Kendi derdini bıraktı hastalar için savaşıyor

Denge kaybı hastalığı yüzünden yardım almadan yürüyemeyen Tire Verem Savaş Dispanseri'nin hekimi Zerrin Toran, zorluklara rağmen hastalarına şifa dağıtmaya devam ediyor
NADİR UYSAL (TİRE)
Tireli doktor Zerrin Toran (36), 300 binde bir görülen beyincikten kaynaklanan denge kaybı hastalığına (Spinoserebellar ataksi) rağmen verem hastalarının tedavisi için verdiği mücadeleyle örnek oldu. Genç doktor bir yandan kendisine hayatı zehir eden hastalığı ile savaşırken, bir yandan da başında bulunduğu Tire Verem Savaş Dispanseri'nde hastalarına şifa dağıtıyor. Dr. Toran, hastalarının moralinin bozulmaması için yıllık izin bile yapmıyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1992 yılında başarıyla mezun olduktan iki yıl sonra hastalığın pençesine düşen Dr. Zerrin Toran, Tire 1 No'lu Sağlık Ocağı'ndaki pratisyen hekimliği bırakmadı. Azmiyle çevresine örnek olan Dr. Toran, Verem Savaş Dispanseri'ndeki hekimliğin yanı sıra Tire'de 171 Sigara Bıraktırma Yardım Destek Hattı ile Sigara Bırakma Polikliniği'nin sorumlu hekimliğini de üstlendi. Tıpta, kesin bir tedavisi bulunmayan hastalığını "kas ve kuvvet kaybı olmaksızın meydana gelen denge bozuklukları" olarak tanımlayan genç doktor, işini yaparken içinde bulunduğu koşulları düşünmediğini ve tamamen işine odaklandığını söyledi.
Dr. Toran, "Burada çok önemli bir görevim var. En büyük desteği başta ailem olmak üzere, personelden alıyorum. Bir dönem insanlara aman vermeyen verem hastalığı ile savaşımızı aralıksız sürdürüyoruz. 2010 yılını toplam 20 hastayla kapatmamıza rağmen, önümüzdeki 3-4 yıl içinde verem hastalığında belli bir oranda artış bekliyoruz. Şu anda uykuda bulunan hastalıkta, sosyo ekonomik koşullar, dengesiz beslenme ve eğitimsizlik gibi nedenler önemli etken olabilir" diye konuştu.

İZİN KULLANMIYOR
Denge kaybı hastalığıyla yaşamayı öğrendiğini ve güçlü kişiliğiyle hiçbir zaman hayata küsmediğini vurgulayan Dr. Zerrin Toran, işine olan sevgisi sayesinde direnç kazandığını ve 4 yıldır yıllık izin kullanmadığını anlattı. Dr. Toran, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sabah 8'den, akşam 5'e kadar görev yapıyorum. Hastalığım mesleğimi yapmamama engel değil. Bir doktor olarak, tedavisi olmayan bir hastalıkla boğuştuğumun farkındayım. Ancak, hastalığa bağlı sıkıntılar tedavi edilebiliyor. Ailem ve çalışma arkadaşlarım zaman zaman izne ayrılmamı ve kendime de zaman ayırmamı istiyor. Biliyorum ki, kadro darlığı nedeniyle izne ayrıldıktan sonra yerime geçici olarak başka bir hekim atanması zor olacak. Durumunu yakından takip ettiğimiz verem hastalarımız var. Onları mağdur etmek, morallerini bozmak istemediğim için izin bile kullanmıyorum."
Aile hekimliği sertifikası sahibi de olan genç doktor, "Yaşantımda, babam Ayhan Toran'ın yeri bir başka. Her gün, onun yardımıyla işime gelip gidiyorum. Babam hayatımın her evresinde yanımda oldu" açıklamasında bulundu.