‘Rejim’in kanlı elleri Mehmetçik’e uzandı

İdlib'de çatışmaların önlenmesi maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen Türk askerine, bulunacakları yerler önceden koordine edilmesine rağmen Rejim unsurları tarafından saldırı düzenlendi.

ATEŞ ALTINA ALINDI
Çatışmasızlık gözlem noktası Tel Tukan'a dün gerçekleştirilen yoğun topçu atışı neticesinde, 8 personel şehit oldu. İdlib'in güneyinde bulunan noktaya gerçekleştirilen saldırıya Türkiye'ye ait olan El Eyş, Surman, Marek ve Raşidin'deki gözlem noktalarından karşılık verildi. Dün sabahın ilk saatlerinde başlatılan TSK'nın İdlib operasyonunda hedef alınan 54 nokta 122 fırtına, 100 havan mühimmatı ile vuruldu. İlk belirlemelere göre rejim unsurlarından 73 kişi etkisiz hale getirildi. Halihazırda meşru müdafaa kapsamında hedefler ateş altında tutuluyor.

'BİZİM İÇİN ARTIK HEDEFTİR'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İdlib'de TSK unsurlarına yönelik saldırıyla ilgili, "Rejim unsurları artık bölgede bizim için hedeftir" dedi. İdlib'deki çatışmalarla ilgili görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Çelik, "Rusya tarafı oradaki terör hareketliliğine Cumhurbaşkanımızla Putin arasında anlık istihbarat paylaşımı vardı. Şimdi rejim TSK unsurlarına kasten saldırdı. Bu tabii Rusya'nın himayesindeki rejimin mutabakatı açıkça ihlal ettiğinin ifadesidir. Bu saldırıya cevap verdik ve devamı da gelecek. Mutabakatın ihlal edilmesi bölgedeki rejim hedeflerinin doğrudan hedef haline gelmesine neden olacak" ifadelerini kullandı.
'ESAD REJİMİ ŞİDDET, CİNAYET MAKİNESİ'
MHP lideri Devlet Bahçeli, biri sivil 5'i Mehmetçik toplam 6 personelin şehit olduğu İdbib saldırısına ilişkin yaptığı açıklamada Esad rejimine sert tepki gösterdi. Bahçeli, "Esad rejimi yıkılmadan, bu zorba cezasını bulmadan Suriye'ye huzur ve güvenlik kesinlikle gelmeyecektir. Rusya ve İran destekli Esad rejimi tamamıyla kontrolden çıkmış, resmen şiddet ve cinayet makinesi haline dönüşmüştür" diye konuştu. Bu saldırının bardağı taşıran son tahrik damlası olduğunu kaydeden Bahçeli, "Askerlerimizin yer alacakları alanların koordinatları muhatap ülkelerle paylaşılmasına rağmen bu saldırının yapılması sadece alçaklık ve ahlaksızlık değil, aynı zamanda düşmanlıktır. Astana, Soçi ve Cenevre süreçlerinin anlam ve inandırıcılığı artık kalmamıştır" ifadelerini kullandı.
MASUMİYETİ VURDULAR
Esad rejimi savaş uçakları, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi sınırları içerisindeki sivil yerleşimleri hedef almaya devam ediyor. Son olarak rejimin saldırılarından kaçarak güvenli bölgelere göç eden aile, göç yolunda hava saldırılarına maruz kaldı. Halep'in batı kırsalındaki Rehhal bölgesinde saldırılardan kaçan sivil araç, Esad rejimi uçaklarınca hedef alındı. Araçta yer alan 3'ü çocuk, 3'ü kadın olmak üzere toplam 12 sivil hayatını kaybetti.
'RUSYA OLMADAN REJİM GÜÇLERİ DAYANAMAZ'
Suriye rejimi tarafından gerçekleştirilen menfur saldırı sonrasında uzmanlar bölgedeki durumu Yeni Asır'a değerlendirdi. Emekli Albay ve Askeri Strateji Uzmanı Erhan Çalışkan: Başlangıçtan beri rejimin Türk askerine saldırma ihtimali vardı. Saldırı olmamasının en büyük nedenlerinden biri Rusya'ydı. Çünkü Astana sürecinde, Suriye'nin garantörü Rusya, ÖSO'nun garantörü Türkiye'ydi. Bu saldırı bazı şeylerin artık Rusya kontrolden çıktığını gösteriyor. Çünkü Suriye'de Rusya'nın kontrol edemediği İran'a yakın bir yapı da var. Burada, Rusya ile İran arasında zaman zaman iç çekişmeler yaşanıyor. Suriye Hükümeti de kendi ordusu üzerinde tam hüküm sahibi değil. Rejim burada üstünlük kurmayı deniyor. Bizim karşılığımız sert olursa başka bir saldırıya cürret edemeyeceklerdir. Suriye rejimi yeni bir cephe açarak, Türkiye ile savaşamaz. Böyle bir yeteneği ve gücü yok. Rusya arkasında olmadığı zaman rejim bir ay bile dayanamaz. Moskova'nın da rejimin Türkiye ile savaş başlatacak işlere girmesine müsaade edeceğini düşünmüyorum.
GEREKENİ YAPARIZ
Başkan Erdoğan, İdlib'de saldırılar başladıktan sonra Astana sürecinin işlemediğini ve Rusya'nın bu konuda gerekli iradeyi göstermediği söylemişti. Yani Rusya ve oradaki tarafların rejim üzerindeki kontrolü sağlamadığını söylemeye çalışıyordu. Bize düşen burada kendi çıkarlarımızı sağlayacak politikalar izlemek. Bu nedir? Bize ateş edilirse misliyle gerekeni yaparız. Ama Rusya, Astana ve Suriye politikasında kendi konumunu sarsacak pozisyona girmek istemeyecektir. Suriye iç savaşının kaybedeni Suriye halkıdır ama bundan en kazançlı çıkan ülke Rusya'dır. Çünkü Rusya bu savaşla Suriye'de kalıcı üsler aldı. Akdeniz'e yerleşti. Şu an Rusya'nın, Akdeniz'deki tek kalıcı donanma üssü Suriye'dedir. Rusya bunları kaybetmek ister mi? Bu açıdan bakmak lazım.
'NE OLACAĞINA RUSYA VE REJİM KARAR VERİR'
Güvenlik ve Terör Uzmanı Emekli İstihbarat Albay Çoşkun Başbuğ: Bundan sonra ne olacağına rejim ve Rusya karar verecek. Biz "Bölgedeki akan kanı durdurmanız lazım. Bu nedenle orada yapılması gerekenler var" diyerek orada Rusya'nın ağırlığını koymasını istedik. Tam tersine Rusya, zaman zaman açıktan zaman zaman ise gizlice rejimin arkasından sivillere saldırdı. Fakat ordumuza yapılan bu saldırı hedef gözeterek yapılan bir saldırdı. Bu saldırıyı aslında Rusya gerçekleşmiştir. Çünkü rejim Rusya'dan habersiz böyle bir şey yapamaz. Türkiye, "biz operasyonla ilgili bütün planları müttefik ülkeler ile paylaştık" açıklaması yaptı. Şimdi bildirdiğimiz harekat büyük bir saldırı alıyor. Soru şu; 'Rejime bu istihbaratı kim sattı?' Bu sorunun cevabı Rusya'dır. Rusya, bu safhadan sonra yalan beyanatlar ile konudan sıyrılmaya çalışacaktır. Tansiyonu düşüren hareketlerde bulunacaklardır.