Yunan iftirasına bilimsel tepki


Yunanistan'da gösterilen ve İzmir'i Türklerin yaktığını iddia eden belgesele bilim dünyasından sert tepki geldi

ŞAFAK İNCE (HABER MERKEZİ)
Atina'da "Kozmopolit İzmir'in yok oluşu" adlı sergide gösterilen ve İzmir'i Yunan işgalinden kurtalışı sırasında Türklerin yaktığı görüşünün tekrar gündeme getirildiği belgesel büyük tepki çekti. Yunanlıların ortaya hiçbir yeni belge koymadığını söyleyen tarihçiler, "Bu büyük bir yalan" dedi. Tarihçiler, belgeleri geleceğe aktarmak için İzmir'e mutlaka "yangın müzesi" kurulması gerektiğini söyledi.

ASILSIZ İDDİALAR

Atina'nın merkezindeki Emmanuil Benaki Müzesi'nde "Kozmopolit İzmir'in yok oluşu" adıyla açılan sergide Robert Davidian'ın, kendisi gibi yapımcı olan Maria Iliou ve tarih danışmanı Alexander Kitroeff eşliğinde hazırladığı 1.5 saatlik belgeselde İzmir'i Türklerin yaktığı öne sürüldü.
1900-1922 yılları arasındaki İzmir'in yakın tarihi anlatıldığı belgeselde, Türk ordusunun, bozguna uğrayan Yunan ordusunun, İzmir'e doğru geri çekilmeye başladığında, önüne gelen köy ve kasabaları yaktığı, İzmir yangınını ise kente giren Türk askerlerin çıkarttığı iddia edildi.

MANŞETE TAŞINDI

Yeni Asır bunu dün "Yunan İftirası" başlığıyla manşetine taşırken, tarihçiler iddialar için "büyük yalan" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oktay Gökdemir, söz konusu belgeseldeki görüntülerin "bilindik" olduğunu belirterek, "Ortada yeni hiçbir şey yok. Yine eski iddialarını gündeme getiriyorlar" dedi. Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi Müdürü olan Gökdemir, "Bunları gündeme getirenler de kamuoyunun bildiği kişiler. Onların tek dayanağı Falih Rıfkı Atay'ın 'Çankaya' isimli kitabıdır. Bu kitap da Atay, 'İzmir'i niçin yakıyorduk' diye soruyor ama ben onlara yine aynı yazarın 'Babanız Atatürk' isimli kitabını da okumalarını tavsiye ediyorum. O kitapta Ermenilerin kenti nasıl tutuşturduğunu görebilirler" diye konuştu.
Eserleri İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Yunanca'ya çevrilen ünlü Araştırmacı Yazar Mehmet Coral ise İzmir'in Türklerin yaktığı iddiası için "Koca bir yalan" dedi. Tarihi Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Dalında Katkı Ödülü sahibi olan "Ateşin Gelini Gavur İzmir" adlı kitabında yangını tüm yönleriyle anlatan Coral, "Yunan Ordusu'nun 5/42. Evzon Tümeni vardır. Komutanları Nikolas Plastiras'in emrindekiler kaçarken canlı cansız ne varsa ateşe verdi. Onlara 'şeytanın askerleri', kendisine de 'şeytanın kumandanı' deniyordu. İşte Yunanlar geri çekilirken bu tümenin kurduğu yakma timleri 'kara bölükler' kenti ateşe verdi" diye konuştu.

ALEV TİMİ KURULDU

Yakma timinin görevinin ordu kaçarken kentlerin, Türklerin eline kalmaması için canlı cansız ne varsa ateşe vermek olduğunu söyleyen Coral, "Başımıza ikinci bir Ermeni soykırımı vakası patlatılmak isteniyor. Biz ise hala kulağımızın üzerine yatırıyoruz, daha hızlı olmalı ve bir şeyler yapılması lazım. Ben İzmir'de kesinlikle bir 'yangın müzesi' kurulması gerektiğini öneriyorum" dedi. Amsterdam Üniversitesi ve Lahey Uluslararası Hukuk Akademisi'nde yüksek lisans yapan Coral, "Belgelerin ve ilgili tüm görsellerin bulunacağı, herkesi doğrunun ne olduğunun gösterileceği bir İzmir yangınını anlatan müzeye ihtiyaç var. Ayrıca burada uluslararası toplantılar düzenleyip, konuyu gündeme getirmeliyiz ancak sadece Türklerin katıldığı değil, çeşitli uluslardan uzmanları davet etmeliyiz" diye konuştu.

"BAŞLIĞI BİLE YETER"

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde 40 yılı aşkın süre Uluslararası İlişkiler öğretim üyeliği yapan, BM Özel Barış Ödülü de aralarında olmak üzere sayısız ülke tarafından madalya ve akademik ödüllere layık görülen Prof. Dr. Türkkaya Ataöv ise İzmir yangınıyla ilgili gerçekleri daha önce de açıkladığını ifade etti. Ataöv, Washington'daki Kongre Kütüphanesi'nde Amiral Bristol Kağıtları Koleksiyonu'nda yer alan bir raporu inceleğini hatırlatarak, "O tarihte Türkler, İzmir'e 9 Eylül'de girdiğinde, bir gün önce bir Amerikan zırhlısı ile Yakın Doğu Yardımı isimli kuruluştan Prentiss (Mühendis Mark O.Prentiss) adında biri geldi. Bu zatın hedefi, amacı Türkler gelirken, Hristiyanlara yardım etmekti. Herhalde 'Türkler, Hristiyanların haklarını yiyecek' diye bu adımı gözlemci olarak göndermişlerdi. Buna bir takım ihbarlar, yanlış bilgiler verildi. Bunların hepsini inceledi. Hepsinde de 'Türklere gereksiz yere isnatlar yapıldığını' gösteren uzun bir rapor yazdı" dedi.

İtfaiye müdürünün raporu

Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Prentiss'in raporunu yazmadan önce 12 yılık itfaiye müdürü Avusturya kökenli Paul Greskoviç ile de görüştüğüne dikkat çekerek, "Bu görüşme ve incelemelerin ardından Prentiss raporunu, 'İzmir yangının Türkler değil Ermeniler, Rumların yardımıyla çıkardı' başlığıyla çıkardı" dedi. Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, İzmir'de bir yangın müzesi kurulması fikrini ise desteklediğini söyledi.

"Provakosyonun temel aracı oldu"

Tarih çalışmalarıyla tanınan gazeteci-yazar Yaşar Aksoy yangının Türklere "fatura" edilmek istendiğini söyledi. Aksoy, "Bu yeni bir provakosyonun temel aracı haline geldi. Ermeniler, 2015'de büyük bir taaruza hazırlanıyor. 1915 tecrihini, Kurtuluş Savaşı ve 1922 İzmir yangınını da içine alacak şekilde genişletmek istiyorlar. Ermeni diyasporası, bunun için batılı çevrelerle olduğu gibi içimizdeki bazı çevrelerle de ittifak kurdular" dedi. Aksoy; İzmir'i Türklerin değil tam tersine Ermeni çetelerin yaktığına yönelik Fransız Amiral Dumesnil, Dönemin itfaiye teşkilatı olan pompacıların müdürü Avusturya-Macaristan asıllı Paul Greskoviç, Mühendis Mark O. Prentiss'in hazırladığı 3 uluslararası raporun olduğunu söyledi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.