Türkiye istediğini aldı

Terör örgütlerine karşı başlatılan Barış Pınarı Harekatı’nda dirayetli bir duruş sergileyen Türkiye, masada kazanan taraf oldu. Terör örgütü YPG çekilmeye başlarken, Türkiye-ABD ortak açıklamasının ilk 3 maddesinde NATO’ya vurgu yapıldı

Barış Pınarı Harekatı ile yoğunlaşan diplomasi trafiği sonunda Türkiye'ye gelen ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Görüşme, 1 saat 40 dakika sürdü. Daha sonra heyetler arası görüşmeye geçildi. Erdoğan'ın başkanlığındaki Türk tarafında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler yer aldı. ABD heyetinde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brian, ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD Ankara Büyükelçisi David Satterfield yer aldı. Başkan Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Pence'in başkanlık ettiği heyetler arası görüşme 2 buçuk saat sürdü. Erdoğan ve Pence'in baş başa görüşmesi de dahil, ABD heyeti ile yapılan görüşmelerin toplam süresi 4 saat 10 dakika oldu.

Görüşmelerin ardından Pence ABD Büyükelçiliği'nde, Çavuşoğlu da Külliye'de açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamalarda terör örgütü YPG'nin çekilmeye başladığı, harekata 5 gün ara verildiği ve terör örgütünün ağır silahları ile tahkimatlarının imha edileceği bildirildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence başkanlığındaki heyetler arası görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık" dedi. YPG'nin ağır silahlarının toplanacağını ve mevzilerinin imha edileceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Amacımız, bölgenin teröristlerden temizlenmesiydi. ABD tarafı, Türkiye'nin meşru güvenlik çıkarlarının korunması bakımından güvenli bölgenin önemini ve işlevselliğini kabul ediyor. Buranın kontrolünün Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılmasında tam mutabakat sağlandı. Böylelikle ABD tarafı harekatımızın ve hedeflerimizin meşruiyetini kabul etmiş oldu" diye konuştu. Bundan sonraki süreçte herkesle bu alandaki iş birliğinin sürdürüleceğini bildiren Çavuşoğlu, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi sürece bağlılığımızı da bugün bir kere daha teyit ettik, vurguladık" ifadesini kullandı.
"BU BİR ATEŞKES DEĞİL"
"PKK/YPG'nin 120 saat içinde güvenli bölgeden çıkması için Barış Pınarı Operasyonu'na ara vereceğiz. Durdurma değil, ara vereceğiz. Bu bir ateşkes değildir" diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ateşkes ancak iki meşru taraf arasında yapılır. Biz, sadece zaten operasyonun hedefi olan teröristlerin güvenli bölgeden çıkması için harekata ara veriyoruz. Güvenli bölgeden terör unsurları tamamen çıktıktan sonra ancak harekatı durdurabiliriz. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır. Biz operasyona ara verdiğimizde ABD tarafı yaptırım girişimlerini durduracaktır ve daha sonra biraz önceki şartlar gerçekleştikten sonra, yani 120 saat içinde YPG unsurları çıktıktan sonra biz ancak harekatı durdurabiliriz. Bu aşamadan sonra da şu andaki mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır."
DEAŞ'LA ORTAK MÜCADELE
"DEAŞ'A karşı biliyorsunuz bugüne kadar Türkiye çok kararlı bir mücadele vermiştir ve Suriye'de 3 bin, Irak'la beraber toplamda 4 binden fazla DEAŞ'lı teröristi Türkiye etkisiz hale getirmişti. ABD'li muhataplarımıza sürekli 'bir terör örgütüyle mücadelede başka bir terör örgütüne ihtiyaç yoktur' demiştik. Dolayısıyla bundan sonra DEAŞ ile mücadelede iş birliği içinde olma konusunda mutabık kaldık. Bu sonuca Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sayesinde ulaştık."
"CEVABI SAHADA VERDİK"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Başkanı Erdoğan'a yazdığı mektupla ilgili de konuşan Çavuşoğlu, "Biz harekatı ne zaman başlattık, 9'unda başlattık. Dolayısıyla biz zaten cevabımızı sahada verdik." dedi. Çavuşoğlu, Türkiye'nin teröristle herhangi bir müzakereye girmeyeceğini bizzat Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Trump'a söylediğini belirtti.
"365 BİNDEN FAZLA SURİYELİ DÖNDÜ"
Bakan Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra, DEAŞ ve PKK'dan temizlediğimiz alanlara şu ana kadar 365 binden fazla Suriyeli'nin döndüğünü söyledi. "Bizim Kobani veya başka bir taahhüdümüz olmadı" diyen Çavuşoğlu, "Pence'in söylediği gibi biz oraya girmeyeceğiz gibi bir şey demedik" diye konuştu.
"BİZ ORADA VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Harekata verilen aradan sonra bölgedeki Türk askerinin varlığına ilişkin bir soru üzerine Çavuoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Ara vermek demek, bizim askerimizin ve oradaki güçlerimizin çekilmesi demek değildir. Biz orada olacağız, var olmaya devam edeceğiz." Çavuşoğlu, "Gerek oradaki mevcudiyetimiz, gerek istihbari kaynaklarımızla birlikte ne yapıldığını ve ne yapılmadığını bizzat takip edeceğiz. Yani gözümüzün önünde olacak, denetimini de yapacağız" ifadelerini kullandı.
İŞTE 13 MADDELİK ANLAŞMA

Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak bu ilişkilerini teyid eder. ABD, Türkiye'nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anlar

Türkiye ve ABD, kuzeydoğu Suriye başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eşgüdüm gerektirdiğini kabul eder.

Türkiye ve ABD "hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder.

Her iki ülke, insan hayatı, insan hakları ile dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yineler

Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ'la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir

Türkiye ve ABD, terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır

Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular

Her iki ülke Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.

Her iki taraf Türkiye'nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır.

Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolünde olacak ve her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü artıracaktır.

Türk tarafı Barış Pınarı Harekatı'na, güvenli bölgeden YPG'nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.

Barış Pınarı Harekatı'na ara verildiğinde ABD, Blocking Property and Suspending Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria başlıklı 14 Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye'de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekatı 11. paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsigeçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.

Her iki taraf bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte çalışma taahhüdünde bulunmaktadır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.