Nesrin, sıcak suyla yanarak can verdi

ÖZGE ÖNDER(HABER MERKEZİ)
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Fen Fakültesi İstatistik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Nesrin İvak, banyo yaparken epilepsi nöbeti geçirince, yanarak feci şekilde can verdi. Buca ilçesinde kaldığı Yüksek Öğrenim Kredi Yurtlar Kurumu Hoca Ahmet Yesevi Öğrenci Yurdu'nda duş aldıktan sonra soğuk suyu kapatmasının ardından epilepsi nöbeti geçiren ve dakikalarca sıcak suyun altında kalan genç kız, vücudunda oluşan yanıklar nedeniyle İzmir'de gördüğü 6 günlük tedavinin ardından önceki gün Ankara'ya sevk edilirken helikopter ambulansta yaşamını yitirdi. Baba Süleyman İvak, "'Baba başaracağız, kurtulacağım değil mi?' diyordu. Epilepsi hastası olduğunu bilmiyorduk" dedi.
BUHAR YÜKSELDİ
10 Mart gecesi kaldığı yurdun banyosunda duş alan ve çıkmak üzereyken ilk önce soğuksuyu kapatan, o sırada da epilepsi nöbeti geçirip bayılan İvak'ın vücudu, yaklaşık 10 dakika boyunca sıcak suya maruz kaldı. Nesrin İvak'ın yıkandığı yerden yoğun şekilde buhar yükselince duşların bulunduğu bölümdeki diğer öğrenciler durumu merak etti. Seslendikleri İvak'tan cevap alamayan genç kızlar, ilk önce duşun içeriden kilitli kapısını açmaya çalıştı, ancak başarılı olamadı. Duş kabininin duvarına tırmanıp içeriye giren öğrenciler, genç kızı kaynar suyun altında kalmış ve vücudunun her yeri yanmış şekilde buldu. Sıcak suyu kapatıp soğuk suyu açan arkadaşları İvak'ın ayılmasını sağlayıp ambulans çağırdı. İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan genç kızın vücudunun yüzde 45'inde ikinci ve üçüncü derece yanık olduğu anlaşıldı.
HELİKOPTER GELDİ
6 gün ailesiyle konuşan ve son iki gün sulu yemek yemeye başlayan genç kız, 16 Mart gecesi komaya girdi. Vücudundaki sıvı kaybı ve protein eksikliğine bağlı solunum yetmezliği çeken İvak'ın kalbi 2 kez durdu.
Hastanedeki ve İzmir'deki yanık ünitelerinin tam donanımlı A sınıfı yanık ünitesi olmaması nedeniyle İvak, Ankara Başkent Üniversitesi'ne sevk edilmek üzere 112 helikopter ambulansa bindirildi. Ancak, helikopter havalandıktan 3 dakika sonra genç kız hayatını kaybetti. Kızının daha önceki bayılmaları nedeniyle defalarca hastaneye gittiklerini ancak herhangi bir tanı koyulamadığını anlatan baba İvak, çocuğunun epilepsi hastası olduğunu da bu olayla ilk defa duyduğunu söyledi. İvak, 16 Mart gecesi Nesrin ile son kez konuştuğunu ve doktorlardan durumunun iyiye gittiği haberi aldığını dile getirdi.
Özkan: Olayda ihmal bulunmuyor
Kendilerine kızının tedavi gördüğü birimde ventilatör (özel bir solunum cihazı) olmadığını bu yüzden Ankara'ya sevkedilmek zorunda kaldığının söylendiğini iddia eden baba Süleyman İvak, "Kızım ihmal kurbanı olduğuna inanıyorum. Savcılığa suç duyurusunda bulundum" dedi. İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Mehmet Özkan ise, "Hastanın yanıkları fazla ve ağırdı. İzmir'deki yanık üniteleri de tam donanımlı. Hem kapsamlı yoğun bakım birimi hem de yanık tedavi üniteleri olan yanık ünitesi Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde vardı. Buraya sevk etmek istedik ancak doluydu. Ailenin de daha donanımlı bir yere kızlarının sevk edilmesini istemeleri üzerine Ankara Başkent Üniversitesi'nde yer bulup hastayı sevk ettik. Olayda ihmal yok. Ventilatör eksikliği söz konusu dahi olamaz. Ancak yanık ünitelerimiz A sınıfı olmadığı için ailenin de isteğiyle sevk gerçeklaşti" diye konuştu.