadaşlarıyla kaydıraktan kaydığı sırada sırtından tek kurşunla vurulan minik çocuk bir anda yere yığıldı. Çocuklarının yanına koşan annesi ve ablası, Umut'un oynarken düşerek yaralandığını zannetti.
HASTANEDE CAN VERDİ
Yaklaşık 5 ay önce de parkta düşüp kolunu kırdığı öğrenilen talihsiz Umut'u ailesi hemen Bozyaka'daki İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Sırtında kan izi bulunan Umut Ceylan'a müdahale eden doktorlar sırtının sol bölgesinde kan izi bulunan talihsiz çocuğun silahla vurulduğunu anladı. Çevrede bulunan bir magandanın kurşununa hedef olan küçük Umut doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
Doğa adında bir de ablası bulunan ve bu yıl ailesi tarafından ilkokul birinci sınıfa kaydı yaptırılan Umut'un ölümü, Ceylan ailesini ve yakınlarını yasa boğarken, harekete geçen polis ekipleri park civarında incelemelerde bulundu. Umut'un vurulduğu sırada olay yeri yakınından geçen bir motosiklet gürültüsü yüzünden silah sesinin duyulmadığı iddia edildi.
'AYNI ACIYI ÇEKSİN'
Oğlunun cenazesini Adli Tıp Kurumu yetkililerinden alan ve bu sırada açıklama yapan baba Ufuk Ceylan, "Umut gitti, Umut artık yok. Dün eşim kızım ve oğlum bir süre vakit geçirmek için evin yakınındaki parka gitti. Ben de evde kaldım. Yaklaşık 15 dakika sonra kızım koşarak geldi. Umut'un sırtından kan geldiğini söyledi. Aşağıya indiğimde zaten Umut'u parktan getirmişlerdi. Kucağıma verdiklerinde bitkin haldeydi. Hemen hastaneye götürdük. Doktorlar bir saate yakın kalbini çalıştırmak için uğraştı. Daha sonra sırtından giren bir kurşunun, oğlumun kalbine saplandığı ortaya çıktı. Bu saatten sonra vuran bulunsa ne olacak? Birkaç gün sonra olay unutulacak. Ama o acıyı biz nasıl kaldıracağız, biz nasıl unutacağız" dedi.
Gözüyaşlı anne Gülhan Ceylan ise, "Tek isteğim var oğluma kurşun sıkanın bulunması. Oğlumun katili bulunsun, Allah o magandaya da aynı acıyı versin" dedi. Acılı anne ve baba yakınları tarafından güçlükle teskin edildi. Umut'un cenazesi, ikindi vakti Menderes'e bağlı Çatal köyünde toprağa verildi.
POLİS İZ PEŞİNDE
Olayın ardından Asayiş Büro Cinayet Büro Amirliği'nin başlattığı soruşturma devam ediyor. Polisin olay yeri ve çevresindeki araştırmalarından talihsiz Umut'un ölümüne neden olan tabancaya ait mermi kovanının bulunmadığı, katile dair bir ipucunun olmadığı ancak araştırmaların devam ettiği belirtildi.
Emniyet yetkilileri olayın yaşandığı parkın civarında, dairesel olarak 1 kilometrelik alan içinde kalan tüm ev ve işyerlerinin kapısını tek tek çalarak, silah sesi duyup duyulmadığını sordu. Polis bunun yanı sıra metal dedektörleri ile olay yerinde ve çevresindeki sokaklarda kovanın bulunması için çalışmalarını sürdürüyor. Asayiş, sivil ve Olay Yeri İnceleme'ye bağlı 800'e yakın polis, cinayetinin aydınlatılması için bölgeyi ablukaya aldı. Mermi kovanı ve görgü tanığı bulunması için çalışma başlatıldı. Polisin ayrıca ayrıca bölgedeki baz istasyonları kayıtlarında da inceleme yapacağı belirtildi.
Gazetecileri bile ağlattı
Minik Umut Ceylan'ın cesedine İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'nda otopsi yapıldı. Ateşli silah yaralanması sonucu hayatını kaybettiği belirlenen talihsiz Umut'un babası Ufuk ve annesi Gülhan Ceylan da yakınlarıyla Adli Tıp Kurumu önünde çocuklarının cenazesini bekleyip gözyaşı döktü. Eşinin kolları arasında güçlükle ayakta duran anne Gülhan Ceylan, "Ben bu acı ile yaşayamam Ufuk'um, beni bu acı öldürür" sözleri o sırada görevlerini yapan gazetecileri bile gözyaşlarına boğdu.