Dışişleri’nden güvenli bölge çıkışı

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD ile ortak bir noktada buluşulamaması halinde Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölgeyi tek başına oluşturacağını söyledi. Bu süreçte oyalamalara tahammül kalmadığını kaydeden Aksoy, “Beklentilerimizin karşılanmaması halinde, ulusal güvenliğimizi sağlamak için her türlü adımı atacağız” dedi

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin S-400 ve F-35 kararlarına ilişkin önemli açıklamalar geldi. Bakanlık binasındaki basın bilgilendirme toplantısında Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge oluşturulması konusunda tahammülü kalmadığını belirten sözcü Hami Aksoy, özetle şunları söyledi: ABD aradan bir yıl geçmesine rağmen Münbiç ve sınırda belirlenen taahhütleri yerine getirmedi. Güvenli bölge konusunda hala bir mutabakat sağlamış değiliz. Sürecin oyamaya dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Beklentilerimizin karşılanmaması halinde güvenli bölgeyi tek başımıza oluşturacağız. Bunun için gerekli tüm adımları atacağız.
YENİ TEKLİFLERLE
Bölgenin tüm terör unsurlarından temizlenmesi ve barış koridoru kurulmasını arzu ediyoruz. 5 Ağustos'ta ülkemize gelecek olan ABD askeri heyetiyle görüşmeler devam edecek. Suriye'deki 'bölgenin derinliğinin 32 kilometre olması, bölgenin kontrolünün Türkiye'de bulunması ve terör örgütü PYD/YPG'nin bu bölgeden çıkarılması' şeklinde taleplerimiz karşılanmadı. ABD'nin güvenli bölge konusunda yeni tekliflerle gelmesi gerek. ABD Başkanı Trump, S-400'ü neden aldığımızı anlamış vaziyette. Trump'ın bu anlayışının kongre üyeleri ve ABD bürokrasisi tarafından paylaşılmadığını görüyoruz. S-400'ün ülkemize gelmesinden itibaren program ortaklığımız askıya alındı ve programdan resmen çıkartılmamız için girişim başlatıldı. Biz de bu kapsamda yükümlülüklerimizi 2026 sonrasına ertelemek zorunda kaldık. F-35 projesine ilave 1-1,5 milyar dolar taahhüdümüz var. Bunu ödeyemeyeceğimiz için projenin maliyeti artacak. Üretim sürecinden dışlanmamız ile uçak başına 7-8 milyon dolara varan ilave bir maliyet çıkıyor. Bu da program ortaklarının aleyhine. Biz F-35'in müşterisi değil sahibiyiz. Ortada haklı bir gerekçe yokken bunun dışına itilmeye çalışıyoruz. Sürecin dışına itilirsek biz de başka yolları denemek zorunda kalacağız.
İDLİB ÖNLEMLERİ TAMAM
İdlib gerginliği azaltma bölgesinin statüsünün korunması bizim için büyük önem taşıyor. Rejim Mayıs ayından bu yana saldırılarını artırdı. Bu saldırılar ülkemize yönelik bir mülteci akımı riskini de beraberinde getiriyor. Oradan gelecek göç dalgasına karşı tüm kurumlarla önlemleri aldık.
'AB RUMLARIN ESİRİ OLDU'
Türkıye'nin Doğu Akdeniz'deki ulusal ve uluslararası anlaşmalar kapsamında sismik ve sondaj çalışması yaptığını hatırlatan Sözcü Aksoy, "Bu kimseyi rahatsız etmemeli. Rum Yönetimi'nin muhatabı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir, bunu kabul edip, oradaki her şeyi ortak ve adil paylaşmaya yaklaşmadıkları sürece Türkiye olarak haklarımızı korumaya devam edeceğiz. Kıbrıs konusunda AB'nin aldığı kararların bizim için bir anlamı yok. AB, GKRY'nin esiri oldu.

TÜLAY CANBOLAT

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.