Güvenli bölge için kritik iki hafta

Başkan Erdoğan, Yükseköğretim Akademik Yılı açılış töreninde Suriye’de güvenli bölge için son kritik 2 haftaya girildiğini söyledi. Bu konuda Avrupa ülkelerinden de destek beklediklerini söyleyen Erdoğan, “Artık laf bizi doyurmuyor. İcraat bekliyoruz. İki hafta içinde güvenli bölge konusunda sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız” dedi

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı açılışını yaptı. Konuşmasında eğitim sisteminden Suriye'de kurulması planlanan güvenli bölgeye birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER ÖNEMLİ
Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile çok Astana Platformunun beşinci zirvesini gerçekleştirdik. Suriye'deki siyasi ve insani krizin çözülmesi için çok önemli kararlar aldık. Zirvenin en önemli kazanımlarından biri anayasa komitesi üyelerinin onaylanmasıdır. Diğer husus da İdlib'teki sıkıntılı durumun rahatlamasını sağlayacak görüş birliğine varılmış olmasıdır. Suriye topraklarının dörtte birinden fazlasını işgal eden bölücü terör örgütleriyle ilgili endişemizin muhataplarımız tarafından paylaşıldığını gördük. Bu durum ABD ile yürüttüğümüz güvenli bölge çalışmalarının bir an önce sonuçlanmasını güçlendirdi. İki hafta içinde güvenli bölge konusunda bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız. Avrupa ülkelerinden artık İdlib ve Fırat'ın doğusu için çok daha güçlü destek bekliyoruz. Artık laf bizi doyurmuyor. Laf ola beri gele yok, icraat bekliyoruz. Önümüzdeki aylarda yaşanacak gelişmeler Suriye krizinin nasıl çözüleceğini gösterecek.
EĞİTİMDE ADALETSİZLİK BİTTİ
En büyük adaletsizlik eğitimöğretim hayatındaki adaletsizliktir. Çünkü telafisi çok zor. Bunun için tüm evlatlarımıza en iyi imkanları sağlamanın gayreti içindeyiz. Üniversiteye girişte katsayı adaletsizliğini ortadan kaldırarak her öğrencinin yarışa aynı şartlarda başlamasını sağladık. Eğitim-öğretim bütçesini 10 milyardan 161 milyar liranın üzerine çıkardık. Derslik sayımızı 577 bine, öğretmen sayımızı da 937 bine yükselttik. Türkiye yüksek öğrenim alanında 17 yılda çok büyük başarıya imza attı. Üniversite sayısının 76'dan 207'ye, akademisyen sayısının 70 binden 168 bine, öğrenci sayısının da 1,6 milyondan 8 milyona çıkmış olması bu başarının en bariz göstergesidir. Bir dönem üniversitelerin kapılarında ikna odaları kurulan Türkiye'den bugünkü demokratik, özgür ve bilim odaklı eğitimöğretim yapısına geldik.
ÜNİVERSİTELİYE BURS MÜJDESİ
üniversite öğrencilerine yönelik kredi ve burs miktarlarının da değişeceği müjdesini veren Erdoğan, "1 milyon 613 bin öğrenci burs imkanından yararlanıyor. Öğrenci harcını da kaldırdık. Harç verildiği zaman kıyamet koparanlar şimdi ortada yok. Kredi veya burs olarak lisans öğrencilerimize aylık 500 lira ödüyoruz. Şimdi tabi yeni bir zam daha gelecek" dedi.
BİRİKİM VE BECERİ ÖNCELİK OLMALI
Almanya'da yüksek öğrenimdeki öğrenci sayısının 3 milyon, bizde ise 8 milyon olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Nüfuslarımız hemen hemen aynı. Sayın Şansölye bunu öğrenince 'ben bunu bilmiyordum' dedi. Nitelik bakımından aşmamız gereken mesafe var. Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bir şey yok tabii, bunu dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Diploma tek başına bir anlam ifade etmiyor. Ama üniversiteye giden her öğrencimiz bilim adamı olamayacağına göre bunların reel dünyada daha etkin karşılık bulmasını sağlamanın yollarını aramak durumundayız. Gençlerimizi sadece diploma değil, aynı zamanda birikim ve beceri sahibi yapacak yöntemler geliştirmeliyiz" diye konuştu.
VAKIF ÜNİVERSİTELERİNE TİCARİLEŞME UYARISI
Vakıf üniversitelerinin üzerlerine yapışan ticari kurum algısının önüne geçmek için bilimsel araştırmalara daha çok yönelmeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Vakıf dediğimiz zaman farklı şeyler anlıyoruz. Öğrencisinin cebinden ne çıkacak o değil, tam aksine vakıfta, ecdat nasıl tanımlıyor; 'Cebi hümayunundan ödemek suretiyle' diyor. Şimdi bizim vakıf üniversitelerinin patronları, kendi cebi hümayunlarından değil, orayı doldurmak için gayret ediyorlar. Buna bakmamız lazım" diye konuştu.
VİZE SERBESTİSİ GENELGESİ RESMİ GAZETE'DE
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Birliği ile Vize Serbestisi Diyaloğu Süreci"ne ilişkin kriterlerin karşılanmasına yönelik çalışmalara hız verilmesine yönelik genelge yayımladı. Resmi Gazete'de yayımlanan genelgede, Türkiye ile AB arasında 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan Geri Kabul Anlaşması ile eş zamanlı olarak başlatılan Vize Serbestisi Diyaloğu süreci çerçevesinde AB tarafı ile yapılan görüşmelerin Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı eşgüdümünde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca yürütüldüğü hatırlatıldı. Bu kapsamda yürütülen çalışmalara hız verilmesi ve teyit edilen kriterlere yönelik çalışmaların sürekliliğinin sağlanması gerektiği vurgulandı.

TÜLAY CANBOLAT

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.