Başkan Erdoğan Kasımpaşa'da önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Doğduğum, büyüdüğüm Kasımpaşa'yı çok seviyoruz. Yarın akşam daha çok seveceğiz. Sevgili Kasımpaşa'nın güzel insanları... Başımızın tacı kıymetli hanımefendiler, gençler, aziz kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Buraya gelene kadar yolun sağı solu gümbür gümbür. Resmi rakam şu anda burada 45 bin kişi var. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz, gümbür gümbür sandıklara gideceğiz. 2 gündür İstanbul'un ilçelerinde hemşerilerimizle birer destan olan buluşmalar yaptık. Burada doğdum, burada büyüdüm.
"BU ÇEVREDE CAMİ YOKTU BUNU DA YAPMAK BİZE NASİP OLDU"
Muhteşem bir cami olan Barbaros Hayrettin Paşa'nın açılışını dün yaptık. Levent adı almasının sebebi askerleriydi. Deniz müzesine iniş yaptı. Preveze zaferinin lideri. Onun adını verdik. Cami de muhteşem oldu. O çevrede öyle bir cami maalesef yoktu, onu yapmak da bize nasip oldu. Maliyeti de şu an itibarıyla 750 milyon Türk Lirası.
"2024'TE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ DE BUNLARDAN ALMAK LAZIM"
İstanbul'u o eski kötü günlerine yeniden döndürdüler. 2024'te büyükşehir belediyesini bunlardan almamız lazım. Yarın sandıkları patlatıyor muyuz, biz sizinle pazara kadar değil, mezara kadar beraberiz. Esersiz, hizmetsiz, ruhsuz bir şehir haline getirmek istedikleri İstanbul'a ilçe belediyelerimiz ve bakanlıklarımız ile biz sahip çıktık. Biz kumar masasında olmayacağız? Biz noter masasında olmayacağız? Ee, Meral Hanım neden döndün, yeniden oturdun? Her gün akıl dışı, vicdan dışı bir yöntemle karşımıza çıkıyorlar. Masanın bir ortağı kalktıktan sonra 3 gün boyunca neler dediklerini bir hatırlayın? Bir önceki seçimde karşımıza çıkardıkları, bu seçimde parti kurarak karşımıza çıkan kişiye yaptıklarına bakın? Dönüp dolaşıp kasetçiliğe soyundular. Biz siyasete çamur bulaştırılmasına hep karşı olduk, bugün de karşıyız. Milletimiz bu kasetçilere hakj ettiğini sandıkta verecektir. Buna inanıyorum. Bay Bay Kemal Londra tefecilerinden 300 milyar dolar getirecekmiş. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında Türkiye'yi çıkarmak istediğimiz yerin adı Türkiye Yüzyılı'dır.
Bunlar talimatı Kandil'den alıyorlar. Biz bu teröristlere ülkeyi teslim edebilir miyiz? Ülke teröristlerin başları ezilerek yönetilir. Biz gelir gelmez inleri aslına döndüreceğiz diyorlar. Biz bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bölücü terör örgütünün güdümündeki partilere belediyeleri, bakanlıkları peşkeş çekerek ülke yönetilmez. Selo'yu çıkarmak istiyorsanız bana oy verin diyor Bay Bay Kemal. Bu Selo, Diyarbakır'da benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan kişi değil mi? Bunlar şimdi bol bol onu ziyaret ediyor. Bay Bay Kemal de ben onu çıkarıcam diyor. Erdoğan, görevde olduğu sürece teröristlere bu yol açılmaz.
Başkan Erdoğan Sancaktepe mitinginde önemli açıklamalarda bulundu.
Sancaktepe'nin, "gümbür gümbür" yarına yürüdüğünü belirten Erdoğan, "Yarın akşam Sancaktepe'den tulum çıkarıyor muyuz? Tüm alem bunu duymalı." sözlerini sarf etti.
Erdoğan, katılımcılara yönelttiği "Bay bay Kemal buralara geldi mi?" sorusuna "Hayır" yanıtının gelmesi üzerine, "Gelmedi mi? Niye ya? Herhalde bu saatten sonra da gelecek hali yok" ifadesini kullandı. Sancaktepe'nin bu duruşuyla yarına farklı bir selam verdiğinin altını çizen Erdoğan, ilçenin güzel insanlarını, başlarının tacı hanımefendileri selamladığını dile getirdi.
Yarının, Anneler Günü olduğunu anımsatan Erdoğan, "Tabii burayı seçişimizde yarın Anneler Günü oluşundan, Belediye Başkanınızın bir hanımefendi oluşundan dedik ki burayı seçelim. Biliyorsunuz biz hadislerimizi böyle evirip çevirip söyleyenlerden değiliz. Bay bay Kemal biraz öyle yapıyor. Anahtarı annelerin ayakları altına koyuyor. 'Cennet annelerin ayakları altındadır'. Bak babaların değil. Annelerin ayakları altında. Onun için annelerin kıymetini çok iyi bileceğiz. Annelere sadakatimizi çok farklı göstereceğiz. Öyleyse anneler, yarın siz de kaleyi içeriden fethedeceksiniz. Buna hazır mısınız? Şurada birkaç saat kaldı." diye konuştu.
Erdoğan, "Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" diye sorduğu vatandaşların "Evet" demesi üzerine, katılımcılara teşekkür etti.
