Yakaköy’ün eğitim melekleri

Köydeki tüm çocukları kendi çocukları gibi gören Öztürk çifti, kurdukları vakıfla 187 öğrencinin eğitim ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor
ŞİRVAN BEKTAŞ (HABER MERKEZİ)
Çeyrek asrı geçen evliliklerinde çocuk yapmayı düşünmeyen Ceza Hukuku Profesörü Bahri Öztürk ile Yardımcı Doçent Doktor eşi Tülin Öztürk, 15 yıl önce şehrin gürültüsünden kaçıp İzmir'in bir köyüne yerleşti. Buradaki çocukların birçok ihtiyacı olduğunu görünce bir vakıf kuran çift, şimdi 187 öğrencinin ihtiyaçlarını karşılarken, 17 öğrenciye de burs veriyor. Vakıf sayesinde ilk kez 3 öğrencinin üniversiteyi kazandığı köydeki çocukları kendi çocukları gibi gördüklerini söyleyen çift, köye atletizm pisti ve yüzme havuzu yapmayı, ayrıca başarılı öğrencileri yurtdışına göndermeyi de planlıyor.
DESTEK VERDİLER
İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı görevini yürüten ünlü Ceza Hukuku Profesörü Bahri Öztürk ile 1984 yılında yaşamını birleştirdiği eşi Celal Bayar Üniversitesi Anestezi Bölümü'nde görev yapan Yard. Doç. Dr. Tülin Öztürk 26 yıllık evlilikleri boyunca, sorumluluğunu taşıyamayacaklarını düşündükleri için hiç çocuk yapmadı. Bebek yapmak yerine, çevrelerinde ekonomik durumu iyi olmayan çocuklara destek veren çift, 1995'te şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyince İzmir Bornova'daki Yakaköy'e yerleşti. Köyde, çocukların eğitim yönünden desteğe ihtiyaç duyduğunu gören Tülin Öztürk, önce küçük çaptaki ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Çift, gün geçtikçe çocuklarla kaynaşınca, Bahri Öztürk'ün önerisiyle 2007 yılında Tülin Öztürk Yakaköy Eğitim Vakfı'nı kurdu. Köydeki 15 dönümlük arazi üzerinde kurdukları vakfa, muhtarlığı da doğal üye yapan çift, tüm mal varlıklarını bu vakfa bağışladı. Şimdi köy okulunda okuyan 187 öğrencinin eğitimleri için her türlü desteği sağlayan vakıf, öğrencilerin yetersiz kaldıkları derslerin yanı sıra İngilizce, matematik, bilgisayar kursları açıyor. Yazları da çocuklar için tiyatro, müzik ve spor kursları açan vakıf ayrıca 17 öğrenciye de burs veriyor. Vakfın desteğiyle 3 öğrenci üniversiteyi, 8 öğrenci de Anadolu Lisesi'ni kazanmayı başardı.
Tek isteğinin, çocukların mutlu ve verimli bir hayat sürmeleri olduğunu belirten Tülin Öztürk Yakaköy Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Tülin Öztürk, "Köyün tüm çocuklarını kendi çocuklarım gibi görüyorum. Onlar için bir şey yaparken kendi çocuğuma yapmış gibi hissediyorum. Eğitim benim hayatımda çok önemli bir unsur. Çocukların da bir şeyler öğrenip kendilerini keşfetmelerini istiyorum. Bizim yaptığımız küçük bir itme, hayata hazırlamadır. İstanbul ya da Paris'te okumanın sadece dizilerde olmadığını, onların da yapabileceklerini göstermek istiyorum. Aksi takdirde evlenip, bir köyden diğer köye gidecekler. Köydeki bu hareketsizliği, çıkmazı yıkmak istedim. Yakında bir bando kurmayı da planlıyoruz. Köy çocuklarından oluşan bando takımı, yakında Çiçekliköy ile Yakaköy arasında marşlar çalarak geçecek. En büyük hayalim köyün okulunda okuyan 180 öğrencinin hepsinin üniversite sınavını kazanmalarını sağlamak. Burslu öğrencilerden birini de mastır yapması için İngiltere'ye göndermeyi planlıyoruz" dedi.

DOĞUDAN FARKSIZ
Yakaköy'ün İzmir'de olmasına rağmen doğudaki köyleri aratmadığını anlatan Öztürk, "Ciddi bir eğitim ihtiyacı var. Biz de buradaki köy çocuklarına yardım etmek istedik. Vakfımız aracılığıyla üniversitede okuyan öğrencilerimizin yurt paralarını ödüyoruz ve ayrıca aylık 150 lira da harçlık veriyoruz. Başarılı ve istekli olmaları durumunda yurtdışına bile göndermeyi istiyoruz. Yeter ki çocuklar istesin. Araç gereç, bilgisayar gibi her türlü eksiklerini gideriyoruz. Burslu ilköğretim öğrencilerimize de aylık 100 lira veriyoruz. İlköğretimdeki öğrencilerimiz için başarılı olmaları ölçüt değil. Amacımız, zorunlu eğitim çağındaki çocukların ekonomik nedenlerle eğitime devam edememesinin önüne geçmek. Öğrencilerimizi burs verip, kendi hallerine bırakmıyoruz. İletişim halindeyiz, her türlü ihtiyaçlarında yine yanlarındayız. Onlar artık bizim çocuklarımız. Neyim varsa köyün çocukları yararlansın. Vakfımızın ölümsüz olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Köyde kimin ihtiyacı varsa vakfın yardıma koştuğunu ifade eden Köy Okulu Müdürü Hatice Gürel de, "Çocukların ufkunu açmak için bu vakıf büyük bir şanstır. Daha İzmir Konak'ı görmeyen köy çocukları var" dedi.
Yüzme havuzu yapılacak
Köyde spor tesisi olmadığını belirten Prof. Bahri Öztürk, "En kısa zamanda atletizmle ile ilgili pist yaptıracağım. Çocuklar yüzme havuzu da istiyor. Ayrıca meslek kursları açıp, köylüye meslek kazandırmayı istiyoruz. Cam atölyesi de yapacağım işler arasında yer alacak. Yurtdışıyla bağlantı kurup, yabancı dil eğitimini yabancı hocalarla yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.