Urla Balıklıova Mahallesi'ndeki evleriyle ilgili belediyenin aldığı boşaltma ve yıkım kararına isyan ederek CHP İl Başkanlığı'nı işgal eden vatandaşların eylemi sürüyor. Geceyi yanlarında getirdikleri yastık ve yorganlarla İl Başkanlığı'nda geçiren mahalle sakinleri, ilginç görüntüler oluşturdu. Öte yandan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, CHP İl Başkanı Bedri Serter'in de çağrısına rağmen İl Başkanlığı'na gelip eylemci vatandaşlarla görüşmedi. Dün İzmir Entarnasyonel Fuarı'nın açılışı için kent merkezine gelen Uyar, törenin gerçekleştiği Lozan Meydanı'na 500 metre mesafede yer alan İl Başkanlığı'na gitmedi. Yasalar ve mahkeme kararları çerçevesinde hareket ettiğini söyleyen Uyar, "Danıştay'taki süreci bekliyorum. İstesem yıkım yaparım ama elektriği bile kesmedim" diye konuştu.
CHP İl binasındaki ilk geceyi yanlarında getirdikleri yastık ve yorganları yere serip uyuyarak geçiren Balıklıovalılar, sabah kahvaltılarını da toplantı salonundaki masa ve sandalyelerin üzerinde yaptı. Başkan Sibel Uyar belki kendileri ile görüşmeye gelir ümidi ile CHP İl Başkanlığı'ndaki eylemlerini sürdüren Balıklıovalılar, sorunları çözülene kadar İl Başkanlığı'ndan ayrılmamakta ısrarcı olduklarını söyledi. Başkan Uyar ise, eylemin ikinci gününde de vatandaşlarla görüşmemek için İl Başkanlığı'na gitmedi. Uyar, bunun yerine İl Başkanlığı'na 500 metre mesafede yapılan İEF'nin açılış törenine katıldı.
"Gelsem ne olacak?"
"Kendi başkanlığımızı kurarız"
Olumlu bir haber çıkmaması halinde il başkanlığında kendi başkanlıklarını kuracaklarını iddia eden mahalle sakinlerinden Yusuf Altun, "Başkan Uyar 1 Nisan'da göreve geldiğinde, belediyenin daha iyi hizmetler sunacağını ve yaşam alanlarını iyileştireceğini düşünüyorduk. Ama 1 Nisan şakası yapar gibi hemen bir ay içerisinde encümen kararı çıkararak 'Evlerinizi yıkın, toprağı terk edin' dedi. Elimizde muhtarlıkla yapılan sözleşme var. Biz toprak kiracısıyız" dedi.
YAĞMUR UYGUR
"Çoğunun ikametgahı bu evler değil"
Öte yandan Urla Belediyesi'nden de konuyla ilgili bir açıklama yapıldı. Açıklamada, "1998 yılında kaçak yapı olarak tespitler yapılıp gerekli işlemler o tarihte başlatılmıştır. Kıyı Kanunu'na göre, inşa edilen baraka tarzı yapıların yasallaşması ya da ruhsatlandırılması mümkün değildir. Elektrik ve suyun belediye tarafından kesildiği iddiaları asılsızdır. Burada bulunan 74 hanenin birçoğunun asıl ikametgahları olmadığı resmi evraklarda da yer almaktadır" denildi.