Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya'daki miting ve toplu açılış törenlerinde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Kocatepe'den başlayıp Dumlupınar'a oradan İzmir'e kadar süren Büyük Taarruz, epeydir savunmada olan Türk ordusunun uzunca bir aradan sonra yaptığı ilk saldırı harekatıydı. Düşmanın belki makinelisi, topu, kamyonu, arabası, uçağı bizden çoktu ama bizim askerimizin iman dolu yüreği bu eksiklerin hepsini fazlasıyla telafi ediyordu. Nitekim Yunan ordusu çekilirken 200 bin kişilik kuvvetinin yüzde 65'ini Afyon-Kütahya hattında zayiat olarak bırakmıştır. Aşağı yukarı aynı sayıya sahip Türk ordusunun bu savaştaki kaybı ise sadece yüzde 6,5 civarındadır. Büyük Taarruz ve akabindeki çatışmalar dünya askeri tarihine en başarılı topyekûn savaş olarak geçmiştir" dedi.
"TÜRK'E KEFEN BİÇİLMEZ"
"Türk'ün ölüm fermanı olarak tedavüle sokulan Sevr'i milletimiz işte bu topraklarda kanıyla canıyla yırtarak müstevilerin suratına çarpmıştır" diyen Erdoğan, "Türk'ün esir edilemeyeceğini, Türk'e kefen biçilemeyeceğini 26 Ağustos'ta Afyon'da başlayıp, 9 Eylül'de İzmir'de sona eren bu kıyamla tüm dünyaya ilan ettik. Kocatepe'den başlayıp Dumlupınar'a uzanan büyük taarruz sonrası bu millet, o imanlı yürekleriyle imansızları İzmir'den denize döktü. Mücadelenin sadece silahla, parayla değil, imanla, kararlıkla azimle kazanıldığını herkes gördü" şeklinde konuştu. Başkan Erdoğan, "Hükümete geldiğimizde 2 asırdır altyapısı ihmal edilmiş, siyasi ve askeri gücü sürekli törpülenmiş bir Türkiye devraldık. Biz hedeflere doğru yürüyüşümüze asla ara vermedik. Yılbaşından sonra aldığımız tedbirlerin, uyguladığımız politikaların vatandaşlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını daha iyi göreceğiz. İçinde bulunduğumuz asrı, Türkiye yüzyılı haline getirmekte kararlıyız" dedi.
30 AĞUSTOS MESAJI: ÖLÜMÜ ÖLDÜREN CESARETLE SEHADETE YÜRÜDÜLER
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili bir mesaj yayımladı. Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: "Bugün, Büyük Zafer'in 100'üncü yıldönümüne ulaşmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Tarihi şanlı zaferlerle dolu milletimiz, her türlü yokluk ve imkânsızlığa rağmen yürüttüğü kurtuluş mücadelesini, 30 Ağustos 1922'de kesin ve tartışmasız bir zaferle neticelendirmiştir. 30 Ağustos, esaret ve hürriyet arasında bir tercihe zorlandığında Türk Milleti'nin neleri başarabileceğinin, nelerden vazgeçebileceğinin en açık ispatı olmuştur. Milletimiz, düşman boyunduruğu altında bir gün bile kalmaktansa, ölümü öldüren bir cesaretle şehadete yürümüş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır. Son olarak 15 Temmuz gecesi yaşananlar, Büyük Taarruz'a ilham veren sarsılmaz iradenin kalplerde halen canlı olduğunu tekrar göstermiştir."