"EMANET OLAN YEŞİLİ VE MAVİYİ ÇOCUKLARIMIZA ULAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ"
Bakan Yumaklı, artık göllerin kuruması, akarsu kaynaklarının azalması veya baraj doluluk seviyelerinin düşmesi haberleriyle daha sık karşılaşıldığını belirterek, Aral Gölü'nün son 50 yılda eski büyüklüğüne oranla yüzde 90, Akşehir Gölü yüzey alanının 2000 yılından bu yana 3'te iki küçüldüğünü söyledi. Türkiye'nin su potansiyeli dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda, kişi başına düşen yıllık su miktarının 1313 metreküp olduğunu bildiren Yumaklı, şunları kaydetti:
"Dikkatinizi çekmek isterim, kullandığımız değil, kullanabileceğimiz kişi başı azami miktardan bahsediyorum. Bu değer, uluslararası göstergelere göre ülkemizin su stresi altında olduğu anlamına geliyor. Bu gidişle, 2030 yılında, yani sadece 6 yıl sonra bu oran 1000 metreküp altına düşecek ve ülkemiz su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına girecek. Yine 6 yıl sonra; nüfusumuzun yarısı; sulu tarım alanlarının ise yaklaşık yüzde 80'i su yetersizliği tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Kadim zenginlikleri barındıran eşsiz coğrafyamızda, bugüne kadar bilinenin aksine, artık su kaynaklarımız kısıtlı hale gelmiş durumda. 2030 yılına geldiğimizde, ülkemiz nüfusunun yüzde 10 artması, su kaynaklarının ise yüzde 20 azalması öngörülüyor."