CHP’de Ecevit ve Baykal çekişmesi

Ecevit, Baykal’ı CHP’ye davet ederken, bir şeyin farkında değildi... Rakibini kendi elleriyle yaratmıştı. Ve onunla, hayatı boyunca mücadele edecekti...

İsmet İnönü'nün kaybettiği kurultaydan sonra 33 yıl genel başkanlık yaptığı CHP'den istifasının ardından İnönü'den boşalan koltuğa Bülent Ecevit geldi. CHP'nin 3'üncü genel başkanı olan Bülent Ecevit, parti kurucuları arasında yer almayıp, genel başkanlık görevine gelen ilk kişi oldu. İnönü'nün, 1965 seçimlerinde Ecevit'in karşı olduğu "Ortanın solu" sloganıyla girdiği seçimlerden mağlubiyetle çıktığı sıralarda, o dönem genç bir akademisyen olan Deniz Baykal, seçmen davranışlarına dair rapor hazırladı. Raporda, suçlunun, ortanın solu düşüncesi olmadığını söyledi. Baykal, CHP'nin geçmişe bağlı olduğu için feodal bölgelerde oy kaybettiğini ortaya koydu.

İŞLER DEĞİŞİYOR

Baykal, daha sonra doçentlik tezine dayanak olacak raporla CHP yönetiminin dikkatini çekti. O sırada Genel Başkan Bülent Ecevit'ti. Ecevit, Baykal'ı CHP'ye davet ederken hayatının geri kalanında mücadele edeceği bir rakip yarattığından habersizdi. Doçent olduğu yıl olan 1968'de CHP'ye girerek siyasi yaşama atılan Baykal, 14 Ekim 1973'te yapılan genel seçimlerde 185 milletvekili kazanarak birinci olan CHP'den Antalya milletvekili seçildi. Ecevit'in de desteğini alan Baykal, daha sonraki yıllarda Maliye Bakanlığı görevine kadar yükseldi. İşte bu aşamalarda Baykal ile Ecevit arasında rekabet ortaya çıkmaya başladı.

'HİZİPÇİ' UNVANI!

Baykal'ın henüz 35 yaşındayken Antalya Milletvekili ve CHP-MSP koalisyon hükümetinde Maliye Bakanı olması dikkatleri üzerine çekti.
1974 Kıbrıs Harekatı, Ecevit'e dolayısıyla CHP'ye yaramıştı ama ardından gelen ekonomik bunalım gidişatı bozdu. Bu dönemde parti içinde birlik gibi görünen CHP, hükümet dağılınca bozuldu. Kötü gidişat nedeniyle partide koltuk kavgası çıktı, iç çekişmeler başladı. Deniz Baykal da ilk kez Ecevit'e karşı bu dönemde kulis çalışmalarına başladı. Doğrudan karşı adaylığını koymuyor ama partinin içinde iktidar arıyordu. Baykal o dönemde parti içinde yaptığı kulis çalışmalarında günümüzde de siyaset dünyasında kullanılan "Hizipçi Baykal" unvanını kazandı. 14 Aralık 1974'te yapılan 22. Kurultay'a hükümetin bozulması ile parti içindeki "demokratik sol" ve "ortanın solcuları" kavramlarına ilişkin tartışmalarla gidildi. Genel sekreterliğe Orhan Eyüboğlu, yardımcılıklarına ise Deniz Baykal ve Mustafa Üstündağ getirildi.

5'LER HAREKETİ

Günden güne parti içindeki gücünü artıran Baykal, 8 Mart 1976'da, görüş ayrılıkları gerekçesiyle dört MYK üyesiyle birlikte istifa etti. CHP tarihinde bu olay "5'ler hareketi" olarak yer aldı. Ekim ayında yapılan senatonun üçte birinin yenilenmesi ve milletvekili ara seçiminde CHP 25 senatör ve 1 milletvekili, AP ise 27 senatör ve 5 milletvekili çıkardı.

KURULTAY KAVGALARI O YILLARDA BAŞLADI
23. Kurultay öncesinde parti içi tartışma ve gruplaşmanın yoğunluğu daha da arttı. Bir taraftan Baykal ve ekibi Ecevit'i devirmek için parti içindeki kulis çalışmalarını devam ettirirken diğer taraftan 27 Kasım 1976'da yapılan kurultayda, tüzük değişikliğiyle parti meclisi ve merkez yönetim kurulu kaldırıldı, yerine 21 kişilik "Genel Yönetim Kurulu" oluşturuldu. Sosyalist Enternasyonel'e katılım kararı alındı. Yapılan kulis çalışmalarına karşın Ecevit, yeniden genel başkan seçildi. Baykal ekibi genel yönetim kurulu seçiminde varlık gösteremedi.

