Bugün 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü. Dünyada milyonlarca otizmli birey var ve bu sayı her sene daha artıyor. Bir lisede öğretmenlik yapan Hatice Beler de otizmli çocuğu olan ailelerden sadece bir tanesi. Otizmli bir evladın annesi olmanın zorluklarıyla tek başına mücadele eden Hatice Beler, önce kendi çocuğunun özel eğitmeni oldu ardından otizmli çocuk sahibi ailelere rehber olması maksadıyla "Maviyi Yeşile Çevirmek" adlı bir kitap çıkardı, şimdi de o çocukların elinden tutup yaşam boyu eğitilmeleri için dernek kurdu. 2 sene boyunca tuttuğu notları kitapta buluşturan Hatice Beler, normal ailelerin otizmli çocuk sahibi ailelere zarar vermemeleri için yapmaları gerekenleri de ayrıntısıyla kitapta topladı.
■ Normal bir alanda öğretmenlik yaparken oğlunuz için bölüm değiştirdiniz. Nasıl oldu?
Buca Necla-Tevfik Karadavut Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde muhasebe öğretmenliği yapıyordum. Ancak hem çocuğumun dilinden anlayabilmek hem de milli eğitim müdürlüğünün önerisiyle özel öğretim eğitmenliğine başlayabilmek için otizm konusunda kendimi geliştirdim ve oğlumun sınıfına öğretmen olarak görevlendirildim. Normalde 25 yıllık eğitmenim fakat son 6 yıldır özel eğitim öğretmenliği yapıyorum. Ama işin özünde oğlumun yaşı kadar da 16 yıl boyunca bir şekilde öğretmenlik yapmış oldum. Eğitimci olduğum için oğlumun rahatsızlığıyla ilgili artıları ve eksileri daha kolay ayırabildim.
DAHA ÇOK O BENİ EĞİTTİ
■ Çocuğunuzu büyütürken kendinize nasıl bir yol belirlediniz?
Oğlumun 2,5 yaşındaki halinden bu zamana kadar geçen sürede otizmle ilgili derinlemesine araştırmalar yaptım. Gerçekten öğrenmem gereken şeylerin olduğunu anlayınca tamamen bu konuya yöneldim. Ben oğlumu eğitmeye çalışırken oğlumun beni eğittiğini fark ettim. Hayat beni özel eğitim öğretmeni olmaya sevk etti. O kadar çok araştırma yapıp o kadar çok seminere gittim ki, 6 yıldır oğlumun öğretmenliğini yapıyorum.
■ Oğlunuza uyguladığınız tedavi şekli nasıl?
ağlar 1.90 cm. boyunda ve 150 kg. ağırlığında, şiddet eğilimli bir çocuk. Denemediğimiz ilaç kalmadı fakat faydası olmadı. Ona davranışsal yaklaşım ilaçtan daha etkili. Öğretmen, aile, akraba ve çevredeki tanıdıkların aynı kararlılıkla ve kesinlikle taviz vermeden yaklaşması, o çocuğun daha verimli olmasında çok önemli.
AİLENİN BİLİNÇLENMESİ ŞART
■ Ailelere ne gibi roller düşüyor?
Annelerin bilinçli olması çok önemli. Hangi ilacın nasıl etki ettiğini, eğitimin çocuğa nasıl doğru verilmesi gerektiğini bilmesi gerekiyor. Hem hastane hem rehabilitasyon merkezini doğru yönlendirdiğinde, o çocuk daha hızlı ve verimli bir şekilde ilerliyor. Ailelerin de bazen sınıflara girip eğitimin içinde bulunması çok faydalı.
■ Sizin gözlemize göre eğitimciler nelere dikkat etmeli? Her otizmli çocuk kendi anahtarıyla doğuyor. Özel eğitim öğretmenleri bunu çok iyi keşfetmeli, üretken ve yaratıcı olmalı. Bu işi 'mesaimi doldurup da gideyim' mantığıyla değil yürekten yapması gerekiyor. Her otizmli çocuğun yeteneğinin yoğun olduğu bir ilgi alanı vardır. Eğer çocuk o alanda eğitilip önü açılırsa, muhteşem başarılara imza atabiliyor. Bir de otizmli çocuklar genelde bir kişinin otoritesini kabul eder. O kişiye danışarak hareket edilmeli.
