Bayraklı ve Mavişehir'in büyük risk altında olduğunu kaydeden Murathan, sözlerini şöyle sürdürdü:
GEVŞEK ZEMİNDEYİZ
"İzmir kıyı kesimleri güncel alüvyonlarla dolu bir bölge. Gevşek zeminlerdeyiz. Mavişehir'e kadar uzanan bir hat var. Konak ilçesinde bulunan bölgeler, Karşıyaka'nın sahil kesimleri, Mavişehir ve Çiğli bölgesi Menemen'e kadar uzanıyor bu hat. Balçova bölgesinin kıyı kesimleri derelerin getirdiği malzemelerle oluşmuş. Çakıl, kum gibi gevşek malzemelerin getirdiği ve denizle bağlantılı olduğu yerler; yani örneğin Bornova ovası da ve Bayraklı bölgesinde oluşmuş durumda; ama bunların içinde iki bölge riskli. Deltaların olduğu Bayraklı ve Mavişehir büyük risk taşıyor. Biz o bölgelerde bir takım yüksek bölgelerin yapılmasını da oda olarak hep karşı çıktık.

Genel olarak İzmir'de yaklaşım şu bir takım mühendislik önlemleriyle kazık sistemleriyle zemin iyileştirmeleriyle depreme dayanıklı yapılar yapılabilir. Biz jeoloji mühendisleri şunu söylüyoruz; delta ortamlarında kazıklı sistemlerle ne kadar güçlü zemin çalışmaları yapsak da delta ortamlarında büyük depremlerde kaymalar olabiliyor; çünkü güncel alüvyol malzeme bir bütün olarak çalışıyor. Denize akmalar gerçekleşiyor. Biz İzmir'de yüksek yapıların delta ortamlarında olmasını çok ciddi sakınca ve riskli görüyoruz."

