RÖPORTAJ: YAĞMUR UYGUR
CHP İzmir'de 6 ay önce il başkanlığı koltuğuna oturan ve önseçimle genel seçim sürecini geride bırakan Bedri Serter, çarpıcı açıklamalar yaptı. 6 aylık çalışmalarını değerlendiren Serter, "Seçimde iyi bir sonuç aldık. Bu başarıya bir kaptan lazımdı ve ben bu kaptanlığı iyi yaptığıma inanıyorum" dedi. Bir ara aralarında sorun olduğu öne sürülen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile "ağabey-kardeş" şeklinde bir ilişkileri olduğunu söyleyen Serter, Çeşme'deki evinin kapılarını Yeni Asır'a açtı. Araba kullanmayı, yüzmeyi, bisiklete binmeyi çok sevdiğini anlatan Bedri Serter için vazgeçilmez olan şey ise bateri. İş ve siyasetin getirdiği stresi bateri çalarak atan Serter, "Soyadım Serter ama sert bir insan değilim" dedi. Serter, eşi Huriye ve kızı İlayda Serter ile Yağmur Uygur'un sorularını yanıtladı.
* CHP'de sürekli iç tartışmalar gündeme geliyor. Ya da sürekli dışarıya böyle bir görüntü yansıyor. Bunun nedeni nedir?
- Bizim partimiz çok demokratik, özgür bir parti. Hukuka çok önem veriyoruz ve karmaşa da bu nedenle var gibi görünüyor. 129 bin kişinin olacağı bir seçimde fikir ayrılıklarının olması doğal. Olmazsa zaten bir sorun var demektir. Ben bu çalışmaları bir mesir macununa benzetiyorum. Mesir macununda 40 türlü baharatı bir araya getirince çok lezzetli bir ürün çıkıyor ortaya. Biz de önseçimi gerçekten 129 bin üyemizle sorunsuz ve başarılı geçirdik. Buna inanıyorum.
'O dönemler geride kaldı' * Genel seçimlerde İzmir'de aldığınız sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Hedefim çok farklıydı. Ben 8+8 demiştim. HDP'nin oy kazanıp MHP'nin daha fazla çıkarmasıyla 6+6 ile bitirdik. Ama oy oranımızın yükselmesi, 1 sene önce mahalli seçimlerde kaybettiğimiz 8 ilçeyi genel seçimlerde yeniden kazanmamız nedeniyle de çok mutluyum. Bu başarıya bir kaptan lazımdı ve ben bu kaptanlığı iyi yaptığıma inanıyorum.
* İzmir'in eski milletvekillerinin, sizin yanlış tercih olduğunuz konusunda yorumları oldu. Siz ne düşünüyorsunuz?
- O dönemde gereken yanıtlar verildi ve çok geride kaldı. Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu'nun erken hareket ettiklerini fark ettiklerini düşünüyorum.
'Kendimi tanıyamaz hale geldim' * Başkan Aziz Kocaoğlu ile ilişkileriniz nasıl?
- Aziz Kocaoğlu ile ağabey-kardeş gibiyiz. Hep birlikteyiz. Dışarıda özel sohbetlerimiz oluyor. Hiçbir sıkıntımız olmuyor. O bizim Büyükşehir Belediye Başkanımız, ben de bu ilin il başkanıyım.
* Toplantılardaki konuşmaların dışarı yansımasından rahatsızlık duyduğunuz söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir bu konuda?
- Toplantılarda konuşulanların yansımasında sorun yok. CHP özgür iradeye sahip bir parti. Ancak kapalı toplantıların dışarı sızması da etik değil. Bu davranış içindeki arkadaşlarımı tasvip etmiyorum. Tespit ettiğimde de gereken görüşmeleri yapıyorum.
* Sert bir tepki mi gösteriyorsunuz?
- Soyadım Serter ama sert bir insan değilim. Yumuşak geçiş oluyor genelde. İl başkanlığına geldikten sonra ben bile bazen kendimi tanıyamaz hale geldim. İl başkanlığı çok sorumluluk isteyen bir mesele. Milletvekilliği ya da belediye başkanlığı gibi değil.
* Partide eksiklik olarak gördüğünüz şeyler neler?
- Göreve geldiğimin ilk ayında fuarda 2 bin kişilik yemek düzenledik. O yemeğin 350 kişisi partiyle daha önce hiç bir araya gelmemiş sivil toplum kuruluşu ya da iş dünyasından arkadaşlarımdı. Amacım İzmir halkını CHP ile buluşturmaktı. Ben bu yönde çalışmaların yapılmamasının eksiklik olduğunu hissediyordum.
* Bunun için ne yaptınız?
- Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. İzmir diğer şehirlere benzemiyor. Partimizi halkla buluşturmak zorundayız. Siyasi arenada hangi alanda olursam olayım böyle devam edeceğim. İzmir özelinde sevgi ve saygıyı pekiştirmemiz gerekiyordu. Şu ana kadar hep bunun üzerinde durdum. Herkes gülerek birbirine selam vermeyi öğreniyor.
