'BELEDİYEYE SORUYORUM CEVAP YOK'
Bilimsellikten uzak bir şekilde arıtma tesislerinin devreden çıkmasını ve derelerin betonlanmasına anlam veremediğini vurgulayan ünlü akademisyen, "Dereleri 2007-2008'lerde betonlamaya başladılar. O dönemlerde defalarca basına da konuştum. Etmeyin eylemeyin, kokutursunuz, çünkü siz su ile toprağın ilişkisini kesiyorsunuz, siz körfezin kılcal damarlarına beton döküyorsunuz dedim. Ve şu anda felaket kokuyor körfez. Mart ayı başladı. Koku başladı. Bunun nedeni tamamen körfezin altının betonlanması. 1966'lı yıllarda Yeşildere'de yüzülürdü, balık tutulurdu. Pırıl pırıldı. Yeşildere'ye şu anda bakıyorsunuz her taraf beton. Bütün dereler betonlandı. Bunun bilimsel dayanağı ne? Kim yapıyor bunu diye belediyeye soruyorum. Bize bir açıklasın, şu nedenle yaptık diye. Bunun sahibi de yok. Birileri yaptı, etti. Oldu bitti. Ama bu bir katliam. Çünkü siz su ile toprağın ilişkisini kesemezsiniz. Keserseniz kokutursunuz böyle" dedi.
"BU ÖVÜLECEK BİR ŞEY DEĞİL"
Yaşar, "Geçtiğimiz sene belediye Halkapınar'daki o dere ağızlarından, Meles deltasından 80 bin ton bir pislik attık dedi. Bu övülecek bir şey değil. O kirliliğin orada işi ne? Neden o kirlilik oraya geliyor? Neden o kirlilik daha gelmeden önce o fabrika çıkışlarında tutulmuyor? 1960-1965'li yıllara kadar Bayraklı'da yüzülürdü. Sürekli olarak nüfusun artması ve bununla beraber körfezin foseptik olarak kullanılması yavaş yavaş canlıları öldürdü" açıklamasında bulundu.