İzmirli olmak isterdim

FARUK DEMİR
Türkiye'nin en renkli simalarından biri olan Tuğba Ekinci camiaya yönetmen Osman Sınav ile tanışıp dizi oyunculuğu yaparak adım attı. Oyunculuktan sonra yarışma hostesliği, VJ'lik derken şan dersleri alarak müzik çalışmalarına başladı. Yalçın Polat'ın bestesi olan "O Şimdi Asker" şarkısı ve albümüyle büyük bir çıkış yakalayan genç ve güzel şarkıcı, çıkardığı diğer albümlerle de adından söz ettirmeyi başardı. Son olarak Nazan Öncel ile birlikte çalıştığı "Yanma Demezler Yanan Adama" ile de başarılı çıkışını sürdüren Ekinci ile hem müzik çalışmalarını hem de projelerini konuştuk. Gelecek yıllarda televizyonda iddialı yapımlarda adının geçeceğini belirten Tuğba Ekinci'nin hedefi ise Türkiye'ye yepyeni program formatları getiren usta bir televizyon yapımcısı olmak...
- Ailenizde sanatçı var mıydı yoksa siz ilk misiniz?
- Hayır, ilkim. Bana da önce karşı çıktılar ama sonradan kabul ettiler.
- Aslen nerelisiniz?
- Annem Konyalı, babam Karslı. Azeri kökenliyiz.
- Zaten sizde Azeri güzelliği var. Ben de Karslıyım oradan biliyorum. Ailede ilk olduğunuzu söylediniz. Peki mesleğe nasıl başladınız?
- Önce sunuculuk ve oyunculuk yaptım. Müzik çalışmalarım daha sonra başladı.
- Sizi zirveye taşıyan parça hangisi oldu?
- Tabii ki "O şimdi Asker". Bestecisi Yalçın Polat'tı. Onunla çalışmak sanat hayatımda bir şanstı çünkü Yalçın Polat çok değerli eserlerin bestecisi.
- Son albümünüzde kimlerle çalıştınız?
- Nazan Öncel'le çalıştım. Çıkış şarkım "Yanma Demezler Yanan Adama". Şu anda çok iyi gidiyor, radyolarda hitler arasında girdi, beğenildi.
- Beklentilerinizi karşıladı diyebiliriz yani.
- Evet, Nazan Öncel'le çalışmaktaki amacım müzikalitemi artırmaktı. Bunula birlikte bu şarkının hem aranjörlüğünü hem de prodüktörlüğünü kendisi yaptı. Bir de düet yaptık. Seslerimiz uygun olduğu için bu da çok dikkat çeken bir şarkı oldu.
- Nazan Öncel'le nasıl tanıştınız?
- Menajerlerimiz bizi bir araya getirdi.
İYİ PROGRAM
- İsminiz artık Türkiye'nin sayılı isimleri arasında. Televizyonda hedefleriniz var mı?
- Televizyon benim için çok önemli. TV'de kariyer yapacağıma çok inanıyorum. Şu anda doğru kanalı, doğru zamanı ve doğru insanları bekliyorum. Bu konuda iddialıyım. Zamanı geldiğinde de çok iyi para kazanacağım televizyondan ve kazandığımı yine televizyon yatırmayı, yapımcı olmayı düşünüyorum. Değişik formatlar getirebilirim Türkiye'ye. Çünkü hem kendi işimi yapmayı hem de başkalarına fırsat vermeyi seviyorum.
- Ben de tam bunu diyecektim. Proje üretmek çok önemli. Siz müzikte kendi yolunuzu çizdiniz, o yüzden televizyonda da bazı beklentilerimiz var sizden.
- Dediğim gibi zaten bu konuda iddialıyım. Örneğin Seda Sayan örnek alınacak biri. Onun yanına gittiğim zaman hep konuşurum kendisiyle televizyonda nelere dikkat etmeliyim diye. Hülya Avşar'ı da yıllarca izledim, onu da çok beğenirim. O da kendi döneminde çok başarılıydı. Bizden sonra da birileri gelecektir ama ben daha baharımdayım. TV kariyerim henüz yok, yalnızca çok seyredilen küçük bir figürüm televizyonda. Ama kendi kariyerim açısından şu anda yalnızca müzikle ilgileniyorum. Müzik çalışmaları yapıyorum.
YAŞANACAK YER
- Söz beste çalışmalarınız var mı?
- Ben ritim ve müzik insanıyım. Söz ve beste yapmam çok zor.
- Bugüne kadar kaç albüm yaptınız?
- 3 albüm, 1 maxisingle yaptım. 2005'te "O Şimdi Asker", 2007'de "Boynuz" (maxisingle), 2008'de Condom ve son olarak da bu sene "Yanma Demezler Yanan Adama" müzikeverlerle buluştu.
- Şarkılarınızı nasıl seçiyorsunuz?
- Kendim seçiyorum. Ama son albümümü birlikte yaptığım Nazan Öncel ile uzun süre çalışacağım. Bir süre sürekli ondan alacağım şarkılarımı.
- Size göre sizin alanınızda Türkiye'de en iyi müziği yapan isimler hangileri?
- Hande Yener'i çok beğeniyorum. Onun dışında Murat Boz ve Gülşen.
- Peki İzmir'e, Ege'ye neler söylemek istersiniz?
- Türkiye'de en iyi yaşanacak yerlerdir oralar, Karşıyaka'sı, Alsancak'ı... Herhalde buçuk kavgası kalmamıştır artık. Eğer buçuk denecekse artık İstanbul buçuk. Bölündük, İstanbul'un tadı tuzu kalmadı. Eskiden İstanbullu olmak ayrıcalıktı ama şimdi doğma büyüme İzmirli olmayı tercih ederdim.
- Müzik dünyasına girmek isteyen gençlere ne tür tavsiyeleriniz var?
- Bu çok renkli, ışıltılı bir dünya ama şöyle bir acı gerçek de var. Sanatçı diye bir meslek grubu var ama şarkıcı diye bir meslek grubu yok. Dışarıdan çok ciddi görünebilir ama ülkemizde Avrupa'daki gibi ciddiye alınan bir iş değil bizimki. Ne devlet güvencemiz var ne de bir meslek grubuyuz. Örneğin pasaportlarımıza meslek grubu olarak serbest sanatçı yazdırıyoruz. O yüzden gençlere tavsiyem öncelikle bir meslek sahibi olsunlar, tahsil yapsınlar. Çünkü bizler yetim gibiyiz.
- Sizin de bunun için savaş vermeniz gerek aslında. Biz şimdi sanatçılar için Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası eşliğinde Emeklilik Yasası teklif ettik. Topluca prim ödeyip emekli olabilmelerine imkan tanınsın, ya da festivallere organizasyonlara katıldıkları zaman o günler boyunca primleri ödensin diye. Dilerim kabul edilir, sizlerin de desteğini bekleriz.
- Olursa veririz tabii.
Bizler insanları yönlendiriyoruz
- Politikayla ilgileniyor musunuz?
- Hayır, sanatçı olduğum için de bir süre ilgilenmeyeceğim. Sanatçının politikayla ilgilenmemesi lazım. Sanatçısı olmayan toplumun politikası olmaz. Bizler de bir politikayız. İster istemez politika yapıyoruz. Ama çok fazla dalladırıp budaklandırırsak sanatı terk etmiş oluruz. Başbakan da, bizim yönlendirdiğimiz bir grup insan olduğunun farkında olduğu için kahvaltılar, öğle yemekleri veriyor bizlere.