Türkiye'de sağ sol çatışmasını Bulgarlar başlattı

Yıllarca CIA, KGB gibi yabancı istihbarat servislerine bilgi sızdıran ya da FETÖ gibi terör örgütleri aracılığıyla devletin en gizli bilgilerini satan casusların hikayelerine bir de istihbaratçıların gözünden bakalım. İşte tarihin akışını değiştiren olaylarda rol oynayan ajanların gizemli yolculukları...

AJANLAR DÜNYASINDA TÜRKİYE GERÇEĞİ/ ZÜMRÜT YILMAZ

Casusluk faaliyetleri dünyanın neresinde olursa olsun hep dikkat çekmiştir. Hikayeleri filmlere konu olan ajanların bulundukları görevler, hayat çizgilerinin çoğu zaman tehlikeli yolculuklardan geçmesine neden olmuştur. Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye de, bulunduğu konum ve elindeki kaynaklarla çevresinde ve hatta dünyanın diğer bir ucundaki devletlerin bile odağında bulunuyor. İşte bu nedenle Türkiye her adımı merakla takip edilen, bir sonraki hamlesi önceden öğrenilmek istenen bir ülke. Böyle bir ülkenin kontrol altında tutulması, sadece dış dinamikler ya da diplomasiyle mümkün değil elbette. Hal böyle olunca devreye yeraltı dünyası, dış odakların güdümündeki terör örgütleri, bir ya da birkaç ülkeye birden bilgi servis eden ajanlar giriyor. İşte biz de bu yazı dizisinde ajanların ülke tarihinde iz bırakan örneklerini gözden geçirip, tarihsel gerçeklere farklı bir pencereden bakmaya çalışacağız. Yıllarca kendi ülkesine çalışıyor gibi gözüküp CIA, MOSSAD, MI6, KGB gibi yabancı istihbarat servislerine çalışan ya da FETÖ gibi terör örgütleri aracılığıyla devletin en gizli bilgilerini satan casusları tanımaya çalışacağız.
ESKİ BİR MİTÇİ'NİN OĞLU
Eski bir istihbaratçı olan Mehmet Eymür'ün kaleme aldığı ve Türkiye ve dünyadaki önemli casusluk faaliyetlerini anlatan kitap oldukça ilgi çekici. Hayatını MİT'te görev aldığı yıllar şekillendiren Mehmet Eymür, istihbaratçı olan babasıyla aynı yolu seçmiş bir isim. Babası Albay Mazhar Eymür, Türkiye'de bildiğimiz anlamda Milli İstihbarat Teşkilatı'nın kurucularından. Kendisi de MİT lojmanlarında başlayan yaşamında 1965'te bu kurum bünyesinde çalışma hayatına katılarak istihbaratçılık yoluna girmiş. MİT İstanbul Daire Başkanlığı'nda Kontr Espiyonaj Şubesi'nde çeşitli görevlerde bulunan ve uzun yıllar MİT Kontrterör Başkanlığı görevinde bulunan Eymür'ün Türkiye ve dünyada mesleki kariyerinde önemli yeri olan casusluk hikayelerini anlattığı Deşifre adlı kitabı özellikle bir dönem gündemde önemli yer tutan olayları bir istihbaratçının gözünden görmemizi sağlıyor. Kitabında Osmanlı'da Abdülhamit ile ün yapan casusluk teşkilatının Türkiye'de MİT'le devam eden hikayesinden kesitler sunuyor. Okuduğumuz birçok örnek ise geçmişin önemli olaylarına ışık tutmasının yanı sıra farklı bir bakış açısı da kazandırıyor.
ÇOĞU BULGAR
