Terörsüz Türkiye hedefinde yapılan çalışmalar sonucunda PKK, kendini feshettiğini duyurdu. Bu haber üzerine sürecin nasıl işleyeceği ve ne kadar süreceğiyle ilgili merak edilen konular gündeme geldi. Öncelikle Türkiye'den toplam 580 teröristin Kuzey Irak'taki kamplara geçeceği söylenirken teslim ettikleri silahlar kayıt altına alınacak.
Teröristlerin silahlarının hangi ülkeye ait olduğu, marka ve cinsi gibi tüm detaylarla titizlikle not edilecek. Silah tesliminin 3-4 ay içerisinde tamamlanması beklenirken, suça bulaşmayan örgüt mensuplarının kimliğini taşıdığı ülkelere döneceği ifade ediliyor. Bu kapsamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yaklaşık 4 bin kişinin de kademeli olarak sınırda teslim alınacağı kaydediliyor.
YÖNETİCİLERE PLAN BAŞKA
PKK'nın üst yöneticileri için ise durum farklı olarak değerlendiriliyor. Sayısının 300'ü bulduğu ifade edilen terör örgütünün yönetici takımının Türkiye'de bulunmasının risklerinin olabileceği belirtilirken bu isimler için Güney Afrika, Norveç gibi üçüncü ülkeler konuşuluyor. Terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan için ise bir süreç olmadığı, Öcalan'ın İmralı'da kalmaya devam edeceği belirtiliyor. Öte yandan silahların Süleymaniye ve Erbil'de Türkiye'nin gözetiminde teslim edileceği de paylaşılan bilgiler arasında. Artık PKK'nın fesih süreci MİT tarafından yakından takip edilecek.

'ÇOK ÖNEMLİ BİR FIRSAT'
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu. Bakırhan, tarihin bir sürecin eşiğinde olduklarını ve umutla bekledikleri sürecin kapısının aralandığına dikkat çekerek, "Toplum yıllardır bugünlerin hayalini kuruyordu. Barışın çözümün tartışıldığı günlere büyük bir özlemi vardı. Barış için çok önemli bir fırsat ortaya çıkarmıştır. 12 Mayıs, Türkiye'de artık bir takvim yaprağı değil, geçmişin büyük yük değerini hafifletmenin başlangıç günü olarak tarihe geçecektir. Geldiğimiz noktada mücadele eden arkadaşlarımızın, bedel ödeyen sizlerin, bugün aramızda olmayan, yaşamını kaybeden canlarımızın, yol arkadaşlarımızın, en önemlisi de anne babalarımızın duası vardı. Onların sayesinde bugünlere geldik" diye konuştu.

