Kanseri 8 ayda yendi

Kısa süre içinde iyileşmesinin sihirli formülünün "moralini sürekli yüksek tutmak" olduğunu belirten Tıraşçı "Beni sevenlerin desteği ve Cem Yılmaz'ın CD'leri en büyük moral kaynağım oldu" diyor


Kısa süre içinde iyileşmesinin sihirli formülünün "moralini sürekli yüksek tutmak" olduğunu belirten Tıraşçı "Beni sevenlerin desteği ve Cem Yılmaz'ın CD'leri en büyük moral kaynağım oldu" diyor

FİLİZ İÇKE
Ege Üniversitesi'nin bir şirketinde satış ve pazarlama uzmanı olarak çalışırken mide kanseri hastalığına yakalandığını ve hastalığının 4. evresinde olduğunu öğrenen 33 yaşındaki Merve Tıraşçı, azmiyle daha önce babasının da 45 yaşında yaşamını yitirmesine neden olan kanseri yendi. 8 ay içinde iyileşmesinin sihirli formülünün "moralini sürekli yüksek tutmak" olduğunu belirten Tıraşçı, "Beni sevenlerin desteği ile moralimi hep yüksek tuttum. En büyük moral kaynağım Cem Yılmaz'ın CD'leri oldu. Yeni yıla girdiğimiz şu günlerde bu tür rahatsızlıklar yaşayan herkese tavsiyem, morallerini sürekli yüksek tutmaları, umutlarını hiç kaybetmemeleri" dedi.
-Hastalıkla ilgili ilk şikayetleriniz ne zaman başladı?
2007 yılından bu yana ciddi anlamda mide kazıntısı ve mide yanması şikayetim vardı. Ben hep endoskopiden korktum. Kanser tanısı konulana kadar 3 yıl boyunca ilaçlarla midemdeki rahatsızlık hissini bastırmaya çalıştım.
-3 yıl sonra ne oldu da endoskopi yaptırmaya karar verdiniz?
O gün Trafik Hastanesi'nde yazılımla ilgili bir işimiz vardı. Gitmişken ilaçlarımı da yazdırırım diye düşündüyordum. Hiç unutmuyorum; Şebnem isminde bir doktora denk geldim orada. O günlerde de kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Ayaklarım ağrıyor, sürekli yorgun hissediyorum... "Hocam Lansor kullanıyorum. Bana bir kutu yazar mısınız?" dedim. "Neden kullanıyorsun?" diye sordu. Midemde 2007'den beri ciddi bir yanma ve kazınma problemi olduğunu söyledim. Bunları konuştuğumuz gün 25 Nisan 2010. Doktor, "Ben sana bu ilacı yazarım ama mutlaka endoskopiye gitmen gerekiyor" dedi. Daha sonra randevular ayarlandı ve endoskopim çekildi. Sonuç: Mide kanseriydim. Üstelik hastalığım döndüncü evreye kadar ilerlemişti!
-Ne konuştunuz o an doktorunuzla?
Doktor beni görünce "Kızım senin yanında ailenden bir büyük yok mu?" diye sordu önce... "Mide kanserisin" dedi. "Nasıl yani" diyebildim sadece. "Tümör mideni komple sarmış durumda. Acil ameliyat olmalısın" dedi.
- Ne düşündünüz o anda?
Babamla aynı kaderi paylaştığımı düşündüm. Benim için çok zor bir andı. Taksideyim ve ağlıyorum. O anı nasıl anlatayım size? Bakıyorsunuz; yeşil, yeşil değil. Ağaçlara bakıyorsunuz güzel gelmiyor... İnsanlara bakıyorsunuz, "Bunlar ne yapıyor?" diye. O kadar boş geldi ki her şey...
-Ve ameliyat süreci...
Mide kanserinin ikinci büyük kanser olduğunu bilmeden ameliyata girdim. Sabah 8 buçuk gibi aldı Sinan Hocam (Prof. Dr. Sinan Ersin) beni ameliyata. Öğleden sonra 2'de çıktım.
-Kemoterapi süreci nasıldı?
Kemoterapi için Prof. Dr. Erdem Göker'in odasına güle oynaya gitmişim, saçlar örülü, tokalarımı taktım, ayağımda yırtık kot pantolon... O kadar iyi görünüyordum ki kemoterapiye başlamadan önce emin olmak için pet tomografi çekildi. Sonuç beni kahretti. Kanser böbreküstü bezlerime geçmiş, akciğerime geçmiş... Burada mutlaka bahsetmem gereken biri var: Prof. Dr. Nurselen Toygar. Onun sevgisi, moral gücü ve iyimserlik konusunda öğrettikleri olmasa ben bugün bu kadar çabuk toparlanamazdım.
-Neler oluyor kemoterapide?
Vücut direnci düşüyor. İçtiğiniz su bile zehir gibi geliyor. Kirpikler, kaşlar, saçlar dökülüyor. Ayaklarınız tutmuyor. Vücudunuzda yaralar çıkabiliyor. Tırnaklarınız yerinden çıkıyor. Ağız içinde yaralar oluşuyor.... Asıl önemli olan ne biliyor musunuz? Ölümle yaşam arasındaki çizgiyi o kemoterapi denilen illet belirliyor. O an yenik düşmeyeceksiniz. "Ben yenik düştüm, bunlar son günlerim" dediğiniz an hastalık sizi yenmeye başlıyor.
-Ve sonra müjde anı...
Dördüncü kemoterapinin sonuçları çıktı. Erdem Hoca (Prof. Dr. Erdem Göker) kağıda hayret ifadesi ile bakıyor, eviriyor çeviriyor... "Merve'ciğim sen bu hastalığı dövmüşsün" cümlesiyle verdi müjdeyi.
- Hiçbir şey kalmamış mı şimdi?
Şu an o hücreler uyuyorlar. Beş yıllık risk faktörüm var. Ama ben inanıyorum ki tamamıyla yeneceğim.

Endoskopiden korkmayın!

Midesiyle ilgili problemlerin 2007'de başladığını ancak, yaşadığı mide yanması, mide kazınması gibi şikayetleri ilaçlarla bastırmaya çalıştığını ifade eden Tıraşçı, "Endoskopi yaptırmadığım için çok pişmanım. Bu nedenle artık herkese 'Ne olur endoskopiden korkmayın ve bu tür şikayetleriniz varsa nedenini mutlaka zamanında araştırın" diye konuştu.
Moral gücü yüksek olan her hasta bunu başarabilir
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker konuyla ilgili şunları söylüyor: "Kanser tedavisinde başarı şansının büyük bölümünü hastanın tedaviye ve doktoruna ve yaşamı tekrar kazanacağına olan inancı belirliyor. Bu kesinlikle ilaçlardan daha etkili. Merve bunu başardı ve iyi örnek oldu. O, yüzde 15-20'lik bir şansı moral gücü ve hayata olan bağlılığı ile yüzde 100'e çıkardı. Morali yüksek olan her hasta bunu yapabilir."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.