"Popüler kültürden hiçbir şey çıkmaz"

Projeleri ile Türkiye'nin adını dünyaya duyuran Hasan Yükselir, müzik yapılırken, toplumun kendine has değerlerinin ön plana çıkarılması gerektiğini söyledi

FARUK DEMİR
Yaklaşık 30 yıldır türkü yorumculuğu yapan, dünyanın çeşitli ülkelerinde Türk müziği adına çalışmalar yürüten Hasan Yükselir, bugüne dek birçok başarıya imza attı. 30 yılda heybesinde pek çok anı biriktiren usta yorumcu, müzik serüveninin yanı sıra genç müzisyenlere müzik dünyasıyla ilgili önerilerini de bizimle paylaştı. "Gençler müzik yapmak istiyorlarsa bağlı bulundukları toplumun müzikal değerlerini öne çıkarmalı" diyen Yükselir, popüler kültürü de eleştirdi.
ANADOLU TARZI
- Kaç yıldır müzik yapıyorsunuz?

- 1979 yılında Gazi Üniversitesi Müzik Fakültesi Şan Bölümü'nden mezun olduğumdan beri müzik yapıyorum denilebilir. 31 yıldır müzik yapıyorum. Fakat 2 yıl kadar Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde master yaptım. Bu nedenle 29 yıl demek daha uygun düşer.
- Yaptığınız müzik tarzının adı var mı?
- Ben bir türkü yorumcusuyum. Yaptığım besteleri de seslendiriyorum ama daha çok Anadolu müziğini yorumluyorum. Bir üslup, stil olarak ne söylenebilir bilmiyorum. Ancak opera eğitimi aldığım için sadece diğer yorumculardan biraz farklı olduğum söylenebilir. Anadolu'da yaygın olan ağızları, yöreleri şan tekniğini kullanarak yorumluyorum. Ama sadece teknik olarak kullanıyorum. Bu yüzden opera denmesi mümkün değil.
MARKA HEDEFİ
- Gençlere tavsiyeleriniz nedir?

- Eğer gençler müzik yapmak istiyorlarsa bağlı bulundukları toplumun müzikal değerlerini -besteci, enstrümanist veya yorumcu olarak- öne çıkarıp, dünya müziği içinde yer almalarını sağlamalıdırlar. Popüler kültürden bir şey çıkmaz, asıl olan kendimiziz.

MARKA HEDEFİ
- Türkiye'dekilerle dünyadaki müzik akımlarını karşılaştırır mısınız?

- Birbirinden farklı müzikleri karşılaştırmayı kendi adıma uygun görmüyorum. Her ülkenin müziği, bulunduğu coğrafyanın kültürel ifadesini, kimliğini yansıtır. Bu ülke farklılıklarının getirdiği müzikal ifadeler kendi içinde son derece güzel ve değerlidir. Dünya, bu farklılıkları ile rengarenk ve daha güzel. Bu nedenle karşılaştırmayı normal bulmuyorum. Fakat ülke müziklerinin dinleyicisi ve alıcısı bakımından marka olan müzikleri vardır. Mesela Flamenko-İspanya, Tango- Arjantin, Napoliten-İtalya, Fado-Portekiz, Şanson-Fransa gibi benzeri birçok ülkelerin halk müzikleri dünyada daha çok tanınır ve dinlenir. Asıl olan kendi müzik değerlerimizi, özellikle saf ve karışmamış Anadolu müziğini dünyada marka yapmaktır. En ideali de dünyaya yeni bir renk olarak sunmak olmalıdır.
ORTAK BESTE
- Projeleriniz var mı?

- Elbette var. Ama en önemlisi, çok kısa bir süre önce "Yunus'tan Nazım'a" isimli solo ve koro için, oğlum ve benim bestelediğimiz orkestra eseri olan "Kantat"... Kantat'ın ilk gösterimi 75 kişilik Eskişehir Senfoni Orkestrası, 85 kişilik İstanbul Avrupa Korosu ve 7 solistle birlikte 21 Mayıs'ta Eskişehir Opera Sahnesi'nde yapıldı. Bu organizasyonda beni en mutlu eden şey ise orkestra şefinin oğlum Fırat Yükselir olmasıydı. Diğer projelerimden biri de "Sevda Ateşten Bir Gömlek" adlı Nazım şarkıları müzikali. Bu müzikali Türkiye'de uzun süreli sahnelemek veya konserlerini yapmak istiyorum. Bu yıl mutlaka prömiyerini yapmak istediğim Pir Sultan Abdal Müzikali, bir diğer projem.
FARKLI ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRDİ
Filmlere de imzasını attı
Bugüne kadar pek çok çalışmada yer alan Hasan Yükselir'in imza attığı çalışmalar şöyle:
- 1987'de yönetmenliğini Şerif Gören'in yaptığı "Umut Sokağı" ile
1990'da yönetmenliğini Tunç Başaran'ın yaptığı "Uzun İnce Bir Yol" adlı filmlerin müzikleri
- 1990'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Ankara Çoksesli Korosu ve Hoytur Dans Grubu ile birlikte "Yunusca Ezgiler" isimli müzikal.
- 1995'te bestelediği Bağlama Konçertinosu-Köln Senfoni Orkestrası eşliğinde Arif Sağ, Erdal Erzincan ve Erol Parlak tarafından yorumlandı. Aynı orkestra ile Anadolu Türküleri konserini gerçekleştirdi.
- 1997'de bestelediği 2 perdelik "Yeraltında Gül Deren Eller Gördüm" isimli oda operasının prömiyerini gerçekleştirdi. Bu eserde sanatçı Yunus Emre'yi oynadı, Avrupa ülkelerinde turne yaptı.
- 2002'de "Sevda Ateşten Bir Gömlek" adlı Nazım müzikalini yaptı. Bu eserle, Avrupa'nın çeşitli kentlerinde konserler verdi.
- 2002'de Berlin Schöneberg Senfoni Orkestrası ile Türklerin Almanya'ya gelişlerinin 40. yılı nedeniyle Berlin Hipodromu'nda Anadolu Türküleri Konseri'ni yaptı.
- 2003'te Japon bir piyanist ile Anadolu Türküleri konserleri yaptı.
- 2004'te "Mustafa Kemali Sevdim" Fikriye ve Latife isimli müzikalin müziklerini yaptı.
- 2007'de Alman Piyanist Beate Ramisch ile Anadolu Türküleri konserleri yaptı. Konserler hala devam ediyor.
- 2009'da "Sınır Tanımayan Şarkılar" isimli bir proje ile önümüzdeki Ekim ayının 2'sinde Almanya-Detmold kentinde dünya prömiyerini orkestra Vino Rosso ile gerçekleştirecek.
- 2010'da "Yunus'tan Nazım'a" isimli solo ve koro için orkestra eseri besteledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.