Maalesef şu an dünya; iklim değişikliklerinin yaşandığı, sağlık problemlerinin sıklaştığı, biyolojik çeşitliliğin azaldığı ve küresel ısınmanın inanılmaz bir boyut aldığı yer haline geldi. Bunun en önemli sebeplerinden biri de beslenme. Dünya genelinde 1,4 milyar hektar alan gıdaların üretimi için kullanılıyor ve taze su kaynaklarının yüzde 25'i israf edilen gıdalar için harcanıyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin en önemli sebeplerinden biri olan sera gazı salınımının yüzde 25'i tahıl üretimi, hayvancılık ve ormancılık kaynaklı. Bu nedenlerle sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir bir beslenme tarzını benimsemek gerekiyor. Sürdürülebilir beslenme ilkeleri
● Besin çeşitliliğini artırın, yeterli ve dengeli beslenin.
● Özellikle kırmızı et ve işlenmiş et tüketimini azaltın.
● Bitkisel bazlı beslenin.
● Protein ihtiyacını çoğunlukla kuru baklagiller, badem, ceviz, fındık gibi yağlı tohumlardan karşılayın.
● Sürdürülebilir balıkçılık yoluyla elde edilmiş balıkları tüketin.
● Yağlı, şekerli ve tuzlu gıdaları az tüketin.
● Besinleri iyi muhafaza edip israftan kaçının.
BİTKİ BAZLI GERÇEK BESLENMEYE DEVAM!
Bitki bazlı beslenmenin insan sağlığının iyileştirilmesinde, hastalıkların önlenmesinde ve sera gazı salınımının azaltılması, küresel ısınmanın önlenmesi, su ve toprak kullanımının azaltılması gibi olumsuz etkilerin ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynadığı gösteriliyor.
● Beyaz un, rafine şeker ve işlenmiş yağlı gıdaları içermez.
● Beslenmenin temelinde taze sebze ve meyveler, rafine edilmemiş tam tahıllar, yağlı tohumlar ve kuru baklagiller var.
● Doymuş ve trans yağların yerini bitkisel kaynaklı yağlar, balık ve yağlı tohumlardan gelen doymamış yağlar alır.
● Lif, vitamin, mineral ve antioksidanlar açısından oldukça zengin.
● Diyabet ve kalp hastalıkları riskinin azaltır.
NE YEDİĞİNİZİN FARKINA VARIN
Yeme farkındalığı ne yediğinden çok nasıl ve neden yeme davranışının oluştuğunu fark etmektir. Farkındalıkla yeme için basit birkaç adım var:
● Besin değeri yüksek gıdaların olduğu alışveriş listesi yap ve ona sadık kal.
● Masaya çok aç oturma. Öğün aralarını 4 saatten uzun tutma
.● Küçük porsiyonlar tüket.
● Yemeğinin değeri bil lezzeti hakkında düşün.
● Yediğin yemeğin kokusuna, tadına, rengine hatta çıkardığı sese bile dikkat et.
● Küçük lokmalar al.
● Lokmalarını iyice çiğne.
● Yavaş ye. Hızlı yediğinde doyma sinyali oluşmadığından ihtiyacından fazla yemen olası.
VEGANLIK YİNE POPÜLER
Vegan beslenme, 2020'de de en çok konuşulan beslenme modellerinden biri olacak. Veganlığın temelinde sağlıklı beslenme, etik inanışlar, çevreyi koruma gibi birçok neden var. Bu nedenlere bir de sürdürülebilir yaşamı benimseyen ve çevreyi korumak isteyen bireyler de katıldı. Çünkü vegan beslenmede sera gazı salınımını artıran en önemli nedenlerden biri olan hayvansal kaynaklı gıdalar (özellikle kırmızı et) tüketilmiyor.
● Vejeteryan beslenmeden farklı olarak da bal dahil hiçbir hayvansal gıdaya yer yok.
● Protein ihtiyaçlarını bezelye, fasulye, nohut, mercimek ve soya gibi kuru baklagiller ile tofu, fıstık ezmesi, kaju ve diğer yağlı tohumlardan karşılıyorlar.
● Veganlar için hem protein hem de lif açısından zengin sağlıklı karbonhidrat kaynakları ise esmer pirinç, kinoa, yulaf ezmesi, bulgur ve chia tohumu gibi gıdalar.
● Sebze ve meyvelerin ise her türlüsünü tüketebilirler. Hayvansal süt ve ürünlerini de tüketmediklerinden süt olarak hindistan cevizi, badem ve soya sütü gibi bitkisel kaynaklı sütleri tercih ederler.
SADECE HASSASİYETİ OLANLAR GLÜTENSİZ BESLENSİN
Son dönemlerin en çok benimsenen ve uygulanan beslenme şekillerinden biri olan glütensiz beslenme, yeni yılda da popüler. Glüten; buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan bir proteindir. Bazı bireylerde bağışıklık sis- temi glüteni yabancı bir madde olarak algılayıp tepki oluşturur ve kişide ciddi yan etkilere sebep olabilir. Yan etkileri arasında yorgunluk, şişkinlik, kabızlık ve diyare gibi semptomlar vardır. Daha ciddi etkileri ise beslenme yetersizliği, istemsiz kilo kaybı ve bağırsak hasarı gibi durumlardır. Glütene karşı sadece hassasiyeti olan bireyler ise glütensiz beslenmek zorunda değildir. Çünkü yapılan çalışmalar glüteni hayatından çıkaran kişilerde lif, çeşitli vitamin ve mineraller gibi birçok besin öğesini de alamadıklarından kalp hastalıkları riskinin arttığını göstermiştir. Bu nedenle uzman görüşü almadan beslenme şeklinizi değiştirmeyin.