*Birinci turda katılım yüzde 80'lerde olursa yüzde 50-54, ikinci tura kalırsa yüzde 60'larla Başbakan Erdoğan seçilir *AK Parti'nin, Başbakan'ın seçilmesiyle erken seçim kararı alacağını düşünüyorum. En geç kasımda erken seçim gündeme gelir *Çatı aday, CHP ve MHP'nin toplam oyunun altında kalırsa, CHP'de pek çok tartışma yaşanır
ZAFER ŞAHİN
A&G Araştırma Başkanı Adil Gür, Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gitme oranının yüzde 80'lerde olması durumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda yüzde 50-54 aralığında oyla seçileceğini söyledi. Gür'e göre, Başbakan Köşk'e çıkarsa, Kasım ayında erken genel seçim yapılabilir. CHP'yi ise sıkıntılı günler bekliyor.
Adil Gür, Yeni Asır'a şu değerlendirmeleri yaptı:
İLK TURDA İŞ BİTER
Katılım yüzde 90'larda olursa, ilk defa oy kullanacak seçmen ve yüzde 4-4.5 oranındaki yurt dışı seçmenin tavrı belirleyici olur. Bu durumda ilk turda bitebilir de, bitmeyebilir de. Ben katılımın yüzde 90'ları bulacağı kanaatini taşımıyorum. Katılım yüzde 80'lerde olursa, birinci turda bu iş biter ve AK Parti'nin adayı Başbakan Erdoğan seçimi kazanır. Son haftalardaki gelişmelere bakılırsa, CHP'ye oy veren Alevi derneklerinin açıklamaları, sol gelenekten gelenler ve bazı ulusal kanattaki seçmen davranışları, özellikle CHP tabanında fire olacağını gösteriyor. Bu olduğu takdirde, birinci turda iş biter diye değerlendiriyorum.
İLK TURDA YÜZDE 50-54 ÇIKAR:
Birinci turda yüzde 50-54 aralığında bir oyla Başbakan'ın Cumhurbaşkanı seçileceğini düşünüyorum. İkinci tura kalırsa, kimin kazanacağını konuşmanın manası yok. Zaten Türkiye'de HDP-BDP'ye oy veren Kürt kökenli seçmenin oylarının çok yüksek oranda Recep Tayyip Erdoğan'a gideceği aşikar. İş ikinci tura kalırsa, Başbakan yüzde 60'lara yakın bir oyla seçilir.
LİDERLİK KAVGASI OLMAZ:
Görünen o ki, AK Parti'de Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının kesinleşeceği ana kadar bir liderlik yarışı olmayacak. İkincisi, Başbakan'ın ağzından da herhangi birisini işaret edeceğini duymayacağız. Bu, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasına ertelenmiş bir tartışma. Sayın Erdoğan'ın, AK Parti'nin çok şeyi, hatta hemen her şeyi olduğunu da düşünürsek, kimi işaret ederse etsin kısa vadede bir sorun da çıkmayacaktır. Orta ve uzun vadede ise, şayet AK Parti'nin başına geçecek aday sayın Abdullah Gül değilse, bazı gelişmeler yaşanabilir.
KASIMDA ERKEN SEÇİM İHTİMALİ:
Köşk seçimleri sonrası, genel seçimlere 10 aylık bir süreç kalıyor. Bir tartışmaya da mahal vermemek bakımından ben AK Parti'nin kuvvetle muhtemel bir erken seçim kararı alacağını düşünüyorum. Seçimler Haziran 2015'te olursa, Başbakan partiye hakim olmasına karşın, ister istemez örtülü bir iktidar ve güç tartışması çıkabilir. Bu nedenle ben, yeni gelişmelerin de ışığında, kasım ayında bir erken seçim kararı bekliyorum.
İLK ADIM ETKİLEYİCİYDİ:
AK Parti açısından sayın Başbakan'ın adaylığı malumun ilanı oldu. Gerek görsel açıdan, gerek kullanılan yöntem bakımından düzenlenen şölenle AK Parti ciddi bir adım attı ve rakiplerinden birkaç adım öne geçti. Seçmen davranışını belirleyen en önemli şey algı yönetimi ve PR çalışması. Aday tanıtım töreni bu bakımdan etkileyiciydi.
UZLAŞTIRMACI DİL ÖNEMLİ:
Sayın Başbakan, kucaklayıcı, birleştirici mesajlar verdi. Cumhurbaşkanlığı, ancak uzlaşmacı dille kazanılabilecek bir seçim. Sadece bir siyasi partinin kendisine oy veren seçmenlerinin oyu yetmiyor. Bu bakımdan da Başbakan'ın, seçim kampanya sürecinde de bu dili kullanacağını düşünüyorum. Sürecin Ramazan ayına rastlaması da bunda etken olacaktır.
SONUÇLAR CHP'Yİ KARIŞTIRABİLİR:
Son 10 gündür yaşanan tartışmalara baktığımızda, şayet çatı aday beklenenin altında oy alırsa, en büyük etkisi CHP'ye olur. CHP'de tartışmanın ne boyutta olacağını, sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun alacağı oy oranı belirler. Eğer CHP ve MHP'nin 2011 seçimleri veya son yerel seçimlerde aldığı oydan daha düşük bir oy çıkarsa, ana muhalefetteki tartışmalar günden güne şiddetlenecektir. Bu ne getirir? Parti içerisinde yeniden liderlik tartışmaları mı, kongre süreci mi, bölünme mi, bunu söyleyebilmek için, seçim akşamını beklemek gerekiyor.
DOĞRU ADIMLAR ATMIYORLAR
Çatı aday konusunda yaşananlara bakınca, özellikle algı yönetimi konusunda çok da doğru adımlar atılmadığını düşünüyorum. Hele ki adayınız kamuoyu tarafından pek de tanınmayan birisiyse. Tanınmaktan kastım, sadece isim olarak bilinmesi değil. Gündemdeki konularla ilgili ne düşünüyor bilinmiyor. Şimdi 38 günlük süreç var. Bu süre, çatı adayı tanıtma konusunda yeter mi emin değilim.
HDP, EN GÜÇLÜ ADAYINI GÖSTERDİ
Bence HDP de, gösterebileceği en güçlü adayı gösterdi. Sayın Selahattin Demirtaş, yaklaşık 1-2 yıldır kamuoyu tarafından hangi görüşe sahip olursa olsun beğenilen ve dikkatle takip edilen bir siyasetçi.
