Zaferlerin sonu vefasızlık oldu

1961-1979 döneminde 12 kez Türkiye şampiyonu olan maratoncu Hüseyin Aktaş, Balçova’da eski demir eşyaları satarak evini geçindirmeye çalışıyor

ŞAFAK İNCE (HABER MERKEZİ)
18 yılda 12 kez Türkiye şampiyonu olan, Balkan Şampiyonluğu'nda 4'er birincilik ve ikincilik kazanan maratoncu Hüseyin Aktaş, geçinebilmek için kazandığı gümüş madalyaları satacak kadar maddi sıkıntıya düştü.
Balçova'da eski demir eşyalarını alıp satarak evini geçindirmeye çalışan Aktaş, "Bana 'maratoncu yetiştirecek misin' diye soruyorlar. Neden yetiştireyim? Benim gibi kalbi kırılsın diye mi?" dedi.
KOMUTAN DESTEĞİ
Aktaş, askerlik eğitimde hızlı koşması ve teçhizatı en iyi şekilde toparlaması nedeniyle komutanlarının dikkatini çekti ve jandarma birliğine gönderildi. Eğitim sırasında Aktaş'ın koşunu gören
Jandarma Gücü Başkanı Nuri Turan, "Böyle koşarsan kalırsın. Koşamazsan birliğine dönersin" dedi. Birliğe dönmek istemeyen Aktaş'ın hızlı koşusu hem birlikte kalmasına hem de hayatında yeni bir kapı açılmasına neden oldu. Aktaş, askerliği boyunca her gün koşarak idman yaptı. Ardından da kotutanlarının desteğiyle Akdeniz Oyunları'na katıldı. 1962 yılında Akdeniz Olimpiyatı'nda üçüncü olarak ilk madalyasını aldı. Askerlik bitince memleketi Erzincan'a dönen Aktaş, idmana devam etti.
REKORLARI KIRILMADI
Dönemin ünlü antrenörlerinden Osman Coşkül, Aktaş'ın kaldığı gecekonduyu görünce gözyaşlarını tutamayarak, "Ordulararası Kros Şampiyonu gecekonduda yaşıyor" diye bakanlara seslendi. Aktaş, dönemin ünlü maratoncusu İsmail Akçay, Nuri Turan ve Yücel Seçkiner'in desteğiyle dünyanın en zorlu etabı kabul edilen Atina Maratonu'na gitmeye hak kazandı ve Türkiye'ye zaferle döndü. Atina, Helsinki, Sofya, Napoli, Bosna, Las Vegas, Tunus, Meksika, Varşova, Bükreş'te koştu. Tam 12 kez Türkiye şampiyonu, 4 kez 19 Mayıs Maratonu birincisi, 4 kez Balkan Şampiyonu, 4 kez de ikincisi oldu. Rekorları hiç bir zaman kırılmadı.
Spor hayatında birçok madalya, plakelet ve şitlerle ödüllendirilen Aktaş, şimdi yaşam savaşı veriyor. Kazandığı madalyaların bir bölümünü Erzincan depreminde kaybeden, bir bölümünü de geçinebilmek için satmak zorunda kalan Aktaş, "40 ülkede koştum ama çocuklarımı geçindirebilecek parayı hiç kazamadım. Balçova'da hurda demir eşyaları alıp satıyorum.
Bugün olimpiyat denince akla atletizm gelir. Neden bizim adımız atletizmde geçmiyor. Çünkü sporcuya hakettiği önem verilmiyor. Bana soruyorlar 'maratoncu yetiştirecek misin' diye. Neden, benim gibi kalbi kırılsın diye mi? Ben koştum, ülkemi temsil ettim ama bu başarım refah gücüme hiç yansımadı. Ben sporcu değilim. Eğer sporcu olsaydım karşılığını alırdım" diyerek kırgınlığını dile getirdi.
Yunanistan unutmadı
1961'de başladığı aktif spor hayatını 1979 yılında sonlandıran Aktaş, o tarihten bu yana başarılarının bir kere bile anılmadığını söyledi. 2003 yılında Yunanistan Atletizm Federasyonu'nun kendisini Atina'ya davet ettiğini ve bu spor dalına katkıları nedeniyle plaket verdiklerini söyleyen Aktaş, "Türkiye'de varsa yoksa futbol, başka bir şey yok. Bunun dışında sporla ilgileneni de zaten kimse hatırlamıyor" dedi. Türkiye'yi birçok uluslararası yarışmada temsil eden Aktaş, 1977 yılında Yugoslavya'daki Balkan Şampiyonası'nda yaşadığı maddi sorunlar nedeniyle isyan ederek "Artık koşmayacağım" dedi ve sporu bıraktı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.