Başkan Erdoğan dün NATO Zirvesi'ne katılmak üzere Hollanda'ya gitti. Öncesinde havalimanında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Gerek zirvede, gerek ikili görüşmelerimizde Netanyahu hükümetinin Filistin halkına yönelik katliamlarına da dikkat çekeceğiz. 21 aydır devam eden işgal, istila ve yıkım politikasının bir an önce son bulması gerektiğinin altını çizeceğiz. Bölgede ateşkesi sağlayacak, ardından da kalıcı sükunete giden yolu açacak her türlü gayreti takdirle karşılar ve samimiyetle destekleriz. Nitekim geç saatlerde gelen, taraflar arasında ateşkes sağlanmasına dair mutabakata ulaşıldığı haberini memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.
'BEDELİNİ BÜTÜN DÜNYA ÖDER'
"Türkiye olarak savaşı sona erdirmek için ortaya koyduğumuz çaba herkesin malumudur" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Ukrayna ile Rusya arasında adil ve kalıcı bir barışın mümkün olduğuna biz samimiyetle inanıyoruz. Bu barışı sağlamak için de elimizden geleni yaptık, yapıyoruz. Her iki tarafın güvenine mazhar olan bir ülkeyiz. Bu savaş sonsuza kadar süremez. Barış için kolları sıvamak, İstanbul'da kurulmuş diyalog zeminini güçlendirerek barış masasını çok daha üst düzeyde bir katılımla ortaya koymak lazım. İran'a yönelik saldırıları bölgemizin barış ve huzuruna yönelik büyük bir tehdidin fitilini ateşlemiştir. İsrail'in Filistin ile başlayan, Lübnan'a, Suriye'ye, Yemen'e, nihayetinde de İran'a uzanan pervasız adımları asla kabul edilemez. Küresel aktörlerin bu çılgınlığa son vermek için etkin tedbirleri alması şart. Yoksa bunun bedelini sadece bölgemiz değil, bütün dünya öder. İsrail'in Gazze'deki açlığı silah olarak kullanan hukuksuz zulmünün de sonlandırılmasını istiyoruz. İsrail saldırganlığı bölgemizin tamamında tümüyle durmalıdır."

'DİPLOMASİYE ŞANS TANINMALI'
Erdoğan, "Bölgemiz etkileri tüm dünyada hissedilecek bir savaşın yükünü kaldıramaz.
Ellerin tetikten çekilmesi ve ihtilafların çözülmesi için diplomasiye şans tanınması en doğru, hayırlı ve akılcı tavır olacaktır.
Türkiye olarak uluslararası hukuku gözeten, diplomasiye öncelik veren ilkeli tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. 2026 yılındaki NATO zirvesine Türkiye'de ev sahipliği yapmak istiyoruz. Zirve marjında müttefiklerimiz ile ittifak ortaklarından liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştireceğiz. Zirvede alacağımız kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE MESAJI
BAŞKAN Erdoğan, "Çevremizde ne yaşanırsa yaşansın, terörsüz Türkiye hedefimize özellikle bu verdiğimiz sözü yürüyüşümüzde hiç aksamaya fırsat vermeden devam edeceğiz. Bir devlet politikası olarak hassasiyetle yürüttüğümüz bu süreci başarıya ulaştırmakta kararlıyız. Terör, bölgemizde çoğu zaman bir maşa olarak kullanıldı. DEAŞ'ın kanlı ve kalleş yüzünü çok iyi bilen bir ülkeyiz. Fırat Kalkanı Harekatı'yla bu örgüte en ağır darbeyi biz vurduk. Kiliseyi hedef alan menfur terör saldırısı sebebiyle Suriye halkına bir kez daha taziyelerimizi sunuyoruz. Suriye yönetimi, DEAŞ dahil, bütün terör örgütleriyle mücadelede son derece kararlı. Biz de kendilerine gereken desteği veriyoruz ve vereceğiz" ifadelerini kullandı.

'ENGELLER KALDIRILMALI'
TÜRKİYE'NİN NATO içindeki rolüne vurgu yapan Erdoğan, "Türkiye olarak adil külfet paylaşımını ve Avrupa güvenliğinin pekiştirilmesini özellikle savunuyoruz. NATO'nun ikinci büyük kara ordusunu sevk ve idare eden bir müttefikiz. Ülkemizin savunma yeteneklerini sürekli geliştirirken ittifakın caydırıcılığına da katkıda bulunuyoruz. Daha güçlü savunma ve daha etkin ordu hedefiyle yola çıkarken müttefikler arasında savunma ürünleri ticaretinin önüne engeller getirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu engelleme ve kısıtlamaların en kısa sürede amasız, fakatsız kaldırılması gerekiyor. Türk savunma sektörünün birliğin savunma mekanizma ve projelerine dahil tüm Avrupa'nın faydasına olacaktır. Müttefikler, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile de bir araya gelecek. Biz, ittifaka karşı sorumluluklarımıza halel getirmeksizin savaşın diplomasi yoluyla sonlandırılmasına dair çabalarımızı anlatacağız" dedi.

