"Sağlık alanına 3 misli para aktardık''
''Muayenehaneye karşı değilim, ama muayenehanenin kamuyla birlikte yapılmasına karşıyım"
- Hayatın İçinden
- 25.2.2011 10:50:27
Sağlık Bakanlığı koltuğuna oturduğunda Türkiye'de çok ciddi tıbbi cihaz eksikliği olduğunu bildiren Akdağ, o yıllarda özel sektörün de çok gelişmediğini ve ilaç fiyatlarının da anlamsız bir şekilde belirlendiğini ifade etti. Akdağ, dünyadaki ilaç fiyatları düşse bile bu anlamsız uygulama nedeniyle Türkiye'de fiyatların düşmediğini, ama gerçekleştirdikleri kapsamlı dönüşüm programıyla ilaç fiyatlarına bir düzen getirdiklerini belirtti.
"ESKİDEN KAMUDA HEKİM SEÇME ŞANSINIZ YOKTU"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'nin sağlık reformunu gerçekleştirmek için bütün çekmeceleri boşalttıklarını ve düzenleyip tekrar yerine koyduklarını bildirerek, şöyle devam etti: ''Eskiden kamuda hekim seçme şansınız yoktu, ama şimdi var. Hastanelerde rehin kalmayı kaldırdık. Performansa dayalı ek ödeme sistemini geliştirdik. Böylece hekimlerin hastanelerde tam gün çalışmasını sağlayarak, vatandaşın özel muayenehanelere gitme mecburiyetini büyük ölçüde kaldırdık. Acil ve yoğun bakım tedavisini kamu ile birlikte özel hastanelerde ücretsiz olarak vermeye başladık. 'Hastayı neden kaçırdın?' diye bir şey vardı. Kaçıran hakkında dava açılırdı, sanki oradaki insanlar gardiyan. Bir kanun bile çıkarmadan bir genelgeyle bunu başardık. Biz aslında hademe bakanlığıyız, zira patron bakanlıklar ekonomiden ve hazineden sorumlu bakanlıklardır. Bizim bir işlem yapmamız için herkesi ikna etmemiz gerekiyor. Ancak herkesi ikna edemediğimiz zamanlarda Başbakanı ikna ettik. Eğer tek parti olmasaydık bugün başardığımız reformları yapmamız çok zor olurdu.''
Bakan Akdağ, 112'lerin çok geliştiğini, helikopter ve uçak ambulansta ücretsiz hizmet verdiklerini, bu hizmetin dünyanın birçok yerinde ücretli yapıldığını bildirdi. Akdağ, aile hekimliğini tüm illere yaydıklarını, yoğun bakım ünitelerinin sayısını 2002'ye göre 9 kat artırdıklarını ve sektörü cihaz fakirliğinden kurtardıklarını söyledi. İlaç Takip Sistemini kurduklarını hatırlatan Akdağ, piyasaya sürülen tüm ilaçların bir koda sahip olduğu bu sistem sayesinde bakanlık olarak ilaçları takip edebildiklerini belirtti.
Akdağ, sağlık sektörüne yatırılan paranın, bir ülkenin geleceğine yatırılan para olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ''2002 öncesine göre sağlık alanına 3 misli para aktardık. Bu anormal bir harcama değil, bu harcamaları ülkenin gelişimine paralel olarak yapıyoruz. OECD ülkelerinin bebek ölümünde 30 yılda aldığı mesafeyi Türkiye 8 yılda katetmeyi başardı. Geçtiğimiz 8 yılda vatandaş memnuniyetinin en arttığı sektör, sağlık sektörüdür. Bunu asayiş takip etmektedir. Evde sağlık hizmetine başladık. 100 bin kişiye bu hizmeti götürüyoruz. Vatandaş, 182 çağrı merkezini arayarak, istediği hastane için istediği doktordan randevu alabiliyor. Yönetici performansı uygulaması, hastane yöneticilerinin aldığı ek ödemeyi yüzde 30 kadar etkilemektedir. Bu da motivasyonu güçlü bir hale getirmektedir. Hükümetimiz sağlıkta kayda değer bir yapısal düzenlemeyi başarmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı etkin, verimli bir sağlık sistemi oluşturdu. Bu da halkımızın sağlık hizmetlerinden memnuniyetini artırmıştır.''