İBS'nin kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, Dr. Erten'e göre hastalığın gelişiminde birçok faktör rol oynuyor. "Beyin-bağırsak ekseninde yaşanan bozukluklar, bağırsak hareketlerinin düzensizleşmesine ve ağrıya neden olabilir. Ayrıca, bağırsak mikrobiyomundaki dengesizlikler de İBS'nin tetikleyicileri arasında yer alıyor," diyen Dr. Erten, mikrobiyomun önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Dr. Erten, İBS'nin yalnızca biyolojik değil, psikolojik faktörlerle de bağlantılı olduğuna dikkat çekiyor. "Anksiyete, stres ve depresyon gibi psikolojik durumlar, İBS semptomlarını tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Bu nedenle, psikososyal faktörlerin de tedavi sürecinde göz önünde bulundurulması gerekir" şeklinde açıklama yapıyor.
BELİRTİLERİ VE TANISI
İBS'nin belirtileri, kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Dr. Erten, en sık görülen semptomları şöyle sıralıyor: "Karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık gibi bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, İBS'nin en yaygın belirtileridir. Ayrıca, dışkılama ile birlikte rahatlama hissi, hastalığın en karakteristik semptomlarından biridir." İBS'nin tanısının genellikle klinik semptomlara dayanarak konduğunu belirten Dr. Erten, Roma IV kriterlerinin tanı için yaygın olarak kullanıldığını söylüyor. "Son üç ayda haftada en az bir kez karın ağrısı yaşayan hastalar, dışkılama sıklığı ve kıvamında değişikliklerle karşılaşıyorsa, İBS tanısı koymak için uygun kriterlere sahip olabilirler" diyor.
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ YAKLAŞIM
İBS tedavisinin, hastanın semptomlarının türüne ve şiddetine göre kişiselleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Erten, tedavi sürecinde birkaç ana yöntemin öne çıktığını belirtiyor. "Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, İBS tedavisinin temelini oluşturuyor. Özellikle düşük FODMAP diyeti, İBS semptomlarını önemli ölçüde hafifletebiliyor" diyor Dr. Erten. Bunun yanı sıra, bazı hastalarda gluten ve süt ürünlerinden kaçınmanın semptomları azalttığını da belirtiyor. Farmakolojik tedaviye de değinen Dr. Erten, antispazmodik ilaçların karın ağrısını hafiflettiğini, antidepresanların ise hem ağrı yönetimine hem de psikolojik semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olduğunu ifade ediyor.
YÖNETİLEBİLİR
Dr. N. Vedat Erten, İBS'nin tamamen iyileştirilemese de semptomların etkin bir şekilde yönetilebileceğini belirtiyor. "İBS, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile yönetilebilir bir hastalıktır. İyi bir diyet planı, düzenli egzersiz, ilaçlar ve psikolojik destek ile hastalar yaşam kalitelerini artırabilirler," diyor Dr. Erten ve hastaları, tedavi sürecinde bir uzmandan destek almaya teşvik ediyor.
BİTKİSEL TEDAVİLER
İBS'nin tedavisinde psikolojik terapilerin önemini de vurgulayan Dr. Erten, bilişsel davranışçı terapinin (BDT) semptomları iyileştirmede etkili olduğunu söylüyor. "Psikolojik destek, özellikle stres ve anksiyeteyi yönetmek için önemli bir rol oynar. Bunun yanında, akupunktur ve masaj terapisi de bazı hastalar için faydalı olabilir, ancak bu tedavilerin etkinliği üzerine daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır," şeklinde açıklamada bulunuyor. Bitkisel tedavi destekleri de İBS semptomlarının yönetilmesinde kullanılabiliyor. Dr. Erten, nane yağının bağırsak spazmlarını ve karın ağrısını hafiflettiğini belirterek, zencefil ve papatyanın da mide bulantısı ve gaz şikayetlerine iyi geldiğini ifade ediyor. Ancak, bitkisel tedavilerin her hasta için uygun olmayabileceğini hatırlatan Dr. Erten, "Bitkisel ürünlerin etkileri güçlü olabilir ve bazıları İBS semptomlarını artırabilir. Bu yüzden, bitkisel tedavi kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır" diyor.

