ERDOĞAN CANKUŞ / OSMAN AKÇA (MUĞLA)
Muğla'nın Fethiye ilçesinde 15 yıl önce bıçaklandıktan sonra yakılarak ormanlık alana atılan Şerafettin Ülker'in, eşi ve kardeşiyle, kayınbiraderinin adının karıştığı cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Cinayeti, anne ve amcalarının itiraflarının ses kaydını yapan kurbanın çocukları aydınlattı. Çocuklar, anneleri, amcaları ve dayılarını cezaevine gönderdi. Cinayetin nedeni belirlenemezken, Şerafettin Ülker'in, yasak aşk yaşayan karısı ve kardeşi tarafından öldürülmüş olabileceği belirtildi.
Fethiye'nin Kemer beldesinde kaportacılık yapan evli ve üç çocuk babası, 32 yaşındaki Şerafettin Ülker, 27 Ocak 1994'te Uğurlu köyü Çukurçay mevkiinde 11 yerinden bıçaklanıp yakılarak öldürülmüş olarak bulundu. Soruşturma kapsamında gözaltına alınıp tutuklanan bazı zanlılar, beraat ederek serbest kaldı. 6 ay sonra da Ülker'in eşi Fatma Ülker ve kardeşi Ali Ülker evlendi. Çiftin üç çocuğu daha oldu.
CEVAPSIZ SORULAR
Şerafettin Ülker'in çocukları Erkan Ülker (24), Gökhan Ülker (22) ve Gülay Karacan (25) büyüdüklerinde babalarının ölümüyle ilgili dedikodular duydu. Cinayetle ilgili anne ve amcalarına sordukları sorular sürekli geçiştirilince şüphelenen kardeşler, yanlarında mini teyp taşımaya başladı. Anne ve amca, bir gece Erkan Ülker ve Gökhan Ülker'i kenara çekerek, cinayeti itiraf etti, "Pişmanız, duyulmasın" dedi. Bu sözleri teybe kaydeden kardeşler, aile meclisini toplayarak olayı açıkladı. Aile meclisinden onay alan kardeşler, ses kaydını jandarmaya vererek anneleri Fatma Ülker (45), annelerinin şimdiki eşi olan amcaları Ali Ülker (42) ve annelerinin kardeşi Kazım Balaban'ı (40) ihbar etti. Üç zanlı geçen Temmuz'da tutuklandı. Film gibi cinayetin ilk duruşması önceki gün Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Zanlılar rahat ifade verebilmeleri için hakim karşısına tek tek çıkarıldı. Zanlıların ifadeleri salonda bulunanların kanını dondurdu.
KORKUNÇ İTİRAFLAR
Ali Ülker, olaya eşi Fatma Ülker ve onun kardeşi Kazım Balaban'ın tehditleriyle dahil edildiğini öne sürdü. Ağabeyi ile aynı dükkanda çalıştığını ve onun evinde kaldığını söyleyen Ali Ülker, "Olay gecesi eve geldim. Kan izleri vardı. Fatma Ülker ile kayınbiraderim evdeydi. Kazım Balaban 'Ağabeyin, ablamın üzerine kuma getirmiş. Tartıştık. Beni dövdü. Ben de işini bitirdim. Bunu söylersen seni de öldürürüz. Ablamla evleneceksin' diye tehdit etti. Ağabeyimi başına baltayla vurup, bıçaklayarak öldürdüğünü söyledi. Cesedi sarıp boş odaya almışlardı" dedi.
"İLİŞKİYE ZORLADI"
Kayınbiraderinin evden ayrılmasının ardından yengesi Fatma Ülker'in, kendisini aynı gece cinsel ilişkiye zorladığını öne süren Ali Ülker, "Ceset diğer odada bir gün kaldı. Ertesi gün Kazım elinde bir bidon benzinle geldi. Ağabeyimin cesedini otomobile koyup, Çukurçay mevkiine ormanlık alana götürdük. Kazım 'Cesedi yakacağız. Yoksa parmak izlerinden yakalanırız' dedi. Ceset bir gün sonra bulundu. Ağabeyimin cenazesinin defin töreninde ben de vardım. Kazım gelmedi" diye konuştu.
Ağabeyinin eve olaydan iki yıl önce getirdiği Kadriye isimli kuma yüzünden sık sık yengesi Fatma Ülker ile tartıştığını anlatan Ali Ülker, kumanın evi terk ettiği akşam cinayetin işlendiğini söyledi. Ali Ülker, ağabeyinin ölümünden 6 ay kadar sonra yengesiyle evlendirildiklerini belirtti.
"TEHDİT ETTİ"
Fatma Ülker ise cinayeti Ali Ülker'in işlediğini iddia etti. Fatma Ülker, "O gece uyuyorduk. Eşim ve kardeşi dükkanda tartışmış. Ses üzerine kalkıp baktığımda Ali Ülker'in elinde bir demir parçası vardı. Oğlum Gökhan'ı alıp diğer odaya koştum. Ali Ülker, 'Bağırırsan, birilerine söylersen seni de çocuğu da öldürürüm' diyerek tehdit etti. Ali Ülker ile yasak aşk yaşamadım" dedi. Fatma Ülker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öldüğü zaman eşimden yine hamileydim. Ölmeden iki yıl önce üzerime Kadriye isimli bir kadını kuma getirmişti. Eşim beni dövmüyordu, bana kötü muamelede de bulunmadı. Ali Ülker ile aynı evde kalıyorduk. Ali Ülker ile ne eşim öldürülmeden önce ne de öldürüldüğü gece cinsel ilişkiye girmedik. Ali Ülker'in babası, çocuklar perişan olmasın diye bizi evlendirdi. Kardeşim Kazım Balaban'ın olayla ilgisi yok. Kardeşimle Ali Ülker'in tarla anlaşmazlıkları var. Ali Ülker hala tehdit ediyor ve hala korku içinde yaşıyorum."
'DEDİKODULAR DUYDUK'
Cinayetin aydınlanmasını sağlayan Şerafettin Ülker'in küçük oğlu Gökhan Ülker askerde olduğu için duruşmaya katılmazken, diğer çocukları Erkan Ülker ve Gülay Karacan ile dedeleri H.Ü. duruşmaya müdahil olmak istediklerini ve şikayetçi olduklarını söyledi.
Erkan Ülker, "Kendimizi tanımaya başladıktan sonra kulağımıza çeşitli dedikodular geldi. Sorularımızı hep geçiştiriyorlardı. Annemle amcamın 'Biz pişmanız, duyulmasın' sözlerini kaydettik. Dayımız Kazım Balaban'ın da adı geçti. Suçlular cezasını çeksin" dedi.
Duruşmada cinayet kurbanı ve katil zanlısının babası H.Ü. de ifade verdi, cinayetle ilgili bilgisi olmadığını belirtti. Mahkeme askerde olan Gökhan Ülker'in talimatla ifadesinin alınmasına, emanete kaydedilen maktüle ait giyecekler ve numunelerin yeniden incelenmesine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
'Aramızda anlaşmazlık yoktu'
Şerafettin Ülker'in kayınbiraderi Kazım Balaban da suçlamaları reddetti. Cinayeti iki gün sonra duyduğunu belirten Balaban, "Maktülle aramda anlaşmazlık yoktu. Ablamla da uyuşmazlıkları yoktu. Ancak eniştemin ablamın üzerine bir kadın getirip, bir süre yaşadıklarını biliyorum. Cenazesine gitmedim. Çünkü öldürüldüğünü iki gün sonra duydum. Ancak ablamın şimdiki eşi olan Ali Ülker ile anlaşmazlıklarımız var" dedi.