"BAY BAY KEMAL, DİYARBAKIR ANNELERİNİ KAÇ KERE ZİYARET ETTİN"
Başkan Erdoğan, ebediyete intikal eden tüm annelere rahmet dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama hepsinden öte Diyarbakır annelerini gözü yaşlı bırakan bu teröristlere karşı, bay bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? Diyarbakır annelerinin yavrularını Kandil'e kaçıran teröristlerle el ele, omuz omuza, utanmadan, sıkılmadan bir seçime giriyorsun. Bay bay Kemal'in yanında kimler var? Kandil var. Kimler var? Kandil'in parlamentodaki uzantıları var. Kılıçdaroğlu, ya sen bunların hesabını Allah'a nasıl vereceksin? Yanında da malum tipler var. Söylemeye gerek var mı? Onlar da utanmadan, sıkılmadan aynı yuvarlak masanın etrafında dönüp dolaşıyorlar. Benim milletim, yarın sandıklarda bunlara en güzel cevabı vermelidir diye düşünüyorum. Buna hazır mıyız?"
Vatana, millete, devlete, ümmete hayırlı evlatlar yetiştirmenin gururunu yaşayan Türkiye'nin asil annelerini, Afrika'dan Asya'ya, Balkanlar'dan Türkistan'a kadar kalbi şu an kendileriyle olan gönül coğrafyalarındaki tüm anneleri, saygıyla selamladığını dile getiren Erdoğan, bu vesileyle kendi annesi başta olmak üzere, ebedi aleme intikal eden tüm anneleri rahmetle özlemle yad etti.
Partisinin Sancaktepe Belediye binası önünde düzenlediği mitingde konuşan Başkan Erdoğan, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir vasiyette bulunduğunu, kendisinin vasiyetinin ise başka olduğunu dile getirdi.
Başkan Erdoğan, gençlere vasiyetini şöyle aktardı:
"Benim vasiyetim şu; annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Benim anam da bana ayağının altını öptürmezdi. Kendisine derdim ki, 'Anacığım kokusunu alayım, cennet orada.' O çekerdi, gülerdi. 'Anam kokusunu alayım...' Zar zor öperdim. Gençler siz de annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada başka koku var. Orada cennetin kokusu var. Öperseniz daha güçlenirsiniz, daha güçlü olursunuz."
"MİLLİYİZ, YERLİYİZ VE AİLENİN KUTSİYETİNE İNANIYORUZ"
Erdoğan, "aile" dediklerini ifade ederek, "CHP ne diyor; LGBT. İYİ Parti ne diyor; LGBT. Aynı şekilde, öbür HDP ne diyor; LGBT. Peki LGBT, AK Parti'nin semtine yaklaşır mı? MHP'nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı'nın semtine yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT'ci. Ama hamdolsun biz ailenin kutsiyetine inandığımız için, biz burada farklı bir yerdeyiz, farklı bir düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Milliyiz, yerliyiz ve ailenin kutsiyetine inanıyoruz." dedi.
"Rabbim bizlere annelerimizin hayır dualarını alacak bir hayat yaşamayı nasip eylesin." diyen Erdoğan, hiçbir annenin yüreğine ateş düşmesin, hiçbir anne evlat acısı yaşamasın diye dua ettiğini söyledi.
"BİZİ VATANSIZ, YURTSUZ, HAVASIZ BIRAKMAK İSTEDİLER"
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin çok stratejik bir bölgede yer aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Üç kıtanın kalbi konumunda bir ülkeyiz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergahındayız. Tarih boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek için yapıldı. Haçlı Seferleri'nden Çanakkale Harbi'ne kadar tarihteki büyük mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardır. Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale'de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna 'dur' dedik. İstiklal Harbimizde, vatanımızı özgürleştirerek, millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta, gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik."
Bölücü terör örgütüne karşı 40 yıldır yürüttükleri mücadeleyi de bu tarihi hesaplaşmanın bir parçası olarak gördüklerini belirten Erdoğan, "On binlerce insanımızı bizden kopartan bu örgüt, emperyalistlerin, kanımızı akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir. Şairin, 'Bunlar, engerekler ve çıyanlardır/ Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır' diyerek tarif ettiği habis yapı, aslında bölücü terör örgütüdür. Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk'ü ve Kürt'ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler."
Başkan Erdoğan, buna fırsat vermediklerini, devlet olarak terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdiklerini söyleyerek, "Çok ciddi çabalar harcadık. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Boşnak'ıyla biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur. Çünkü Rabbimizin emri, neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Üstünlük neyledir? Sadece ittika iledir. Yani Allah'a kim daha yakınsa o üstündür." dedi.
"HUDUTLARIMIZ DIŞINDA DA BU ALÇAKLARA NEFES ALDIRMAYACAĞIZ"
Sınırlar içindeki terörist varlığını, tükenme noktasına getirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Cudi'de bunları gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Kandil'de gömdük mü? Bestler Deresi'nde gömdük mü? Şimdi Bay bay Kemal, dirsek dirseğe tutuştuğu bu malum yapıyla hala yürümekten bahsediyor mu? Bunları yarın sandıklara gömüyor muyuz? Ha gayret. Hedefimiz, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız.
