Deprem sonrası medeniyet soframıza özlem de katıldı

Geçtiğimiz yıl 6 Şubat 04.17 itibari ile pek çok şeyi kaybettiklerini söyleyen Şef Gökçe Eker, “Şehirden ayrılmak zorunda kaldık. Ekmeğimizin kokusunu, taş fırında yapılan yemekleri özledik... Aslında çok önemsemediğimiz şeylerin kıymetini ve sahip çıkmamız gerektiğini anladık. Bu anlamda medeniyet soframıza özlemi de katmış olduk” dedi

Hatay depreminde restoranlarını kaybeden Şefler Gökçe Eker ve Yunus Uzunparmak, Ramazan ayı boyunca İzmir Mövenpick Hotel'de Antakya lezzetlerini sunacak. Hatay Gastronomi ve Mutfak Sanatları Derneği Başkanı, Antakya Tatları Üretim ve İşletme Kadın Kooperatifi Başkanı Şef Gökçe Eker, Antakya mutfağını "Medeniyet sofrasıdır. Her kültür, din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin yan yana aynı sofrayı paylaştığımız yerdir Antakya" diye özetledi.
Şef Eker, en büyük isteklerinin ise Antakya lezzetlerini anlatmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı Hatay'a davet ederek "Medeniyetler Sofrası Resepsiyonu" düzenlemek olduğunu belirtti.

- Bu enfes yemeklerin bir başlangıç noktası olmalı. Mutfakla tanışmanız nasıl oldu?
Biz Antakya'da, yemeğin kalbinde doğuyoruz. Geniş sofralar, medeniyetlerin bir arada mutlu yaşadığı, yan yana pişirdiğimiz her yemeği paylaştığımız bir şehirde. Antakya benim en büyük şansım. Mutfakla tanışmam ise keyifle yemek yapıp bana öğreten annem ile oldu.
- Gastronomi açısından Hatay, uluslararası ölçekte nasıl bir deneyime sahip?
Hatay çok verimli topraklar üzerinde. İpek Yolu'na ev sahipliği yapan, Ortadoğu'nun kapısı.
Bu yönlerinden dolayı mutfağımız çok çeşitli ve zengin. Yemeklerimiz ve ürünlerimiz de çok lezzetli olduğu için dünya çapında ses getiriyor.

- Hepimizin yüreğini dağlayan o gün canlarımızı kaybettik, gastronomi açısından da değerli şeflerimizi yitirdik, restoranlar gitti, sözün özü aslında Antakya'yı kaybettik.
Peki sonrasında ayağa kalkma süreci nasıl oldu?

6 Şubat 04.17 itibari ile sevdiklerimizi, soframızı, yemeklerimizi, şehrimizi kaybettik.
Dağıldık. Zor zamanlardan geçtiğimiz bu dönemde bu değerlerimize sahip çıkmak zorunda kaldık. Önce şehirden çıkmak zorunda olmak... Heryer yıkılmış, şehirde yaşama şartları zor olmuştu. Hepimiz şehir dışına çıktık. Belirli işlere yerleştik ama mutlu değildik. Çünkü bizim kadar Antakya da yaralıydı, bunun farkındaydık. Yaraları sarmak elbette zaman alıyor, ayağa kalkmak da öyle. Ama azmediyoruz, çabalıyoruz.
- Deprem sonrasında mutfak kültürü sizin açınızdan nasıl bir anlam kazandı?
Daha önce sürekli tükettiğimiz ürünleri özlemeye başladık.
Çünkü şehrimizden uzaktaydık.
Ekmeğimizin kokusunu, taş fırında yapılan yemekleri özledik.
Aslında çok önemsemediğimiz şeylerin kıymetinin farkına vardık ve sahip çıkmamız gerektiğini anladık. Antakya'ya döndüğümüzde yıkık Uzun Çarşı'da fırının önünde koklayarak ve ağlayarak yediğim biberli ekmek gibi. Medeniyet soframıza, özlemi de katmış olduk.

- Bir kooperatif kurdunuz ve onun aracılığıyla Antakya lezzetleri şimdi Türkiye'nin dört yanında.
Bu süreç nasıl oldu?

Biliyorsunuz, Hatay Gastronomi ve Mutfak Sanatları Derneği Başkanıyım. Şehrin en ünlü künefecisi Çınaraltı Künefe Yusuf Uzunparmak, üç kuşak Humus ustası Semir Adnan Yoğurtçu, 76 yıllık bıçak ustası Necmi Mazmanoğlu, 350 yıllık ruhban okulunu otele çeviren Mehmet Ali Boğday gibi işinde başarılı esnafların bulunduğu bir derneğiz. Deprem sonrası hepimiz işyerimizi kaybettik. Yeni gelen valimiz Mustafa Masatlı ile tanıştığımızda Hatay'ın iş yerlerini kaybetmiş esnafına sahip çıkılması için bir araya geldik.
Dernek üyelerimizin eşleriyle kadın kooperatifi kurmamız ve ürünlerimize ve soframıza sahip çıkmamız için birlikte hareket etmemize öncülük etti. Hep birlikte şimdi Antakya için mücadeleye devam ediyoruz.


- Antakya menüsünün anayasası nedir?
Medeniyet sofrasıdır. Her kültür, din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin yan yana aynı sofrayı paylaştığımız yerdir Antakya.
Biz Hataylı şefler olarak geçmişimize sahip çıkan, kültürümüzle yaşayan ve son nefesimize kadar yaşatacak mücadeleci şefleriz.

RAMAZAN AYI BOYUNCA HATAY LEZZETLERİ İZMİR'DE
- Mövenpick Hotel İzmir ile Ramazan sofralarına muhteşem bir lezzet şölenine çevirdiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
ZOR zamanlardan geçtiğimiz bu dönemde Murat Yıldız şefimin davetiyle İzmir'in kalbinde Mövenpick Hotel'de yeniden Antakya lezzetlerini, Ramazan sofrasında sunuyoruz. Antakya esnafına sahip çıkan İzmir Mövenpick ailesine, bizi mutfaklarında yer açan, güler yüzle karşılayan Murat Şef ve ekibine sonsuz teşekkür ediyoruz. Ramazan boyunca iftarımıza bekliyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.