Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 12. Büyükelçiler Konferansı'nda, korona virüs salgınının dünyada tehlikeli bir yükselişte olduğunu hatırlatarak uyarılarda bulundu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
SÜRECİ AVANTAJLI YÖNETTİK
Büyükelçilerimiz bu sene salgınla da mücadele etmek zorunda kaldı. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin avantajları ile süreci yönettik. Yurt dışında vatandaşlarımızı da sahipsiz bırakmadık. Devletimizin yardım elini uzattık. 233 vatandaşımızı ambulans uçakla Türkiye'ye getirdik. Memleketlerine dönmek isteyen 90 ülkeden 38 bin yabancıya da destek sunduk. Sizlerin şahsında yurt dışı misyonlarımız ve merkez teşkilatımızda gece gündüz çalışan personellerimize teşekkür ediyorum. Mücadele henüz bitmedi. Hastalığın bir süre daha bizimle olacağı görülüyor. Son haftalarda vaka sayıları ürkütücü boyutlara ulaştı. Karamsarlığa kapılmadan hareket ediyoruz. Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet ederek bu sıkıntılı sürecin de üstesinden geleceğimize inanıyorum. Salgınla birlikte dünyanın yeni bir yol ayrımına geldiğini görüyoruz. Uluslararası kuruluşlar bu dönemi okumakta yetersiz kalıyorlar. Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine azınlığı, fakir yerine zengini koruyan bir küresel sistemin devam etmesi mümkün değil. Siyasi ve ekonomik arenanın yeniden belirlendiği bir kavşaktayız. Ülkemiz maalesef gerek 2. Dünya Savaşı gerekse Soğuk Savaş sırasında fırsatları değerlendirememiştir.
BİR MÜJDE DAHA BEKLİYORUZ
Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi'nin provokasyonlarına rağmen Doğu Akdeniz'de daima sabırlı davrandık. Müzakere masasından asla kaçmıyoruz. AB'nin stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını diliyoruz. Konferans önerimiz sorunu diyalog ile çözme irademizin tezahürüdür. Karadeniz'deki doğalgaz rezervi irademizi daha da kuvvetlendirmiştir. Yakında Doğu Akdeniz'den de inşallah müjdeli haber alacağız. Türkiye sadece kendi çıkarlarını korumak için değil, dost ve kardeş ülkelerinin çıkarlarını korumak için de güçlü olmak zorundadır.
'MİNSK ÜÇLÜSÜ HİÇBİR ÇÖZÜM ÜRETMEDİ
TÜRKİYE'NİN Azerbaycan topraklarının işgaline sessiz kalmadığını kaydeden Erdoğan, "Biz şu anda Afganistan'dayız, Azerbaycan'dayız. Onlar bizim kardeşlerimiz, soydaşlarımız. Ermenistan'ın 28 yıllık zulmü karşısında, bu acımasız işgale Minsk Üçlüsü çözüm üretmedi. Azerbaycanlı kardeşlerimiz şimdi kendi göbeklerini kesti. Aliyev kardeşimizin yaptığı açıklamaları dinledik. İki devlet, tek millet olmanın aşkı budur. Dün Şuşa'nın kurtarılması ile birlikte umudumuz artmıştır. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez. İnmeyecektir. İnşallah kısa sürede işgal altındaki Kelpeçer ve Laçin olmak üzere buralar da sahiplerine teslim edilecektir" dedi.
"LİBYA'DA  İÇ SAVAŞA ENGEL OLDUK"
TÜRKİYE'nin Suriye'deki harekatlarla sadece teröristleri sınırdan uzaklaştırmakla kalmayıp 411 bin Suriyelinin de memleketlerine dönüşünü temin ettiğini söyleyen Erdoğan, "İdlib'de göç dalgasının önüne geçtik. Türkiye insani ve vicdani olarak adım attı. Suriye'de siyasi çözüm için çaba gösteriyoruz. Libya'da sağladığımız destek, iç savaşa ve Trablus'un düşmesine engel oldu. Libya halkının yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
AB'YE İSLAM düşmanlığı tepkisi
AVRUPA'DA İslam düşmanlığının devlet başkanlığı düzeyinde körüklendiğini ifade eden Erdoğan, "Türkiye'nin sınır dışı ettiği yabancı teröristlerin yurt dışında elini kolunu sallayarak eylem yapmasını anlayamıyoruz. İslam düşmanlığıyla mücadele, hem inancımızın hem de yurt dışındaki vatandaşlarımıza sorumluluğumuzun gereğidir" ifadelerini kullandı.