Sınır ötesi harekatlarımız sayesinde artık inlerinden başlarını çıkartamaz, kıpırdayamaz hale geldiler. Ne '14 Mayıs'tan sonra Afrin'i geri alacağız' diyen bölücülerin azgınlıkları, ne Suriye'deki güvenli bölgelerimizi teröristlere altın tepside sunmayı vadedenlerin gafleti, ne Kuzey Irak'taki askerlerimizi geri çekerek, terör örgütüne nefes aldırma projeleri, ne de bebek katillerini serbest bırakma, 6-8 Ekim hadisesinin azmettiricilerini sokağa salma planları bizi durduramayacak. "
Başkan Erdoğan şöyle devam etti:
"Selo ne diyor Selo? Bu Selo kim? Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan o hain değil mi? Teröristin başı. Şimdi utanmadan, sıkılmadan mesajlar gönderiyor ve bay bay Kemal de 'Eğer Selo'yu serbest bırakmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz.' diyor. Bu hesabı yarın sormaya var mıyız? Ben size inanıyorum, Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden şimdiye kadar on binlerce anaya evlat acısı yaşatan bu canilerin kökünü içeride ve dışarıda kazıyacağız. Türkiye'yi bu terör belasından, ayağına vurulmuş bu terör prangasından mutlaka kurtaracağız. Ülkemizi böldürtmeyeceğiz."
AK Parti'nin Sancaktepe Belediyesi önündeki alanda düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, CHP'nin terör örgütünce desteklendiğini belirtti, alandakilere bu konuyla ilgili hazırlanan video izletildi.
Tüm bu pazarlıkların, beyanatların buz dağının görünen yüzü olduğunu ifade eden Erdoğan, kapalı kapıların ardında tam olarak ne konuşulduğunu, Millet İttifakı ortakları dahil hiç kimsenin bilmediğini dile getirdi.
Erdoğan, Kandil'den gelen destek açıklamaları karşısında da Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hangi sözü verdiğinin bilinmediğini, Kılıçdaroğlu'nun, ittifak ortaklarının, parti sözcülerinin, medyadaki kalemlerinin bu konuda suskun olduğunu belirtti.
Seçime bir gün kala Kılıçdaroğlu ile bölücü örgütün siyasi uzantıları arasında hangi anlaşmaların yapıldığının da bilinmezlerin arasında yerini aldığını dile getiren Erdoğan, hiç kimsenin terör örgütü temsilcilerine hangi sözlerin verildiğini halen öğrenemediğini anlattı.
Erdoğan, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağına inandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bay bay Kemal, 17-25 Aralık kumpasındaki rolünü 10 yıl sonra itiraf etti. FETÖ'cü alçakların eline tutuşturduğu kasetlerin montaj olduğunu geçen gün bizzat kendi söyledi. Bu seçim öncesinde yaptığı gizli pazarlıklar da eninde sonunda ortaya çıkacak. Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır. Rusya ile ilişkilerimizi bozma ihalesini bay bay Kemal'e kimin verdiği, ortada hiçbir şey yokken Alevi-Kürt videolarının ne için çekildiği, Pensilvanya'da 8 saat boyunca kimlerle hamburger yenildiği, Londra'daki tefecilere hangi tavizlerin altın tepside sunulduğu, evet, bunların hepsi gün gelecek tek tek milletin önüne serilecektir. Biz o gün gelene kadar meselenin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Her fırsatta gerçek yüzlerini milletimize anlatmaya devam edeceğiz."
"İSTEDİKLERİ OLMADI AMA YALAN MAKİNESİ DÖNMEYE DEVAM ETTİ"
Her zaman sandığa giden yolu, aziz milletin tertemiz iradesinde aradıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye'yi büyütmenin, güçlendirmenin, gençlerimize üzerinde gururla yaşayabilecekleri bir ülke bırakmanın gayretinde olduk. Gerektiğinde 17-25 Aralık'ta olduğu gibi kumpaslara, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi darbecilerin ölüm kusan silahlarına göğsümüzü siper ettik. Hatırlayın, Atatürk Havalimanı'na indiğim zaman FETÖ'nün orada askerleri, jetleri bizim üst üzerimizden pike yapıyorlardı fakat on binler orada kardeşini karşılamaya gelmişti. Bay bay Kemal de tankların arasından giderek Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine uğramıştı, orada kahvesini yudumlayarak Erdoğan'ı nasıl öldürecekler, bunu izliyordu fakat bütün tuzakların üzerinde Allah'ın tuzağı vardır. O tuzakla aşık atılmaz, öyle de oldu. İstedikleri olmadı ama yalan makinesi dönmeye devam etti. 'Haberim olsaydı ben de karşılardım.' diyor. Yalancı, senin ne olduğunu artık biz çok iyi biliyoruz. Milletin sandıkta namusumuza emanet ettiği muazzez iradesini asla yere düşürmedik. Ona asla leke sürdürmedik. Böylece Türkiye'yi her alanda başarıdan başarıya koşturduk."
Savunma sanayisi, eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere birçok alanda önemli adımlar attıklarını belirten Erdoğan, son 21 yılda hayata geçirilen bazı hizmet ve projelerin anlatıldığı videoyu miting alanındaki vatandaşlara izletti.
Erdoğan, partisinin Sancaktepe'de düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, sayısız proje, program ve yatırım planı hazırladıklarını, seçim beyannamesinde tüm bunları tek tek, detaylıca yazdıklarını söyledi.
Burada bir tanesini özellikle paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu dönemde özellikle aile kurumunun, LGBT gibi sapkın akımlar karşısında korunmasına büyük önem veriyoruz. Kardeşlerim, bu CHP, LGBT'ci mi? Bu İYİ Parti, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? Bunların yanındakiler, onlar da LGBT'ci mi? AK Parti'ye, LGBT sızamaz. MHP'ye, LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı'na, LGBT sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aileyi asla yedirmeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz. Ve özellikle de güçlü milletler, güçlü ailelerden oluşur. Bu bakımdan seçim öncesi adımını attığımız ailenin ele alınması hususunda, seçim kararının verilmesi sebebiyle bu adımı atamadık. Seçim sonrası inşallah yeniden aileyle ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız."
Kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavırlarının net olduğunu, kadına şiddeti kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, kadına şiddetle mücadeleyi de gerek yargı yoluyla gerekse İçişleri Bakanlığı yoluyla sürdüreceklerini belirtti.
Erdoğan, "Biz bu konuda birilerinden de izin almaya mecbur değiliz. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayılan bu salgınlarla, bu akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Zira bu konuda adım atmakta geç kaldığımız her gün, tehdit ve tehlike daha da büyüyecektir." ifadelerini kullandı.
"LGBT'NİN ÖNÜNÜ AÇANLARIN DA PLANLARINI BOŞA ÇIKARACAĞIZ"
Finansmanını, doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlayacakları Aile ve Gençlik Bankası'yla bunu amaçladıklarını aktaran Erdoğan, şunları anlattı:
"Bu kaynakla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye velhasıl ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz. Aile ve Gençlik Bankası vasıtasıyla ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin 3'te birini ödeyerek katkı sunacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğine kadar attıkları her adımla yanlarında olacağız. Evlenecek gençlerimize faizsiz, ilk 2 yılı ödemesiz, 4 yılı vadeli 150 bin lira kredi vereceğiz.
Her hanede çalışan en az bir kişi olmasını sağlayacağız. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı koruyacak hem gençlerimizin geleceğine ışık tutacağız. Aynı zamanda bu adımlarımızla küresel odaklar adına LGBT'nin önünü açanların da planlarını boşa çıkaracağız. Nasıl gençlerimizi zehir tacirlerine, uyuşturucu çetelerine, FETÖ ve PKK'nın başını çektiği terör örgütlerine karşı korumayı görev biliyorsak LGBT'ye karşı korumayı da aynı şekilde vazife addediyoruz."
"Şimdi diğer hazırlıklarımıza da şöyle bir bakalım." diyen Başkan Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Yüzyılı'nda yapmayı hedeflediği projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.
Karadeniz'de keşfedilen doğal gazla ilgili bir kesitin gösterildiği esnada Erdoğan, "1 ay doğal gazı ücretsiz kullanıyor muyuz? 1 yıl da inşallah mutfakta kullanacak mıyız? Bu bay bay Kemal sözü değildir, buradan geri gidiş olmaz." ifadelerini kullandı.
"76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYISINI 208'E YÜKSELTTİK"
Erdoğan, eğitimde attıkları adımlarla ilk ve ortaöğretimde çocukların sıralarının üzerine kuşe kağıtlarla kitapları koyduklarını, 76 olan üniversite sayısını 208'e yükselttiklerini hatırlattı.
Sağlıkta Kovid-19 salgını döneminde attıkları adımla 45 günde Sancaktepe'de 1006 odalı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'ni inşa ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Biz Yaparız. Onlar konuşur. Farkımız bu. Şimdi bugün birçok ilçede böyle bir hastane yok ama Sancaktepe'de bu var. Niye bunu buraya yaptık? Gerektiğinde buraya uçak da insin. Uçak indiği zaman uluslararası hastalar da buraya gelebilsin diye buraya yaptık. Bu bir düşünce pratiğidir, formasyonudur. Biz yaparız ama onlar böyle bir adımı atmaya cesaretleri bile yoktur. Onlara o fırsatı bile vermeyiz." diye konuştu.
"YARINKİ SEÇİM AYNI ZAMANDA 2024'ÜN DE MÜJDECİSİ OLACAKTIR"
Bundan sonra da böyle birçok adım atacaklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun için hepinize büyük sorumluluklar düşüyor. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz. Fakat daha önce hepimiz bir şey daha yapacağız. Artık önümüzde günler değil, sadece saatler kaldı. Henüz vakit varken halen kararsız kalan bir eşiniz, dostunuz, akrabanız, nazınızı çekecek bir arkadaşınız varsa, ona mutlaka ulaşacaksınız. Bizim selamımızı söyledikten sonra 14 Mayıs'ın önemini anlatacaksınız. Kırgınlık, küskünlük varsa çözecek, bizim adımıza helallik isteyecek, oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz.
Aile meselesinde, CHP'ye, İYİ Parti'ye, Saadet Partisi'ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da bizimle aynı hassasiyeti taşıdığını biliyoruz. Yöneticilerinin seçim kazanmak uğruna FETÖ'cülerle, bölücülerle ve küresel güçlerle işbirliğine gitmelerinden en az bizim kadar, bu insanlarımız da rahatsızlık duyuyor. Bu kardeşlerimize de ulaşmaya, saflarımızı dahil etmeye çalışacağız. İnşallah fitne tüccarlarına inat 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyecek. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum."
Başkan Erdoğan, Sancaktepe'ye, Sancaktepelilere inandığını, güvendiğini ifade ederek, "Zira yarınki seçim aynı zamanda 2024'ün de müjdecisi olacaktır. Ben kalbi kıpır kıpır atan gençlerimize güveniyorum. Evi içeriden fethedecek olan kadınlarımıza güveniyorum. Ayaklarının altına cennetlerin serildiği, cennet yüzlü annelerimizin bizleri yalnız bırakmayacağını biliyorum. Mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyduğum milletimizin basiret ve ferasetle iradesini sandığa yansıtacağından şüphe duymuyorum. Şimdi buradan soruyorum. Hazır mıyız? Sancaktepe yarın 'Durmak yok, yola devam.' diyor muyuz? Yarın 'Doğru adımlarla yola devam.' diyor muyuz? Yarın 'Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi.' diyor muyuz? Bunun için son ana kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin." diye konuştu.
