Ulusal eğitim sistemimiz

Günümüzde özellikle genç kuşakların çağdaş bilgilere ulaşabilmeleri ve bu konularda deneyim sahibi olmaları gerekiyor. Ayrıca çağdaş bilgileri algılamak ve onları uygulayabilmek de iş yaşamında önde gelen performans değerlendirme ölçütleri arasında yer alıyor. Dünyada yaşanan değişim sürecinin ulusal eğitim sistemimiz açısından değerlendirilmesi ve buna paralel önlemler alınması büyük bir önem taşıyor.
Ülkemizde çeşitli dallarda uygulamalı meslek lisesi eğitimi görmüş nitelikli ara elemanlara ihtiyaç duyuluyor. Öte yandan yeterli altyapıya sahip olmadan çok sayıda üniversite açmak ve mesleğin gerektirdiği niteliklere ulaşmakta zorlanan üniversite mezunları yetiştirmek beklenen yararı sağlayamıyor. Bu nedenle ülkemizde üniversite mezunu diplomalı işsizlerin sayısı giderek artıyor. Ulusal eğitim sistemimizin iş dünyasının beklentilerine göre sürekli gözden geçirilmesi gerekiyor.
UZMANLIK ALANLARI
Her düzeyde eğitim gören öğrencilerin gelişme potansiyeli kalıplaşmış eğitim anlayışı ile sınırlandırılmamalı. Ezberleyen, ezberlediğini tekrarlayan, konuları yeterince sorgulamayan ve kısa yoldan bir şablona uymaya çalışan öğrenciler iş yaşamında yenilikçi, yaratıcı ve uluslararası rekabetle baş edebilecek özgün niteliklere sahip olamıyor. Çeşitli dallarda eğitim gören gençlerin mesleğe ve iş yaşamına çağdaş bir bakış açısı ile bakmalarını sağlamak gerekiyor. Bu nedenle de ulusal eğitim sistemimizin geleceğe dönük sürekli ve somut hedefleri olmalı.
Geleceğe yönelik rekabet güçlerini geliştirmeleri ve farklılık yaratabilmeleri için şirketlerin insan kaynaklarını uzmanlık gerektiren yeni alanlara yöneltmeleri gerekiyor. Çeşitli iş kollarında çalışan bireylerin yabancı dil bilmelerinde ve iş dünyasındaki gelişmeleri yakından izlemelerinde yarar var. Yabancı bir dil bilmek konuşan bir robot olmak anlamına gelmiyor. Yabancı dil bilmek sorumluluğu ayrıca yabancı kültürleri ve uluslararası iş yapma kurallarını bilmeyi de kapsıyor. Genç kuşakların küresel rekabet ortamında başarılı olabilmesi için bunlar zorunlu ön koşullar.
Şirketlerde geleceğe yatırım konusu ele alındığında eski bir alışkanlık olarak ilk önce makine, donanım ve teknolojiye yatırım konuları gündeme geliyor. Oysa şirketlerde geleceğe yönelik yatırımlar tasarlanırken ele alınması gereken ilk konular arasında insan kaynaklarına yatırım konusu geliyor. Bir başka deyişle, insan kaynaklarına sağlanacak eğitim ve gelişme fırsatları şirketlerin geleceğe yapacakları yatırımların başarılı olmasında etkili bir rol oynayacak.
EĞİTİM POTANSİYELİ
Yaşamakta olduğumuz yoğun küresel rekabet nedeniyle iş yerlerinde profesyonel yönetim ve kurumsallaşma gereksinimi ön plana çıkıyor. Geleceğe yatırım konusunun aynı zamanda şirketlerin kurumsal yönetim ilkelerini de kapsaması gerekiyor. Bu nedenle insan kaynaklarının gelişmesinde yalın yönetim bilinci ve işe bakış açısı çok etkili bir rol oluyor. Teknoloji, üretim, otomasyon ve uluslararası pazarlara açılma konularında genç kuşağa önemli görevler düşüyor. Küresel rekabet nedeniyle sürekli değişen iş ve yaşam koşulları göz önünde bulundurarak ulusal eğitim potansiyelimizin daha etkili hale getirilmesine ihtiyaç duyuluyor.