'Üzerinde güneş batmayan imparatorluk' tanımlamasıyla uluslararası ilişkiler ve tarih literatürüne girmiş olan Büyük Britanya İmparatorluğu (İngiltere), 19. yüzyılda dünyanın en büyük sömürge gücü olarak ön plana çıkmıştı. Bir ada devleti olarak denizcilik üzerine kurguladığı jeopolitik planlar sebebiyle II. Dünya Savaşı sürecine (1945) kadar dünyanın en büyük donanması da İngiltere Donanması olmuştu. 1900'lü yılların başında, Basra Körfezi-Kızıldeniz-Akdeniz'de Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik nedenlerle bir varlık gösterememesi, o dönem Çin, Afganistan ve Hindistan'ı çoktan işgal etmiş olan İngilizlerin Mısır'a ve Süveyş Kanalı-Akdeniz'e yönelmesini sağlamıştı. Dünyanın en stratejik alanlarından biri olan ve Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında yer alan Mısır'daki Süveyş Kanalı 1869 yılında açılmıştı. Kanalın açılmasıyla bölge jeopolitiği bir anda değişmişti. Çünkü Avrupalı denizcilerin Afrika'nın batısını ve hırçın Ümit Burnu'nu geçmelerine gerek kalmamıştı. Bu durum, Büyük Britanya İmparatorluğu ve donanmasının gözünü Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Doğu Akdeniz bölgesine dikmişti.
ABD'NİN AKIL HOCASI OLDU
Osmanlı İmparatorluğu'nu çeşitli kumpaslarla zayıflatmakta olan İngiltere, 1878 yılında Kıbrıs'a çöktü, 1882 yılında Mısır'ı işgal etti. Birinci Dünya Savaşı ve Sykes-Picot gizli anlaşmasıyla İngiltere orta doğuya çökmüş, gücünü 20. yüzyılın ortalarına kadar (İkinci Dünya Savaşı-1945) sürdürmüştü. İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünya liderliğini istemeyerek de olsa ABD'ye kaptıran İngiltere, Amerika'nın AKIL HOCASI oldu. Orta Doğu-Basra Körfezi- Kızıldeniz-Akdeniz- Kuzey Afrika bölgesinde şahin yüzünü gizleyerek, yumuşak gücünü göstermeye devam etmişti. 1989 yılında Berlin Duvarı'nın, 1990 başlarında Sovyetler Birliği'nin yıkılması sonucu, tek dünya gücü olan ABD'nin birçok alanda uyguladığı strateji ve siyasetin perde arkasındaki senaristi de hiç şüphesiz İngiltere idi. Putin'le Rusya ve Çin'in 2010'larda ABD'nin karşısında yeniden güç kazanması, çok kutuplu dünyanın ayak sesleri sürecinde, Avrupa Birliği'nde çok etkili olan Almanya ve Fransa'ya karşı, İngiliz derin devleti de yeni arayışlara yöneldi.
YENİDEN KODLARINA DÖNÜŞ
İngiltere, 1 Ocak 2021 Cuma günü Türkiye saati ile 02:00'de AB'den resmen ayrıldı. Derin İngiltere, 'Brexit' adı verilen bu ayrılığı bir fırsat olarak görmektedir. Brexit aracılığıyla bir taşla iki kuş değil; birkaç kuş vurmaya çalışmaktadır. Birincisi: İngiltere; Basra Körfezi'nde, Ortadoğuda, Akdeniz-Karadeniz'de askeri ve ticari açılımlarını hızlandırıyor. Bu bağlamda, Türkiye ile İngiltere ikilisi yeni aşamalar kaydediyor. İkincisi: İngiltere AB'nin geleceğini parlak görmediği için kendi ittifaklarını yeniden kurgulama yolunu seçmiş görünüyor. Yıllardır Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin alınmasını engellemesi gerçeği üzerinden Türkiye-İngiltere ortaklığı inşa edilirken, özellikle Fransa'nın Ortadoğu rolünün de zayıflatılması şansı elde ediliyor. Üçüncüsü: ABD'nin duraklamaya geçtiği dönemde güçlü nükleer donanması, ekonomisi ve teknolojisiyle yeniden eski gücüne dönmenin yollarını
aramaktadır.
Dördüncüsü: Baş müttefiki olan ABD ile Asya-Pasifik bölgesinin ve dünyanın yükselen güçleri olan Çin ve Rusya'yı dizginlemek için adımlar atmaktadır. Nitekim Asya-Pasifik'te Fransa'yı devre dışı bırakarak Amerika ve Avusturalya (İngiliz Milletler Topluluğu üyesi) ile beraber AUKUS Paktı'nı kurdular. İngiltere'nin Pasifik açılımını ülkenin en yetkili isimlerinden olan Savunma Bakanı Gavin Williamson'un yaptığı açıklamalardan anlamak mümkündür:
DAHA İYİ BİR SEÇENEK GİBİ "BREXIT SONRASI BİZİM HANGİ TUTUM İÇİNDE OLACAĞIMIZI DÜNYA MERAK EDİYOR... KANUN DELEN VE SİLAHLI KUVVETLER İNŞASINDA YENİDEN CANLANAN RUSYA VE ÇİN GİBİ ÜLKELERDEN GELEBİLECEK SALDIRILARA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ... SERT KARŞILIK VERMENİN SONUCU NE OLURSA OLSUN BİZ VE BATILI MÜTTEFİKLERİMİZİN GELECEĞİ İÇİN BU KONU ELZEMDİR." İNGİLİZ TYPHOON SAVAŞ UÇAĞI TÜRKİYE İÇİN BİR SEÇENEK OLABİLİR Mİ?
BBC haberinde öne çıkarılan İngiliz Typhoon Savaş Uçağı'nın önemli bir özelliği var. İngiltere Agratur Üssü'nde F-35'leri olmasına karşın, Suriye'de TYPHOON uçağını öne çıkardı. Bu uçakların temininde Türkiye ile bazı temasları olduğu belirtiliyor. Typhoon, Türkiye için seçenek olabilir mi? F-35 temininde problem yaşayan Türkiye için, İngiltere'den Eurofighter Typhoon alınması iyi bir seçenek olarak gösteriliyor. Savunma sanayii stratejistleri, ABD ile yaşanan problemli alanları dikkate alarak Türkiye'nin savaş uçağı ihtiyacını Rus yapımı uçaklardan çok, NATO üyesi olan İngiltere'den alınacak uçaklarla karşılamasının daha iyi olacağını vurguluyorlar. Typhoon'un Avrupalı üreticilerine vurgu yapan uzmanlar, bunun Türkiye'nin Avrupa ile iyi ilişkiler geliştirmesine yardımcı olabileceğini de ifade ediyorlar. Typhoon, Avrupalı çift motorlu, delta kanatlı, çok amaçlı bir avcı uçağı. Çeviklik ve gelişmiş elektronik sistemleri en belirgin özelliklerinden. Şu an son varyantlar göz önüne alındığında Eurofighter Typhoon'un maliyeti yaklaşık 130 milyon dolar.
SONUÇ
YAKIN