Konuşmasının ardından "Duyanlara duymayanlara" şarkısına eşlik eden Erdoğan, "Biz Sancaktepe'yi çok seviyoruz. Yarın akşam daha çok seveceğiz. Durmak yok, yola devam." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ümraniye mitinginde önemli açıklamalarda bulundu.
Ümraniye'nin CHP döneminde çok ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Erdoğan, "Ümraniye çöplüğünün patlamasını hatırlıyoruz değil mi? 39 kardeşimizin ölümünü hatırlıyoruz değil mi? Ey CHP, bunun hesabını nasıl vereceksiniz ya? Bu çöplüğü şimdiki haline, spor tesisi haline getiren kim oldu? Biz olduk. Çünkü CHP 'çöp' demektir, 'çukur' demektir, 'çamur' demektir, 'susuzluk' demektir. Bu susuzluktan İstanbul'u kim kurtardı? Biz kurtardık." ifadesini kullandı.
Ümraniye'deki mitingde adeta Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen Büyük İstanbul Mitingi'nin devamını gördüğünü dile getiren Erdoğan, Ümraniye'nin yoldaşlığının önemli olduğunu vurguladı.
Ümraniye'yi, çöplüğünün patlayıp altında insanların öldüğü vakitlerden İstanbul'un parlayan yıldızı haline milletin desteğiyle getirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"İnşallah şimdi de Türkiye Yüzyılı'nı yine Ümraniye ile birlikte inşa edeceğiz. Biz Ümraniye'yle, İstanbul'la, Türkiye'yle birlikte ülkemizin geçmişinden bugününe, oradan geleceğine uzanan bir hikaye yazdık. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda, tarihimize ve milletimize duyduğumuz sevgiyle ülkemize bir aşk mektubu yazdık. Gönlümüzdeki istiklal tutkusuyla aklımızdaki istikbal hedefleriyle hiçbir köken, inanç, meşrep ayrımı yapmaksızın, her ferdiyle milletimize bir aşk mektubu yazdık. Okurken kimi zaman gözleri dolacak, kimi zaman yüzleri gülecek, hayallerine ilham, hedeflerine istikamet olacak gençlerimize bir aşk mektubu yazdık. Bu mektubu ilmik ilmik dokurken yazılabilecek ne kadar güzel şey varsa bize az geldi. Onun için kalpten kalbe görünmeyen köprüler kurdunuz. Her türlü farklılığın ötesine geçerek, her bir insanımızı bağrına basan sevgi köprüleri kurduk. Ülkemiz sınırlarını aşıp tüm dünyayı kucaklayan vicdan köprüleri kurduk. Şimdi de Türkiye Yüzyılı'nın eşiğinde, engellerin aşıldığı, tohumların yeşerdiği, hayallerin gerçekliğe dönüştüğü, gerçeklerden geleceğe doğru adım attığımız o tarihi günün arifesindeyiz. Türkiye Yüzyılı, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, yani yazdığımız aşk mektubunun muhatabı tüm milletimizin yüzyılı olacaktır."
"HATIR KULLANACAĞIZ, YANLIŞLARI GÖSTERECEĞİZ, DOĞRUYU İŞARET EDECEĞİZ"
Ümraniye'den yükselen sevgi selinin, 14 Mayıs zaferinin müjdesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz, 14 Mayıs seçimlerini, ülkemizin geleceğine, milletimizin kazanımlarına, devletimizin hedeflerine sahip çıktığımız bir demokrasi şöleni olarak görüyoruz. Ey Türkiye, ey İstanbul, ey Ümraniye! Bu mücadelede bizimle misin? Daha şimdiden sandıkta tezahür edecek milli iradeye gölge düşürmek için kırk takla atanlara karşı sandığın gücünü göstermeye hazır mısın? Mertçe yarışmak yerine genel başkanlığa geldikleri gibi rakiplerini de kasetle elemeye çalışanlara karşı sandığın namusuna sahip çıkacak mısın?" sözlerini sarf etti.
Alandaki vatandaşlara, "Talimatı Kandil'den alanlara gereken cevabı sandıkta vermeye hazır mısın? Ülkenin değerlerini yabancılara, tefecilere peşkeş çekme sözü verenleri o sandığa gömmeye hazır mısın? Türkiye Yüzyılı'na giden yolda yarım kalan programlarımızı, projelerimizi, yatırımlarımızı tamamlamak için bizimle birlikte olmaya hazır mısın?" diye soran Erdoğan, bunun için sandıklar kapanana kadar durmadan, dinlenmeden çalışılması gerektiğine dikkati çekti.
Başkan Erdoğan, "Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza selamımı söyleyecek, yarının niçin önemli olduğunu anlatacağız. Telefonla ulaşabildiğimiz herkese ulaşıp yarın sandıkta oyunu doğrudan yana, Cumhur İttifakı'ndan yana kullanmasını isteyeceğiz. Hatır kullanacağız, yanlışları göstereceğiz, doğruyu işaret edeceğiz, ikna edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız ve bu işin ilk turda bitmesini sağlayacağız." diye konuştu.
Erdoğan, bir ve beraber oldukça koalisyon masasını yıkıp terör ve tefeci tezgahını ezip geçeceklerini sözlerine ekledi.
AK Parti'nin Ümraniye Belediye Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, "İsterseniz gelin şimdi karşımızdaki masanın kimlerden oluştuğuna şöyle bir bakalım." diyerek, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile muhalefet partilerinden bazı isimlerin konuşmalarından kesitlerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.
