YUNANİSTAN'IN Santorini Adası'nda kaydedilen sismik hareketlilik ve tüm Ege'yi etkileyen depremler gündemdeki yerini koruyor. Ancak uzmanlar, Türkiye için asıl tehlikenin Santorini'den değil, Muğla'nın Datça kıyılarına sadece 20 kilometre uzaklıktaki Yunanistan'a ait İncirli Adası'ndan gelebileceğini söylüyor.
"BUNLAR AKTİF VOLKANLAR"
JEOLOJİ Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Gonca Kuşcu, "Ege Denizi' nin jeolojik özellikleri dikkate alındığında gerek volkanik gerekse tektonik kaynaklı sismik aktivite bölgenin gerçekleridir. Bu hareketliliğin meydana geldiği Kristiana-Santorini- Kolumbo volkanik sisteminde hâlihazırda 25 kadar küçük denizaltı volkanının varlığı bilinmektedir" dedi.

Prof. Dr. Gonca Kuşcu, çokça merak edilen tsunami riskinin de volkanik faaliyetler, deprem veya heyelanlara bağlı olarak tehlike yaratabileceğini söyledi.
Bu bölgenin Güney Ege Volkanik Yayı olarak bilinmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kuşcu, yay şeklinde dizilmiş bu volkanların gerek deniz yüzeyine ulaşarak adalar oluşturan gerekse henüz denizaltında faaliyetini sürdüren aktif volkanlar olduğunu ve maalesef patlama potansiyeli açısından en tehlikeli kabul edilen 2 tane volkanik sistem ile komşu olduğumuzu hatırlattı.
DATÇA VE BODRUM'A YAKIN
PROF. Dr. Kuşcu, 30 bin yılda bir büyük patlama gerçekleşebileceğini belirtip, Ege Volkanik Yayı volkanik alanlarından birisinin güncel sismik fırtınanın gerçekleştiği Kristiana- Santorini-Kolumbo, diğerinin de hemen Datça ve Bodrum kıyılarına 20-25 km uzaklıktaki Kos- Nisyros- Yalı (İstanköy-İncirli-Sakarcılar) olduğunu söyledi.

İncirli Adası'nda 1887, 1996 ve 2021 yıllarında farklı büyüklüklerde volkanik patlamalar meydana gelmişti.
İncirli Adası'nın aktif bir volkan olduğunu belirten Prof. Dr. Gonca Kuşcu, "Eğer harekete geçerse Santorini'den bile daha büyük bir felakete yol açabilir. Bizim muhtemel volkanik olaylar için senaryolar oluşturmamız lazım Bu volkana dair bilimsel çalışmalar artırılmalı ve yetkililer gerekli önlemleri almalı" dedi.
30 KİLOMETREYİ ETKİLİYOR
PROF. Dr. Kuşcu, İncirli Adası'nda 1887, 1996 ve 2021 yıllarında farklı büyüklüklerde volkanik patlamalar ve sismik aktiviteler yaşandığını hatırlatarak, adada hidrotermal patlamalar, gaz sızıntıları ve deformasyonların devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Kuşcu, "Eğer söz konusu volkanlar faaliyete geçerse volkanın yakın çevresi dediğimiz 30 kilometrelik çaptaki alanda doğrudan risk söz konusu olabilir, ama patlama indisine göre belli bir büyüklükteki patlamalarda 500 kilometreye kadar varan çaptaki bir alanda sıcak kül serpintisi nedeniyle termal felaketlerden, gözlerde iritasyon, solunum problemleri gibi sağlık sorunlarına; karayolu trafiğinin ve havayolu ulaşımının engellenmesinden, bitki örtüsünün zarar görmesi gibi çok çeşitli indirekt etkilenmelere neden olabilir" dedi.