1940 ile 1994 yılları arasında Türkiye'de başka ülkeler adına çalışan 132 ajan tespit edildiğini belirten Eymür, birtakım operasyonlar sonucu yakalanan bu ajanlara ağır cezalar verildiğini belirtiyor. Bu başlık altında verilebilecek en önemli bilgilerden biri de bu ajanların uyruklarıyla ilgili. Sanılanın aksine bu ajanların çoğu Amerikan ya da İngiliz değil Bulgar. Bunun temel nedenine gelince... Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Balkanlar'dan Türkiye'ye belli aralıklarla göç dalgaları yaşanıyor. Bu mübadele dönemlerinde en çok göç rekoru ise 585 bin kişi ile Bulgarlarda. Haliyle doğup büyüdükleri topraklarla yaşamlarının geri kalanını geçirdikleri topraklar arasında sıkışan, bir kesim de var Balkan göçmenlerinin içinde. Ve tabii bu kesimin istihbaratçılar arasındaki bölümü casusluk faaliyetleri için oldukça elverişli. Tabii bu şekilde kesin hüküm vermek ya da genelleme yapmak doğru olmaz. Sonuçta bu tip faaliyetlere zorlanan, aileleriyle tehdit edilen birçok göçmen var. Bunlardan biri de Türkiye'de kayıtlara önemli bir casusluk vakası olarak geçen Mehmet Erel olayı. Ticari ilişkileri nedeniyle Sovyet Rusya ve Doğu Bloğu ülkeleri ile yakın temasları olan Erel, Bulgaristan lehine casuslukla suçlanarak sorgulandı. Bulgar istihbaratına 1963'e kadar Milli Birlik Komitesi'nin yapısı, CHP ve MBK arasındaki iliskiler ile ordunun durumuyla ilgili birçok bilgi aktardığını itiraf etti.
SAĞCILARI KIŞKIRTTILAR
Eymür'ün kitabında bu olayla ilgili aktardığı bilgiler arasında Erel'in bir itirafı da var. Erel'e göre o dönem aşırı sağcılar İlim Yayma Derneği'ne para ve silah yardımı yapıyorlardı. Bunun nedeni ise sağcıların silahlanıp sokağa çıkmalarını sağlayarak solu baskı altında tutmaktı. Aynı zamanda Amerikalılar ve İngilizler de sol örgütlere destek verip palazlanmalarını sağlıyorlardı. Böylece sol karşı faaliyete başlayacak, çatışmalar yaşanacak ve alevlenen sokaklar sonunda ülkede darbe iklimini hazırlayacaktı... İşte bu önemli bilgi ülkemizde sokak olaylarının başlangıçlarının o dönemlerde bile dış odaklar tarafından tertiplendiğinin kanıtı niteliğinde...
PAPA SUİKASTİ VE MEHMET ALİ AĞCA
Eymür'ün kitabında gazeteci Abdi İpekçi cinayeti ve Papa 2. Jean Paul'e suikast girişiminin faili Mehmet Ali Ağca ile ilgili dikkat çeken tespitler yer alıyor. Kitapta Bulgar Dimo Stankov'un ifadelerine dayandırılan bilgilere göre Ağca, İpekçi cinayetinin ardından konduğu Maltepe Cezaevi'nden kaçırılmasının ardından 1981 yılında Papa 2. Jean Paul'e suikast girişiminde bulundu. Firar ettikten sonra sahte pasaportla Bulgaristan dahil birçok ülkeye defalarca giriş çıkış yapan ve bu süreçte uyuşturucu kaçakçıları ve yasa dışı birçok oluşumdan destek alan Ağca, Papa'ya suikast girişiminin ardından ise 13 Mayıs 1981'de tutuklandı. Ağca, İtalya'da 19 yıl hapis yattığı sırada saldırıdan ağır yaralı olarak kurtulan Papa 2. Jean- Paul, tarafından da tutuklu bulunduğu cezaevinde ziyaret edilmişti.
YALAN BEYANLA ANTONOV'U YAKTI
Ağca, suikast girişimi nedeniyle yargılandığı sırada kendisiyle birlikte Bulgar vatandaşı Balkan Havayolları Roma Müdür Yardımcısı Sergey Antonov'u da yaktı. Sorgusunda suikast silahını Antonov'dan aldığını söyleyen Ağca'nın ifadeleri doğrultusunda sorgulanıp 1981'de hapse mahkum edilen Antonov, 1986 yılında delil yetersizliğinden beraat ettiğinde ise artık ailesini, hafızasını sağlığını kaybetmiş biriydi. Cezaevinde gördüğü kötü muamele ve verilen ilaçlar yüzünden hafızasını yitirmişti.
YARIN: İLLEGAL ÖRGÜTLERİN ALTINDAN CIA VE İNGİLİZLER ÇIKTI

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.