Erdoğan, videonun ardından, "Şimdi buradan soruyorum. Benim gençlerim, bunlara geleceğini emanet eder mi? Ya bunlar terörist. Teröristlerle el ele, kol kola dolaşanlara, benim ülkemi emanet eder mi? Benim hanım kardeşlerim, bunlara evladını emanet eder mi? Öyleyse yarın ne yapacağımızı biliyoruz değil mi? Bir oy bu kardeşinize, bir oy Cumhur İttifakı'na. Türkiye Yüzyılı'nın yükselişi şimdiden hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Ümraniye'nin seçimlerde tulum çıkarması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Anladınız değil mi? Ümraniye buna hazır mı? Benim inandığım, benim tanıdığım, benim bildiğim Ümraniye sandıkları patlatır." diye konuştu.
"BU BAY BAY KEMAL'İN BİR REFERANSI VAR MI?"
Erdoğan, milletle her buluştuklarında bir şey söylediklerini anlatarak, şöyle devam etti:
"Diyoruz ki 'Biz 21 yılda ülkemize asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Peki bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı? Yani 'Ben şunları yaptım.' diyebileceği bir eser var mı? İstanbul'a belediye başkanı getirdi. Ya adamın belediyede durduğu yok. Şimdi de işte bakıyorsunuz Van'dan çıkıyor. İstanbul'u sel alıp götürüyor. O nerede; Kayakta. Nerede; Kızakta. Nerede; Bodrum'da. Ya sen İstanbul'un belediye başkanı mısın yoksa İstanbul'da turist misin? Bunlara gereken cevabı vermeye pazar günü, yani yarın hazır mıyız?"
Erdoğan, kendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu kardeşinizi İstanbul'a belediye başkanı seçtiğiniz zaman susuzluğu giderdik mi? Çöp dağlarını kaldırdık mı? Çukurlardan İstanbul'u kurtardık mı? Bütün bunlarla beraber çamurdan İstanbul'umuzu temizledik mi? Göreve geldim. 50 bin hanede o zaman doğal gaz vardı ve bunu görevimin sonuna kadar 1 milyon 250 bine çıkarttık. Çünkü İstanbul'a bu yakışır. Benden sonra gelen rahmetli Kadir Topbaş kardeşimiz de bu süreci aynı hızla devam ettirdi. Hatırlayın. Haliç kokudan geçiliyor muydu? Bu Haliç'i tertemiz hale biz getirdik mi? Buradan Ömerli'den karşı yakaya yani Avrupa Yakası'na suyu yine biz geçirdik. Haliç'in temizliğinde Boğaz'ın suyunu biz tünellerle Haliç'e akıttık ve Haliç'in suyunu da tertemiz yaptık. Yaparsa, yaparsa, yaparsa..."
"AK PARTİ'NİN EN BÜYÜK BAŞARISI, BU ZİHNİYETİN İKTİDARINI YIKMIŞ OLMASIDIR"
Başkan Erdoğan, kendilerinden önce tek parti faşizminden İstanbul'un ve Türkiye'nin çok çektiğini vurgulayarak, "Hep milletimizin değerlerine karşı zihniyetler tarafından bu kalkınma engelleniyordu. Milletimiz eser istiyordu. Ona, Ayasofya'yı elinden alarak cevap veriyorlardı. Biz Ayasofya'yı inşa ve ihya ettik mi? İmzayı attık mı? Batı'nın tüm tehditlerine rağmen imzayı attım mı? Meral hanım ne diyordu biliyor musunuz? 'Yapamaz.' Ne oldu Meral Hanım? Biz yaparız. Bu noktada imanımız var." şeklinde konuştu.
Necip Fazıl Kısakürek'le Ayasofya'ya ilişkin bir anısını anlatan Erdoğan, "Gencim ve Sultanahmet Meydanı'nda üstat Necip Fazıl'la mitingimizi yapıyoruz. Bu mitingi yaparken rahmetli kükreyerek elini uzatıyor, diyordu ki 'Ayasofya bir gün açılacak. Ayasofya bir gün açılacak. Ayasofya bir gün açılacak.' Ben de onun spikerliğini yapıyorum orada. Allah'a hamdolsun, Ayasofya'yı açmak üstadın o ifadeleriyle bu fakire ve arkadaşlarına nasip oldu. İmzayı atmak bu fakire nasip oldu. Bütün Batı çıldırdı ama biz görevimizi yaptık." dedi.
Erdoğan, tek parti zihniyetine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milletimiz hizmet istiyordu. Ona vesayetle, darbeyle zulümle hak ve özgürlükleri çiğnenerek cevap veriyorlardı. Milletimiz yatırım istiyordu. Onu elindeki, avucundakini de alarak cevap veriyorlardı. AK Parti'nin en büyük başarısı, şu veya bu partinin değil, işte bu zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır. Bu ülkenin kaynaklarını, kendi ihtiyaçları için kullandığında kısa sürede neler yapılabileceğinin ispatı bizim 21 yıllık iktidarımızdır. Ülkemize eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda çağ atlattık mı? Okullarımızda yavrularımız sıralarının üzerinde kuşe kağıttan kitaplarını buluyor mu? Şimdi bizler ücretsiz süt dağıtıyoruz değil mi? Niye; Çünkü biz bunları bulamadık. Teksir kağıdıyla bize verilen kağıtları bile abilerimiz bize satmıyordu, parasıyla satmıyordu. Ama biz şimdi çektik bu çileyi, yavrularımız çekmesin istedik."
