İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi'nde mevsim normallerinin oldukça altında kalan yağış miktarı, yüksek sıcaklıklar ve kuraklık tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Yağış eksikliğiyle birleşen kavurucu sıcaklıkların sulama ihtiyacını artırırken, üreticileri de zorlu bir sürecin içine sürüklediğini söyleyen İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "Sulama gereksinimi yüksek olan pamuk, mısır ve domates gibi ürünler tarlalarda halen gelişim sürecindeyken, bu iklimsel olumsuzluklar verim kayıplarını kaçınılmaz hale getiriyor" dedi. Orman yangınlarının da kırsal kesimlerde hayvancılıkla uğraşan üreticileri doğrudan etkilediğini söyleyen Kestelli, ahırlar, yem stokları, hayvanlar ve yaşam alanlarının zarar gördüğünü, bu durumun kırsalda hem sosyoekonomik hem psikolojik tahribata yol açtığını dile getirdi.
'ÇOK SAYIDA ÜRÜNDE SU STRESİ YAŞANIYOR'
Bu yaz Ege Bölgesi'nde yaşanan kuraklığın özellikle tarla bitkilerinde hem verim hem kalite açısından ciddi sorunlara yol açtığını vurgulayan Kestelli, "Yetersiz yağış ve uzun süren sıcak hava dalgaları nedeniyle çok sayıda üründe su stresi yaşanıyor. Bitkiler, bu stres altında gelişimlerini tamamlamakta zorlanıyor; bu da hem fiziksel yapılarında hem de üretim potansiyellerinde gözle görülür gerilemelere neden oluyor. Özellikle pamuk, mısır, ayçiçeği gibi gelişim döneminde yoğun suya ihtiyaç duyan bitkiler, yeterli su alamadığı için daha kısa boylu, zayıf gövdeli ve düşük verimli hale geliyor. Bu durum hem toplam üretim miktarını azaltıyor hem de kaliteyi düşürüyor. Örneğin pamukta lif uzunluğu ve elyaf kalitesi, mısırda koçan doluluğu ve dane iriliği ciddi oranda etkileniyor. Öte yandan, hasat dönemi tamamlanmak üzere olan buğday ve arpa gibi hububat ürünlerinde de verim kayıpları net bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Kuraklık nedeniyle dane tutumu zayıf kaldı, başaklardaki doluluk oranı düştü" açıklamalarında bulundu.