GÜVEN OYU ALAMADI
5 Haziran 1977'deki seçimde CHP 213, AP 189 milletvekili kazandı. Ecevit'in kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamadı. Süleyman Demirel başkanlığındaki AP, MHP ve MSP (Milliyetçi Cephe) koalisyon hükümeti de bir süre sonra verilen gensorunun ardından düştü. Ecevit, AP'den istifa eden 11 bağımsızın yanı sıra CGP ve DP'nin desteğiyle yeni hükümeti kurdu. 12 Kasım 1979'a kadar görev yapan bu hükümette CHP Genel Sekreteri Orhan Eyüboğlu başbakan yardımcısı, Deniz Baykal ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı oldu. Genel sekreterliğe ise Mustafa Üstündağ seçildi.

İPLER KOPMA NOKTASINDA

Hemen hemen her 2 yılda bir kurultay yapan, kurulan hükümetler kadar kendi içinde seçime giden CHP'de 24. Kurultay 24 Mayıs 1979'da yapıldı. Oldukça gergin ve siyasi çekişmeler içinde geçen seçim Ecevit'in Baykal ve yanındakilere darbe indirdiği seçim olarak hatırlandı. Parti içi muhalefeti oluşturan Ali Topuz ve Deniz Baykal, "Parti meclisinin partide uyum sağlanması için gerekli olduğunu" savundu; Ecevit ise parti meclisinin kurulmasının geriye dönüş anlamı taşıyacağı gerekçesiyle buna karşı çıktı. Parti meclisinin yeniden kurulmasını sağlayacak tüzük değişikliği önerisi reddedildi. Parti meclisinin yeniden oluşturulması kabul edilmedi. Genel başkanlığa Ecevit seçildi, genel sekreterliği ise Mustafa Üstündağ üstlendi.
Genel Yönetim Kurulu seçimi için muhalif gruplar liste çıkaramadı.

RESTİNİ ÇEKTİ

Ecevit genel başkan olsa da parti içinde Baykal'ın başını çektiği grubun kendi altını oyduğunu gördü. Bunun üzerine Ecevit partide güvenoyu yapılmasını istedi. Bu istem üzerine 8. Olağanüstü Kurultay 4 Kasım 1979'da yapıldı. Bu kurultayda, Ecevit, Genel Yönetim Kurulu seçimlerine, muhalif gruplar ve kendisinin hazırladığı iki liste ile gidileceğini belirtti. "Katı hizipçiliği reddeden bir ekiple görev yapabileceğini aksi halde genel başkanlıktan çekileceğini" söyleyen Ecevit, Baykal'ı ilk kez böyle açık bir dille eleştirmişti. Ecevit, Baykal'ın parti içinde yürüttüğü çalışmadan rahatsızdı. Hükümet olduğu dönemde, ABD gezisi öncesi, bazı enerji kaynaklarının kamulaştırmasını gerçekleştirmek isteyen Baykal'ın, ne yapmak istediğini anlamıyordu. Bu "kamulaştırma" girişimi üzerine Ecevit ve Baykal bir kez daha ters düştü. Baykal kendini savunuyor, "Bunu ben tek başıma yapmadım. Ecevit'in de altında imzası var" diyordu. Ecevit ise, gazetecilere yaptığı açıklamada, Baykal'ı ağır bir dille suçluyordu.
İpler bu olayla kopma noktasına geldi.

YİNE DE YENEMEDİ

Muhalif Deniz Baykal ve Ali Topuz gruplarının sert eleştirilerine sahne olan kurultayda Ecevit güven tazeledi. Mustafa Üstündağ yeniden genel sekreterliğe getirildi. Bu süreçte, 1979 yılında yapılan ara seçimde 5 milletvekilliğini de AP adayları kazandı. Bunun üzerine Bülent Ecevit hükümeti istifa etti. Yeni hükümet de AP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in başbakanlığında kuruldu.

12 Eylül... Darbe yılları...

CHP kurulduğu tarihten 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar oldukça çalkantılı, iç çekişmelere sahne olan kurultaylarla sallandı. 12 Eylül 1980'deki askeri müdahaleyle Türk Silahlı Kuvvetleri ülke yönetimine el koydu. Parlamento feshedildi, siyasi partilerin faaliyetleri yasaklandı. Bülent Ecevit, 30 Ekim 1980 tarihinde CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etti. 16 Ekim 1981'de de siyasi partiler temelli kapatıldı. Baykal, 12 Eylül askeri müdahalesinden sonra bir süre gözetim altında tutulanlar arasındaydı. 12 Eylül sonrasında, 1987 tarihinde Anayasa'da yapılan değişikliklerle yasaklı siyasi liderlere siyaset sahnesinde yeniden yer alma imkanı doğdu. Anayasa'nın konuya ilişkin geçici 4. maddesinin kaldırılıp kaldırılmaması konusunda referanduma gidildi. Halk oylamasında yüzde 50,16 Evet, yüzde 49,48 Hayır oyuyla siyasi yasaklar kalktı. Yasaklı siyasiler yeniden siyaset sahnesine dönmekle birlikte CHP içindeki kavgalar da devam edecekti.

NİDA ALADAĞ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.