"BUGÜNE KADAR GİRDİĞİMİZ 15 SEÇİMİ, MİLLETİMİZE YAPTIĞIMIZ HİZMETLER SAYESİNDE KAZANDIK"
Türkiye genelinde 76 olan üniversite sayısını 208'e çıkardıklarını aktaran Erdoğan, "Ama dikkat edin, 81 vilayetin, 81'inde de şu anda üniversitemiz var. Benim Muş'taki kardeşim, Iğdır'daki kardeşim, Ağrı'daki kardeşim oradan kalkıp İstanbul'a, Ankara'ya gelmiyor. Şimdi oralara profesörlerimiz gidiyor, doçentlerimiz gidiyor. Bazılarında hastaneler de inşa ettik. Dolayısıyla tedavileri de orada yapılıyor." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, milletin bu gayretlerini gördüğü için yaşadıkları her saldırıda, önlerine çıkartılan her engeli aşmada, kurulan her tuzağı bozmada yanlarında yer aldığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimi, kaşımızın, gözümüzün hatırına değil, milletimize yaptığımız hizmetler sayesinde kazandık. Bugün de karşımıza çıkan koalisyon masası, yalan ve istismar peşinde koşarken, biz ne diyoruz, 'Türkiye Yüzyılı' diyoruz. 'Eser' diyoruz. 'Hizmet' diyoruz. 'Yarım kalan işleri tamamlamak.' diyoruz. 'Daha büyük projeleri hayata geçirmek.' diyoruz. Peki onlar ne yapıyor; Ülkenin istiklalini emperyalistlere, kaynaklarını tefecilere, güvenliğini terör örgütlerine, itibarını mafya bozuntusu meczuplara, meydanı bir avuç muhterise bırakarak kendilerini iktidar yolu açmaya çalışıyorlar. Bu bay bay Kemal, talimatı nereden alıyor; Kandil'den, teröristlerden alıyor. Biz nereden alıyoruz; Rabb'imden ve milletimden alıyoruz. Aramızdaki fark bu."
AK Parti'nin Ümraniye Belediye Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, muhalefete işaret ederek, "Kendi ülkesine düşmanlıkla siyaset yapılır mı? Kendi insanını aşağılayarak, tehdit ederek seçim kazanılır mı? Kendi devletini yıpratarak, iktidara gelinir mi?" diye konuştu.
Başkan Erdoğan, "Gözlerini öyle bir hırs bürümüş durumdaki, kendi ortaklarının tabanlarını dahi gözleri görmüyor. Bir önceki seçimde karşımıza çıkardıkları kendi arkadaşlarını dahi şu anda yerin dibine sokmaktan çekinmiyorlar. Yalan üstüne yalan. Bölücü örgütün elebaşlarının, yurt dışındaki karanlık odakların kendileri için yaptıkları destek açıklamalarından rahatsız olmuyorlar." ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı'nın ülkenin yönetimini devraldığında ilk işlerinin sınırların ötesinde, bölücü örgütün tepesine binmek için yürüttükleri operasyonları durdurmak olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ama size biz bugüne kadar nasıl bu fırsatı vermediysek, bundan sonra da vermeyeceğiz. Bunu biz söylemiyoruz, bizzat onları destekleyen partinin yöneticileri ve sırtlarını dayadıkları örgüt mensupları söylüyor. Hemen ardından Avrupa Birliği'nin özerklik şartını kabul ederek, Türkiye'yi çevremizde örnekleri olan diğer ülkeler gibi bölmenin yolunu açacaklar. Kayyum atadığımız belediyeleri yeniden terör örgütüne teslim ederek, kamudan attığımız örgüt mensuplarını yeniden devlete doldurarak bu adımı daha da ileriye taşıyacaklar. Ardından, Batı'nın yıllarca bize diz çöktürmek için dayattığı ne kadar konu varsa hepsini de içeriye boca edecekler."
Erdoğan, ülkenin güvenlik çıkarları için Akdeniz'de, Ege'de, NATO'da dik duruş sergiledikleri meselelere işaret ederek, muhalefetin hepsinde teslim bayrağını çekeceğini söyledi.
"BENİM MİLLETİM SANA BU ÜLKEYİ TESLİM ETMEZ"
Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Rusya'ya biz yaptırım uygularız." dediğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ya, bay bay Kemal, bu ne akıldır? Bu nasıl anlayıştır? Bugüne kadar tarım ürünlerinde, Rusya bizim en önemli müttefiklerimizden bir tanesi. Savunma sanayinde öyle. Aynı şekilde, şu anda turist akınında... 5,5 milyona yakın turist bize nereden geliyor; Rusya'dan geliyor. Bunu ne yapacaksın? Amerika'dan aldığın talimatla mı yapacaksın? Biden'dan aldığın talimatla mı yapacaksın? Biden, 'Erdoğan'ı düşürmemiz lazım.' diye talimatı verdi, bunu ben biliyorum. Bunu benim bütün halkım biliyor. Şimdi, yarın sandıklar demek ki Biden'a da bir cevap verecek. Rusya'nın Hükümet Sözcüsü Peskov ne diyor; Peskov diyor ki, 'Yalan söylüyor. Açıklasın. İspat etsin.' diyor. Var mı ispatı? Yok. Ondan sonra başlıyor kıvırmaya. 'Böyle duyduk.' diyor. 'Delil yok ama olabilir.' diyor. Bu nasıl siyaset? Benim milletim sana bu ülkeyi teslim etmez."
