FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'da şehit edilen Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın vatan hainliğinden kahramanlığa uzanan duygusal bir hikayesi var. Alınna bilgiye göre, darbe girişiminden 4 gün önce Erzincan'dan Ankara'ya Kara Harp Okulu Bando Bölük Komutanlığı'na tayin edilen Ziya İlhan Dağdaş, burada kiraladığı bir eve yerleşti. Dağdaş, darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın sokağa çıkması çağrısı üzerine sivil kıyafetle Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Astsubay Dağdaş, burada başına isabet eden kurşunla yaşamını yitirdi.
OĞLUNU ARAMAYA BAŞLADI
Dağdaş'ın Muğla'da oturan annesi, darbe girişimi sonrası oğlundan haber alamayınca Ankara'ya gitti. İlk önce oğlunun gözaltına alınan askerler arasında olduğunu düşünen işçi emeklisi anne Bilsen Dağdaş, sonuç alamayınca bu kez hastaneleri araştırdı. 6 gün oğlunu arayan anne, son olarak Adli Tıp Kurumu'na gitti. Burada kimliği belirsiz kişilere ait cesetler olduğunu öğrenen Bilsen Dağdaş, DNA örneği verdi. 2 gün sonra görevlilerin kendisini aramasıyla acı haberi alan anne Dağdaş, oğlunun cansız bedenine ulaştı.
CENAZE NAMAZI KILINMADI
Muğlalı Ziya İlhan Dağdaş'ın cenazesi, vatan haini FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle namazı kılınmadan memleketi Muğla'da sessiz sedasız toprağa verildi. Anne Dağdaş, aylarca oğlunun vatan haini olmadığını, onun darbecilere karşı direnirken şehit olduğunu anlattı. Fakat kimseyi inandıramadı. Anne Dağdaş, gerçeğin ortaya çıkması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. O dönem yaşadıklarını anlatan Dağdaş, "Oğlumun hain damgası yemesi beni çok üzdü. Bu işin peşini bırakmadım ve Ankara'ya gittim. Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe verdim. Devletimiz o kadar büyük ve şefkatli ki, Savcılık dilekçemi kabul etti ve soruşturma başlattı" dedi.
'OĞLUNUZ BİR KAHRAMAN'
Soruşturma kapsamında oğlunun hem Erzincan'daki birliğinde hem de yeni göreve başladığı yerde inceleme yapıldığını anlatan Dağdaş, "Oğlumun FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi ve olmadığını, aksine bu tür yapılara tepkili olduğunu ve bu sebepten dolayı FETÖ'cü subaylardan dolayı zaman zaman sıkıntılı süreçler yaşadığını anlatmışlar. Ardından da bize müjdeli haberi verdiler. Oğlumun FETÖ'cü bir subay tarafından başından vurularak şehit edildiği böylece ortaya çıktı. Dönemin Muğla Valisi Amir Çiçek evimize gelerek 'Oğlunuz hain değil. O bir kahraman. Askeri törenle şehitliğe nakledilecek' deyince adeta yeniden doğdum. Emeği geçen, derdimi dinleyen görevlilerden Allah razı olsun. Vatanını milletini seven yavrumun suçsuz olduğunu biliyordum. Evladım artık mezarında rahat uyuyor" diye konuştu.
'DEMİR PARMAKLIKLARIN ARKASINDA ÇÜRÜSÜNLER'
ŞEHİT annesi Birsen Dağdaş, 15 Temmuz'u bugün olmuş gibi yaşadığını belirterek, "Yaşadığım acıları tarif edemem Tek tesellim çocuğumun şehit olması. o Vatanı, milleti ve toprağı için mücadele etti. Allah yolunda şahadet şerbeti içti. Şehitlerimizin hepsinden gurur ve onur duyuyorum. Her birinin mekanı cennet olsun. Gözlerim nasıl yastığı ıslatıyorsa, o hainlerde içeriden çıkamasın. Demir parmaklıkların arkasında çürüsünler" dedi.
Adem ÜLKER