• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
ŞENER MUTER

İş hayatında duygunun yeri

sener.muter@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29 Ekim 2011
İş hayatında duyguya yer var mı? Yoksa iş ayrı, duygu ayrı kavramlar mı? Bu soruyu sormamın bir nedeni var. Şirketlerin performans göstergeleri gitgide sürprizlerle dolu olmaya başladı. Ayrıca şirket yönetiminde somut verilere ulaşmak da pek kolay olmuyor. Günümüzde işler artık alışılagelen yöntemlerle yürütülemiyor. Bu nedenlerle insanların çalıştıkları işyerlerine duygusal bağlarla bağlanmaları ve görevlerini özveriyle yapmaları büyük bir önem taşımaktadır.
İnsanlar hoşlandıkları işleri yaparken mutluluk duymakta ve daha başarılı sonuçlar elde etmektedirler. Ayrıca bir insanın çalıştığı iş yerini sahiplenmesi ve o iş yerinin bir parçası haline gelmesi çok iyi bir özellik olarak kabul edilmektedir. Öte yandan çalışanların iş yeri değiştirme oranının kimi sektörlerde giderek artmakta olduğu göze çarpmaktadır. Bu da iş yerleri açısından sakıncalı bir durum yaratmaktadır.

DUYGULARA SESLENMEK

Kimi işyerleri aradıkları niteliklere sahip ve mesleğine tutkulu elemanlar bulmakta zorluk çektiklerini söylemektedir. Öte yandan eldeki elemanlar daha yüksek ücretli bir iş bulunca da çekip gitmektedirler. Kendilerini çalıştıkları iş yerinin bir parçası gibi hissetmeyen insanların yönetimi ve motivasyonu giderek zorlaşmaktadır. Bu durumda çalışanları izlemek, ne istediklerini doğru anlamak ve onların duygularına seslenmek yararlı olmaktadır.
İşyerlerinde ortak hedeflere yönelen ve birlikte iş yapma duygusuyla çalışan insanlar başarıya daha kolay ulaşmaktadır. Ayrıca çalışanların bireysel hedefleriyle iş yerlerinin kurumsal hedefleri arasında bir paralellik kurulması yararlı olmaktadır. Başarılı bireylerin çalıştığı kuruluşların başarılı olduğu da unutulmamalıdır.
Her insanın ulaşmak istediği bir hayali ve gelecekle ilgili beklentileri olmalıdır. İnsanlar sürekli geçmişle hesaplaşmak yerine geleceğe yönelik hedefler belirlemelidir. Geçmişi değiştirmek söz konusu değildir. Ancak geleceğin dilediğimiz gibi olması için çaba harcayabiliriz. Bu da geleceğe umutla bağlanmamıza yardımcı olacaktır.
İnsanlar hayatları boyunca bir değişim süreci içinde yol almaktadırlar. Günümüzde değişime ve yeniliklere duyarlı olmak gerekmektedir. Ayrıca yaşadığımız yer bizi geliştirmeyen, durağan ve sıkıcı bir ortam olmamalıdır. Hayat boşa zaman harcama süreci değildir. Bu nedenle her yeni günün gelecek için fırsatlarla dolu yeni bir başlangıç olduğu unutulmamalıdır.
Hayat bir oyalanma ya da zaman harcama süreci olarak görülmemelidir. Yeteneklerini ortaya koyup yoğun çabalar harcamadan insanların başarıya ulaşmaları söz konusu olmamaktadır. Hayatı anlamlı kılacak amaçlara ve hedeflere sahip olmak gerekmektedir. Gelişigüzel geçen günler başarılı ve mutlu bir hayat sağlayamamaktadır.
Her insanın hayata bakış açısı kafasındaki ve yüreğindeki inanç ve beklentilere göre farklılıklar göstermektedir. İnsanlar inanç ve düşüncelerinin kendilerine verdiği güçle geleceğe hazırlanmaktadırlar. Çalışan insanların yüreklerindeki duyguların ve kafalarındaki düşüncelerin kurumsal başarılara ulaşmada etkili bir rol oynadığı da unutulmamalıdır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.