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi uzak tutmak için tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir diplomasi dengesi kurduğumuz Rusya-Ukrayna Savaşı'na balıklama dalacaklar. Zaten şimdiden, dokunma sözü verdikleri savunma sanayimizi çökertip kazanımlarımızı birer birer ortadan kaldıracaklar. Dışarıya uçak, helikopter, İHA, SİHA, gemi, roket, yazılım satan bir Türkiye'den, bunların hepsini de tefecilerden alabilirlerse alınan borçla tedarik eden bir Türkiye'ye yol açacaklar." şeklinde konuştu.
Muhalefetin, Türkiye Yüzyılı hazırlığı için yaptıkları yolları, otoyolları, köprüleri, tünelleri, hızlı tren hatlarını, konut hamlelerini, birer birer işlevsiz hale getireceklerini söyleyen Erdoğan, Karadeniz'de bulunan gazın, Gabar'dan çıkarılan petrolün üstüne yeniden beton dökülüp terk edileceğini kaydetti.
"ÜLKENİN KAYNAKLARINI YENİDEN HAREKETE GEÇİRENE KADAR BUNLARIN HEPSİ YAŞANDI"
Erdoğan, hayali bir tablodan bahsetmediğini, Türkiye'de bunların hepsinin yaşadığını dile getirerek, "Biz gelip ülkenin kaynaklarını yeniden harekete geçirene kadar bunların hepsi ve daha fazlası yaşandı. Marmaray'ı kim yaptı? Avrasya Tüneli'ni kim yaptı? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kim yaptı? Orhangazi Köprüsü'nü kim yaptı? İstanbul-İzmir arası 7,5 saat iken, 3 saate kim düşürdü? Bütün bunlarla nereden nereye geldik." dedi.
Başkan Erdoğan, "İsterseniz şimdi, bunlara rağmen ülkemize gelen ve neler kazandırdık neler, şöyle kısaca bir hatırlayalım." diyerek, Türkiye'de hayata geçirilen yatırımlar ve projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla beraber izledi.
Erdoğan, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde terörün bitirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bay bay Kemal'in yanındakiler ne diyor; 'Biz buna devam edeceğiz.' Ve gizli kapıların arkasında Kılıçdaroğlu bunlarla neyi konuşuyor; Terörün bundan sonraki sürecini konuşuyor. Benim milletim, bu teröristlerle el ele olanlara yarın 'yürü' demeyecektir. Ne yapıyor; Şöyle bir tane kendilerine göre bir şey hazırlamışlar, 'Haydi, haydi, haydi.' Arkasında kim var; Teröristler var. Ya bu millet, terörizmden çok çekti. Benim milletim sana 'yürü' demeyecek. Benim milletim ne diyor; 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.' diyor."
Erdoğan, "Yürüyecek miyiz beraber? Yarın bunun kararını veriyor muyuz?" sorusunu yönelttiği vatandaşlardan "Evet" yanıtını alması üzerine, "Karneniz hayır olsun." ifadesini kullandı.
"GÜÇLÜ MİLLETLER, GÜÇLÜ AİLELERDEN OLUŞUR"
Koalisyon masasının karnesinde sadece batırmak, bitirmek, yıkmak ve önüne gelene söz vermek olduğunu belirten Erdoğan, "Bunlarda yalan diz boyu. İnşallah yarın sandıkta bunları gördükleri rüyadan uyandıracak, ülkenin kazanımlarını öyle diledikleri gibi harcayamayacaklarını göstereceğiz." dedi.
Gelecek dönemde yapacaklarını da hatırlatarak sözlerini bitireceğini söyleyen Erdoğan, bu esnada katılımcılardan bir kadının kendisine seslenmesi üzerine, "Sana helal, helal. Maşallah. İşte bizim kızlarımız, kadınımız, bu cesarette olduktan sonra...Hep ne diyorum; Kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde kimler var; Kadınlar var. Onun için durmak yok. Yarına kadar, bu gece yoğun çalışacağız." diye konuştu.
Başkan Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nda yapılması hedeflenen projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.
Karadeniz'de keşfedilen gazla ilgili kısmın yayınlandığı esnada "Doğalgazı bir ay bedava aldık mı?" diye soran Erdoğan, "Şimdi bir yıl boyunca da mutfakta, su onun için yine bedava. Yaparsa, yaparsa, yaparsa..." dedi.
Video gösteriminin ardından konuşmasını sürdüren Başkan Erdoğan, "Yarın, Türkiye Yüzyılı için milat olacak mı? Buna hazır mıyız? Hepsinden öte, değerli kardeşlerim, şu kısa sürede buradan ayrılınca hemen eş, dost, ahbap ulaşıp onlara bunları anlatmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Bak bu CHP LGBT'ci mi? Yanındaki İYİ Parti LGBT'ci mi? Bu HDP LGBT'ci mi? Masadaki o küçükleri zaten saymıyorum. Onlar da zaten sus pus. Bu ne demektir? Sükut ikrardandır. Demek onlar da kabul ediyor. Ama AK Parti'ye LGBT sızamaz, MHP'ye LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Güçlü milletler, güçlü ailelerden oluşur. Bu güçlü aileleri de evelallah zaten seçim öncesi adımları atmıştık. Seçim mani oldu. Ama seçim sonrası bu adımı yine atacağız ve Allah'ın izniyle bunu yasalaştırmamız halinde de yola emin adımlarla yürüyeceğiz. Ben Ümraniye'ye güveniyorum. Ümraniye'yi seviyorum. Şimdi öyle bir haykıralım ki tüm İstanbul duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kalın sağlıcakla."