Tire'nin, yemek kültürü ve geniş mutfağı şüphesiz "şiş köfte" ve "tandır" ile sınırlı değil.
İlçeyi ziyaret edenler, öncelikle "tak tak kebabı" diye adlandırılan "tandır kebabı" veya "şiş köfte ile tanışır. Tak tak kebabının müdavimleri sabahın ilk ışıklarıyla beraber kuyu kebabı satan işyerlerinde yerlerini alır. Kebaptan önce dileyenler tandır çorbasının tadına bakar. Tandır çorbasına asıl lezzetini veren pişirme kuyusunda köz ateşte kızaran kuzu etinin yağlarıdır. Kazana damlayan yağların sulandırılması ile elde edilen ve temel maddesi pirinç olan tandır çorbası oldukça lezzetli ve doyurucudur. Kuyuda, kuzunun özel yerlerinden elde edilen etlerle pişirilen tandır en geç sabah 09.00'da tükenir. Şiş köfte ise kendine özgü lezzetiyle ilçenin hemen hemen her restoranında mönüler arasında bulunur.
ZEYTİNYAĞLI OT YEMEKLERİ
Buna rağmen, Tire mutfağı denince öncelikle zeytinyağlı yemekleri saymak gerekiyor aslında.
Sonra da çeşit çeşit otlarını. Verimli topraklarıyla, Tire'den ot cenneti diye bahsetmemiz haksızlık olmaz. Hemen hemen her köyde aynı otun değişik adlarıyla karşılaşmak mümkündür. Sarmaşık, tilkicek, ebegümeci, iğnelik, şıngıldak, ısırgan, cibez, turp otu, kenger, şevketi bostan, helvacık, ballık, radika, labada, urgancık, tiksincik, kapurcuk, arapsaçı, sinir otu, hindiba, hardal, sirken, it üzümü, gaymecik, pazı, eşek helvası, melengeç, zil can, semizotu, tere, dereotu, gerdeme ve daha niceleri ilçe halkının tanıdığı ve bolca tükettiği otlardandır.
KAVURMA VE HAŞLAMA
Bu otların karışımından zeytinyağı ve salça kullanarak kavurmalar yapılır. Karışık ot kavurması ustalık ve emek isteyen bir iştir.
Doğada kendiliğinden yetişen bu otlar toplanır, yıkanır, soğan, pırasa ve salça ile birlikte zeytinyağında kavrulur. Bazıları ise haşlanıp, çiğden zeytinyağı, limon, sarımsak ve tuz karıştırıp tüketir.
Bunlardan biri de herkesin bildiği ve yakından tanıdığı turp otudur.
Yöre insanı, turp otunu özellikle kışları haşlayıp üzerine zeytinyağı, ekşi ve tuz döker. Kış mevsiminde, tarlalar bahçeler turp otuyla dolar taşar. Ancak güngörmüş eski insanlar bu otun lezzeti için kırağı yemesini şart koşarlar.
Turp otu gibi haşlanıp sosla yenen lahana cücüğü, karnabahar çiçeği, radika, pancar sayılabilir.
ŞEVKETİ BOSTAN VE MELENGEÇ
Şevketi bostan, kuzu eti, nohut ve kengerin yakın akrabası olan bu bitkinin kökü ile yapılan leziz bir yemektir. Şevketi bostanın kökü topraktan çıkarılıp kabuğu soyularak doğranır. İçine zeytinyağı, soğan ve salça ilavesi ile pişirilir. Çitlenbik adıyla da tanınan Melengeç ağacının taze filizleri kırılır, haşlandıktan sonra zeytinyağı, ekşi ve sarımsak dövülüp karıştırılarak tüketilir. Melengeçi yerken ağızda hoş bir ferahlık bırakır. Hele üzerine içilen bir bardak su sanki şerbet tadındadır.
Onun için de melankoli veya melenk olma yani hoş olma ifadelerinin melengeçe dayandırıldığı söylenmektedir.
Ege bitki örtüsünün tipik elemanlarından olan melengeç ağaçları, ne yazık ki, son yıllardaki tarla açma ve yapılaşma gibi nedenlerden ötürü ciddi tehdit altındadır.
GARİBAN PİLAVI
Yörede, "Okma" diye bilinen ve domatesin, kuru soğanın iri iri doğrandığı, çökelek, zeytinyağı konarak zenginleştirilen bu salata gibi yemek, kısa zamanda yapılışı ve taze tüketilmesi ile yaz aylarında Tire mutfağının bir diğer vazgeçilmezidir.
Tam bir yaz yiyeceği olan "Okma" yörede "ovkma" diye de anılır. Bu karışıma zeytinyağı, kuru soğan, nane, kekik, limon suyu, maydanoz, salatalık ve tuz ilavesiyle, banılarak yenilecek bir yemek karşımıza çıkmaktadır. Tire'de bu yemeğe "gariban pilavı" da denmektedir.
İŞTAH AÇAN SALATALAR
Tire yöresinde salata kültüründen de bahsetmemek olmaz. Salata, sanki yardımcı bir yemektir. Tireli, salatasız yemeğe oturmaz. İçine koyduğu sebze çeşidinde de oldukça özgürdür. Ekşi için salatada koruk ekşisi, karadut ve limon kullanılır.
Salatanın içine 'bu da konur mu?' dedirten ve tümübu topraklarda bolca yetişir. Bazıları ise şunlardır.
Marul, roka, tere, dereotu, yeşil soğan domates, kırmızı lahana, havuç, salatalık, pırasa, beyaz lahana, yeşil elma, ayva, asma filizi... Salatada önemli bir ayrıntı da sebzelerin hacmine oranla yüzey gerilimini azaltıcı yönde iri parçalar halinde doğranmasıdır. Bu salatanın besin değerinin mümkün olduğunca korunmasını sağlar.
Salatanın vazgeçilmezi zeytinyağıdır.
GELECEK NESİLLERE AKTARILMALI
Günümüzde Tire mutfağı, hazır yemeğe inatla direniyor. Sura, kapama, gıylangı, Mustafa çorbası, heybeli çorba, posalı kavurma, kol böreği, Arnavut ciğeri, gazel aşı, keppat reçeli ve daha nicelerini gelecek nesillere aktarmak yöre insanının yemek kültürünü koruması açısından birincil derecede önem taşıyor.
NADİR UYSAL