* Hedefinizde milletvekilliği var mı?
- Hayatım boyunca hiçbir noktada hiç bir işi aynı noktada kalmak için yapmadım. Her gün farklı bir dünyaya açılıyorsunuz. Tabii ki, siyasi arenada da bu kadar onurlu bir göreve gelmişken öncelikle buranın hakkını vermek istiyorum. 6 ayda bunun hakkını eksikliklerime rağmen verdiğime inanıyorum. Hepimiz insanız eksik ve yanlışlarımız var, bunları düzelteceğiz. Hak edersek başka yerlerde de görev alabiliriz. Ama bu ne hayatımın başı ne de sonu. Biz de çok çeşitli arenalarda hareket etme kabiliyetine sahibiz.
'Şu an doğal adayım' * Başkanlığınız döneminde başarı olarak nitelendirdiğiniz çalışmanız neydi?
- Şu anda İzmir'de yüzde 46 ile genel seçimlerde alabildiğimiz en yüksek oyu aldık. 30 ilçenin bir arada hareket ettiğini görüyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Bütün ilçe başkanlarımla bir telefon mesafesinde 24 saat yakınız. 2002'de 19 ilçede, 2007'de 17, 2011'de yine 19 ilçede birinci gelmişiz. Son genel seçimde ise 28 ilçede birinciyiz. 2 ilçede de birinci partiyle yüzde 1 fark var. Bu ciddi bir başarı. Sadece benim değil, bütün örgütümün başarısı. Çünkü, onlarla beraber çalıştık. Ben 18 saat çalıştıysam kadın ve gençlerimiz 24 saat çalıştı. Genel Merkez de bizi hem maddi hem manevi olarak destekledi. Genel Başkanımız İzmir'den aday olarak bizi onurlandırdı. Bu durum benim elimi çok güçlendirdi.
* Kongre süreci başladı, İl Başkanlığı'na aday mısınız?
- Ben şu an doğal bir adayım. Seçilirsek bu süreç devam edecek, ne kadar partilimiz varsa hepsine aynı uzaklıktayım.
15 dakika her şeyi unutturuyor * Stres atma yönteminiz nedir?
- İşyerinde son 5 yıldır baterim var. Müziğe çok meraklıyım. Stres atmak için bateri çalıyorum. O bateriyle geçirdiğiniz 15 dakika yarım saat tüm hayatta her şeyi unutturuyor. Adapte oluyorsunuz. Önünüzde ziller, bagetler, davullar, pedallar var ve nereye hareket edecekseniz tamamen ona odaklanıyorsunuz. O sırada ne siyaset düşünüyorsunuz, ne iş, ne de başka bir şey. Bu da çok önemli herkese tavsiye ederim. Stres atması için insanlar bir müzik aleti çalmalı. Bu gitar olabilir, kaval olabilir. İnsanı yeniliyor, mutlu ediyor.
'Geldiğini kapıyı çalışından anlarız' * Eşi olarak Bedri Serter'i nasıl anlatırsınız?
Huriye Serter: İşindeki disiplinini il başkanlığına yansıtmış durumda. Bedri bir defa çok iyi bir insandır. 31 yılda bunu hissettirdi. 2 kişi başladık, şimdi ailemiz 5 kişi oldu. Biz gülmeyi seven bir aileyiz. Akşamları masa başında sohbet eder, günün değerlendirmesini yaparız. Ama bunu ciddi ciddi değil de birbirimize gülerek yaparız.
* Evdesiniz ve kapı çaldı, Bedri beyi nasıl karşılarsınız?- Aslında bu bir koşuşturmaya neden olur. Akşamları kızımız İlayda'yla kapıyı hangimiz açacağız diye yarışırız. Bedri'nin farklı bir kapı çalış şekli vardır. Geldiğini oradan anlarız.
* Onun için şehir hayatı mı güzel köy hayatı mı?
- Bedri Serter köy hayatını da çok seviyor. Sabah erken kalkar, mezata gider, balıkçılarla balığa gider, köyde sohbet eder. Bir arada olmayı çok seviyor. Burası fırsat buldukça kaçtığı bir yer.
'Tam olması gerektiği gibi bir baba' * Bedri Serter nasıl bir baba?
İlayda Serter: Babam benim için tam olması gerektiği gibi bir baba. Sanırım bu yüzden kendisine teşekkür de etmeliyim. Her konuda bana destek olur. Bir karar verdiğimde ne olursa olsun arkamda durur. Son olarak üniversite tercihlerimde okumak istediğim bölüme karar verirken bir kaç defa değiştirdim. Ama her kararımda destek oldu. İleri görüşlü bir baba ve ben bu konuda çok memnunum. Beni öpmeden okula yollamaz. Babamla alışverişe çıkabiliyoruz. 1 yıldır araba kullanıyorum, sürerken yanımda olur. İl başkanı olduğu için biraz daha az vakit geçiriyoruz.
