Okur yazar oranı yüzde 85'lere ulaştı

Türkiye, harf devriminin ardından başlatılan okuma yazma seferberlikleriyle okur yazar sayısını her geçen yıl artırırken, 1927'de yüzde 11 olan okur yazarlık oranı 1935'de yüzde 20,4'e, 1950'de yüzde 33,6'ya, 1960'ta yüzde 39.5'e, 2008 yılında ise yüzde 85.71'e ulaştı. Cumhuriyet tarihinde çeşitli zamanlarda okur yazar seferberlikleriyle cehaletle savaşan Türkiye'de 2008 yılı rakamlarına göre okuma yazma çağındaki 64 milyon 241 bin 226 kişinin 4 milyon 930 bin 12'si hala okuma yazma bilmiyor. Cehalet savaşında ilk hamle, 1928 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen harf devriminden sonra, yeni harflerle okuma yazma öğretmek amacıyla Halk Mektepleri, Halk Dershaneleri ve Gece Kurslarının ''Millet Mektepleri''ne dönüştürülmesiyle yapıldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk ve en büyük okuma yazma seferberliği kabul edilen bu dönüşümle öğretmenlerle birlikte aydınlar da okur yazar sayısını artırma çabasına destek oldu. Bu seferberlikte bir yılda, öğretmen, kitap, bina ve araç gereç yokluğuna rağmen 199 bin 534'ü kadın, toplam 597 bin 10 yetişkine okuma yazma öğretildi. Atatürk'ün ve Cumhuriyet Halk Partisinin önderliğinde 1932 yılında kurulan ''Halkevleri'' de cehalet savaşında önemli rol oynarken, Millet Mektepleri (Halk Dershaneleri) aracılığıyla 1928'den 1959 yılına kadar açılan okuma yazma kurslarında 1 milyon 867 bin 920 kişi eğitim aldı. Çabalar sonunda 1927'de yüzde 11 olan okur yazarlık oranı 1935'de yüzde 20,4'e, 1950'de yüzde 33,6'ya, 1960'ta ise yüzde 39.5'e,2008 yılında ise yüzde 85,71'e ulaştı.
YÜZ'DE 100 HEDEFİNE DOĞRU
1990 yılındaki nüfus sayımı, 6 ve yukarı yaştaki nüfusta, kadınların yüzde 28'inin, erkeklerin yüzde 12'sinin hala okuma yazma bilmediği sonucunu gösterdi. Okur yazarlık oranını yüzde 100'e çıkarma hedefi doğrultusunda yeni adımlar atıldı. 1992'de Dünya Okuma Yazma Günü olan 8 Eylül'de bir kez daha okuma yazma seferberliği başlatıldı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde okur yazarlığın düşük olduğu 13 ilde okur yazarlığı yaygınlaştırma çalışmaları yapıldı. Ekim 2000 yılında hayata geçirilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Sosyal Gelişmeyi ve İstihdamı Destekleme Projesi'nde de yaklaşık 1 yılda 64 bin 812'si kadın olmak üzere toplam 151 bin 213 yetişkin eğitim aldı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in adına eşi Semra Sezer'in önderliğinde 8 Eylül 2001 tarihinde Ulusal Eğitime Destek Kampanyası başlatıldı. Bu çalışma ile de 8 Eylül 2007 tarihine kadar ülke genelinde 1 milyon 458 bin 666 vatandaş okuma yazma kurslarında eğitim gördü. Okuma yazma bilmeyenler arasında kadınların yoğun olması eğitim kampanyalarının amacını da bu yöne itti. Milli Eğitim Bakanlığı ile UNICEF arasında imzalanan protokol gereği 17 Haziran 2003'te Haydi Kızlar Okula Kampanyası başlatıldı. Van'da başlatılan kampanya ilk yılında kız çocuklarının okullulaşma oranlarının en düşük olduğu 10 doğu ve güneydoğu ilinde yürütüldü. 2004 yılında 23 il daha eklenirken, 2005 yılında bu sayı 53 ile çıkarıldı. 2006 yılında ise kampanya 81 ile yaygınlaştırıldı. Milli Eğitim Bakanlığının organizasyonunda düzenlenen Ana Kız Okuldayız Okuma Yazma Kampanyası ise 6 Haziran 2008'de başladı. Kampanya, okuma yazma bilmeyen en az 3 milyon insanın okur yazar hale getirilmesini hedefliyor.
KADINLARDA OKUMA-YAZMA ORAN DAHA DÜŞÜK
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2008 yılına ait verilerine göre 6 ve üstü yaştaki 64 milyon 241 bin 226 kişilik nüfusun 4 milyon 930 bin 12'si (yüzde 7,68) hala okuma yazma bilmiyor. Okur yazar olmayanların yüzde 79,98'i ise kadın. Okur yazar olmayanların sayısı cinsiyetin yanı sıra yaşa göre de değişirken, ileri yaş gurubunda okur yazarlık azalıyor. 6-13 yaş arasında okuma yazma bilmeyen 17 bin 147 erkek, 35 bin 973 kadın; 65 ve yaş üstü 407 bin 620 erkek, 1 milyon 404 bin 374 kadın var. İş gücü niteliğindeki 18-54 yaş arasında ise 1 milyon 667 bin 686'sı kadın olmak üzere 2 milyon 56 bin 487 kişi okuma yazma bilmiyor. Nüfusun 6.61'nin ise okuma yazma bilip bilmediği tespit edilememiş durumda.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.