Sınırlar yeniden çiziliyor

Yakın zamanda Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan önemli gelişmelerle dünyanın düzeninin değiştiğini ifade eden Çalışkan, Türkiye'nin de anahtar ülke konumuna geldiğini söyledi. Erhan Çalışkan, şu değerlendirmelerde bulundu:

EN ÖNEMLİ CEPHELER
ABD süper güç olduğu Tek kutuplu dünya düzeni değişiyor. Çin ABD'nin tahtını sarsıyor. ABD'nin başını çektiği Atlantik oluşumu ve Çin-Rus-Hindistan eksenli Asya ülkeleri oluşumu arasındaki savaş giderek şiddetleniyor, süreklilik kazanıyor ve her alana yayılıyor. Bu büyük savaşın günümüzdeki en önemli cepheleri; Finans cephesi, Enerji Cephesi, Tarım-Gıda Cephesi, Silah Sanayi cephesi, Dijital teknoloji-yapay zeka cephesi olarak ortaya çıkıyor. Yakın gelecekte bu cephelere su savaşları ve uzay savaşları da eklenecek gibi görünüyor. Bu cephelerdeki savaşlar silahlı çatışmaların yaşandığı savaşın sonuçlarını belirliyor. Ortadoğu-Kafkaslar-Akdeniz bu savaşların merkezi durumuna geliyor. 2003 Yılında başlayan ABD'nin Irak'ı işgali, Gürcistan'ın Güney Osetya ve Abhazya bölgelerinin Rusya tarafından işgali, Yemen'de İran ve Suudi Arabistan müdahalesi ile devam eden iç savaş, Suriye'de Rusya-İran ve ABD'nin müdahil olduğu iç savaş, Libya'da süren çatışmalar, Azerbaycan'ın Ermenistan işgalindeki topraklarını geri aldığı Karabağ savaşı şimdi de Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile devam eden çatışmalar ile ülkelerin sınırları yeniden çiziliyor.

ANAHTAR ÜLKE TÜRKİYE
Stratejik konumu ile Anahtar ülke konumunda bulunan Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları da yeniden çizilmek isteniyor. 1960 yılından günümüze kadar Darbelerle, ihanetlerle güçlenmesi engellenen Türk milleti, ülkesinin bölünmesini engellemek ve varlığını sürdürebilmek için yurt içinde 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Bu mücadeleyi ülke sınırlarının dışına taşıması ile kalıcı başarının yaşandığı bir sürece giriliyor. Türkiye bölgesel bir güç olma yolunda hızla ilerliyor. Batı'nın kuklası durumunda olan Ukrayna'ya Rusya'nın saldırısı ile başlayan savaştan Türk Milletinin ve Türk Devlet Aklı'nın alması gereken pek çok ders bulunmaktadır. Her iki tarafın bu savaşın tüm cephelerinde kullandığı silahlar ve yöntemler iyi incelenmelidir. Türkiye'nin geleceği bu cephelerde yapacağı hazırlığa bağlıdır.

SİLAH SANAYİ CEPHESİ
Sovyetler Birliği döneminde silah sanayiinin en önemli bölümlerinden olan uçak, füze, gemi ve tank motorunu da içeren fabrikalar Ukrayna'da kurulmuştu. Ukrayna silah sanayinin belkemiğini oluşturan şirketlerden biri olan Ukroboronprom şirketi zırhlı araçlar üretmektedir. Şirketin Tank fabrikası LVİV kentinde bulunmaktadır. 1907 yılında kurulmuş olan Motor Sich firması Uçak , helikopter ,seyir füzeleri ve İha motorları üreten stratejik bir firmadır. Ivchenko Progres firması ise Uçak motorları üreten diğer Ukrayna firmasıdır. Bu iki firmanın fabrikaları Rus sınırında olan Harkov kentinde olup, Türk silah sanayi için son derece önemlidir. ABD, İngiltere, Rusya ve Çin uçak motoru üreten ülkelerdir. Bu ülkeler Türkiye'ye uçak motoru teknolojisi vermeye yanaşmıyorlar. Motorları bize satsalar bile ihracatına izin vermiyorlar. Bununla birlikte Çin motor teknolojisi istenilen seviyede değil. Rusya ise motor satmak için istekli ancak ihracat konusunda aynı sıkıntıları yaşayacağız. Ayrıca Rusya ile her an çıkar çatışması
yaşayabilecek durumda iken motor konusunda bu ülkeye bağımlı olmak Türkiye için sakınca oluşturmakta ve Rusyanın kullandığı farklı motor teknolojisi Türkiye'deki tüm bakım ve lojistik sisteminde de değişiklik yapılmasını gerektiyor. Motor üreten Diğer Ülke ise Ukrayna. Türkiye ile 30 yıllık gelecek içerisinde çıkar çatışması yaşama riski en az olan ülke. Bu nedenle Türk devlet aklı bu konuda Ukrayna ile stratejik işbirliği yapmaya karar verdi.