YANLIŞ YAKLAŞIMI ÖNLEMEK
■ Kitabı yazma amacınız olarak neyi en başa çekebilirsiniz? Kitabın yazmamdaki en temel hedef, halkın yanlış yaklaşımlarının önüne geçip değiştirmek. Kimi zaman bize acımaları, kimi zaman ötekileştirmeleri, kimi zaman da 'Böyle bir çocuğun var neden sokağa çıkıyorsun veya bizim düzenimizi niye bozuyorsunuz' şeklindeki yersiz eleştiriler bizim gibi aileleri psikolojik anlamda yaralıyor. Biz neler yaşıyoruz, neden yaşıyoruz bunları başkaları da bilsin ki bizim gibi sürekli travma içinde olan ailelerin direncini kırmasınlar istedim. Çünkü anneler çok güçlü olmalı. Anne ne kadar ayakta ve sağlam olursa çocuk da o kadar hayata tutunup başarılı olabilir.
■ Kitabı hazırlamak ne kadar sürdü? Aslında kitap yazma niyetinde değildim. 2 yıldır kısa kısa notlar alıyordum. Sonrasında arkadaşlarımın önerisiyle o notları 1,5 yılda kitaba dönüştürdüm. Bu kitabı sadece ben değil benim hayatıma dokunan herkes yazdı. Onlardan yaşadıklarını yazıya dökmelerini rica ettim. Türkiye'nin 7 bölgesinde otizmli çocuğuyla yaşayan ailelerin hikayeleri de var kitapta. Okuyucuların kendisini o ailelerin yerine koyup empati kurabileceği gerçek hikayeler. Çünkü günümüzde herkes birer engelli adayı. Başımıza ne geleceğini, yarın ne yaşayacağımızı bilmiyoruz. Çocuğunuz otizmli doğmamıştır belki ama torununuzun öyle olmayacağının garantisi yok.
■ Kitap ne zaman çıktı? Geçtiğimiz ocak ayında. Bu eser ticari amaçla oluşturulmadı ancak elde edilen gelir özel gereksinimli bireylerin eğitimine katkı sağlamak amacıyla kullanılacak.
AMACIMIZ IŞIK OLUP YOL GÖSTERMEK
● Eğitmenliğin yanı sıra bir de dernek kurdunuz. Derneğin rotası ne olacak?
1 ay önce kurduk Maviyi Yeşile Çeviren Otizm Derneği'ni. Otizmle ilgili farkındalık etkinlikleri ve bilimsel projelerle ilgili daha bilinçli yol alabilmek adına kurduk. Bu eğitim hem sürekli hem de çok güçlü olmalı. Çocuklarından dolayı canları çok yanmış gönüllü velilerle yol aldığımız bir yapı oldu. Kendi çocuğuyla ilgili ilk otizm teşhisini alan aileler çok büyük bir şok yaşıyor. O şok döneminden eğitim hayatı bitene kadar doğru ışık tutmak için varız. Eğitim hayatı biten çocuklara istihdam sağlamak için de çalışmalarımız olacak.
ALSANCAK'TA BÜYÜK BULUŞMA
● Bugün Dünya Otizm Farkındalık Günü sebebiyle bir aktiviteniz olacak mı?
İZMİR genelindeki bütün otizm dernekleri saat 15.00'da Alsancak Gündoğdu Meydanı'nda buluşup, 1. Kordon'dan Türkan Saylan Sanat Merkezi'ne kadar yürüyüş yapacak. Ardından da bir basın açıklaması olacak.
HİÇBİR ŞEY YAPAMIYORSAN SESSİZ OL!
● Diğer insanlara başka tavsiyeniz var mı?
NORMAL insanlar, dışarıda otizmli bir çocuk veya aile gördüklerinde ya hiç müdahale etmemeli ya da annenin yüzüne bakarak doğru yardımda bulunmalı. Hiçbir şey yapamıyorsan bile en azından sessiz ol.
ERCAN AKGÜN