ORTAK FİRMA KURULDU
Baykar firması 2021-2030 yılları arasında Ivchenko Progres ve Motor Sich firmalarından Akıncı SİHA'da kullanılan AI 450 ile MS 500 turboprop motorları ve geliştirmekte olduğu Muharip İnsansız Uçak Sistemi (MİUS) için de AI 322F ve AI25TLT turbofan motorlarından 500 adet tedarik etmek için anlaşma imzaladı. Türkiye-Ukrayna 2019 yılında merkezi Türkiye'de olan Black Sea Shield adlı firmayı, Ukrayna motorlarını Türkiye'de üretmek için kurdu. Firma hisselerinin %51'i Baykar'da %49'u Ukrspetsexport'ta (Ukrayna'nın savunma sanayinden sorumlu devlet kuruluşu) ait bulunmaktadır. Tusaş Firmasının geliştirdiği T 929 (ATAK 2) Ağır Sınıf Taarruz Helikopterinin Motorları bu yıl içerisinde çalışması ve 2023 yılı içerisinde de ilk uçuşunu gerçekleştirmesi planlanıyor. Bu helikopterde Ukraynalı Motor Sich firmasının üreteceği 2500 Beygir gücünde motorlar kullanılacak. Türkiye Ukrayna'dan 14 motor alımı için sözleşme imzaladı. İlk 2 motor Eylül 2022'de kalanları ise 2025 yılına kadar etaplar halinde teslim edilecekti. Rusya'nın Harkov kentini ele geçirmesi ile Akıncı, MİUS ve Atak-2 projeleri için motor tedarikini durdurdu.

Akıncı SİHA Motoru için Türkiye 'nin elinde Tusaşın ürettiği PD-222 motoru var. Ancak bu motor Ukrayna Motorları kadar güçlü değil . Bu nedenle Ukrayna Motorlarına ihtiyaç duymaktayız. Savaşın ilk haftasında Harkov'da bulunan tesislerden motor üretimi için gerekli olan pek çok malzemenin Türkiye'ye getirildiği ve Ukraynalı bazı mühendislerinde Türkiye'de olduğu ifade ediliyor. Rusların Ukrayna'yı yenilgiye uğratarak işgal etmesi durumunda Türkiye'nin Black Sea Shield Firması üzerinden Baykar'ın ihtiyaç duyduğu motorların bir kısmının üretimine en kısa zamanda başlaması bekleniyor. Atak-2 projesinde gerekli olan motor üretimi için ise Mühendislerden faydalanılarak teknoliji transferi yolu ile TEİ motor fabrikasında üretim yapabileceği söyleniyor.

UKRAYNA'NIN SIKINTILARI
Ukrayna'da her türlü altyapı olmasına rağmen üretim tesislerini yenileştirememesi, yeterli personelinin bulunmaması, arge çalışmalarına kaynak aktarılamaması en önemlisi de bunları sağlayacak etkin bir politika üretememesi nedeni ile son dönemde ürettiği yeni ve modern bir silah sistemi olmadığı için bugün Rusya'ya karşı etkin bir savaş veremiyorlar. Türkiye SSB (Savunma Sanayi Başkanlığı ) koordinesinde 700 den fazla savunma projesini koordine ediyor ve üretimin tamamen yerli ve milli olması için çalışıyor. Türk devlet Aklı'nın Silah Sanayinin yerli ve milli olması için çalışan tüm kurumları ve kişileri koruması ve bunun için kurulan Eko-sistemi desteklemesi gerekmektedir. Türk Milleti ise hangi siyasi partinin, savunma Sanayisi ile ilgili ne söylediğini, neler yaptığını dikkatle izlemeli savunma sanayi politikalarına ve ürünlerine karşı çıkanların kime hizmet ettiğini iyi anlamaları gerekmektedir. Yarın Ukrayna'nın durumuna düşmek istemiyorsak Milli ve yerli kavramını destekleyen parti ve siyasetçilere oy vererek desteklemenin önemi iyi anlamalıyız.