Konuk yazar Selahattin Gezer yazdı...
Şefaat, Yüce Makam Sahibi'nin, darda kalmış bir kula yardım etme iltifatıdır. Hayatında kimseye el uzatmamış, bir bardak suyu, bir lokma ekmeği dahi vermemiş birinin şefaat hakkında konuşması abesle iştigaldir. Bozuk felsefelerle yoğrulmuş, kendini ilahiyatçı veya yazar zanneden bazı kişilerin dillerinden ve kalemlerinden dökülen zehirlerden biri de "şefaat yoktur" zırvasıdır. Bu çarpık fikirlere sahip kişilerin isimlerinin önünde Profesör unvanı bulunması ise ayrı bir sorundur. Sıradan ama vicdanlı bir Müslüman'ın bile kolayca kavrayabileceği şefaat meselesinde bu sözde hocaların çuvallamış olması, unvanlarını bile utandırır hale gelmiştir.
FARKINDA DEĞİLLER
Dünyalık işleri için torpil arayan bazı kişiler, ebedi hayatta şefaat olmadığını iddia ederken ne kadar gülünç bir duruma düştüklerinin farkında değiller. Sanıyorlar ki kişi kendi gücüyle şefaat edecek. Oysa Allah'ın izni ve iltifatı olmaksızın kimin haddine şefaat etmek, Allah'ın buyruğu dışına çıkıp cezayı hak etmiş birini mükafata kavuşturmak? "Şefaat yok" diyenler, kendi durumlarından o kadar eminler ki; her şeyi kusursuz ve eksiksiz yapmışlar, kimseye minnet edecek halleri yokmuş gibi davranıyorlar. Adeta "Herkes kendi başının çaresine baksın" der gibiler. Bu garanti almışçasına "şefaat istemezükçüler" güruhu, yağmurlu havada kimseye bir yudum su vermeyecek bir yapıya sahiptirler. Kendilerinden başkalarına el uzatma ve yardım etme özelliği göremeyen bu zavallılar, elbette Hz. Peygamber'in şefaatinden rahatsız olacak, bunu da açıkça söylemekten çekindikleri için "şefaat yok" diyeceklerdir. Hz. Peygamberimizin (sav) yeryüzü sakinlerini hayran bırakan Şakk-ı Kamer Mucizesi ve Mele-i Ala mensuplarını hayran bırakan Miraç Mucizesini bile hazmedememiş, kabullenememiş ve içten içe kıskançlık yaşamış hastalıklı itikat sahipleri elbette şefaat yok diyecekler! Bu arızalı tiplerin hastalıklı düşünceleri, Yüce Allah'ı ve Hz. Peygamberimizi yeterince tanımamış olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu durum hem kendilerini hem de inancı zayıf kişileri hatalara sürüklemekten başka bir şey değildir.
SEBEPLER DÜNYASI
Dünya Bir Sebepler Zinciridir: Şefaat Benzeri Mekanizmalar... Dünya bir sebepler dünyası olduğu için bir nevi burada da şefaat mevcuttur:
.Allah'ın izniyle beyin şefaat etmezse, göz kusursuz bir yapıya sahip olsa bile nasıl görecek ki?
.Allah'ın inayetiyle, toprak, su, hava ve güneş şefaat etmezse; çekirdek ve tohumlardaki yeni alemlerin kapısı nasıl açılacak ki?
.Aşk ve muhabbet şefaat etmezse, iki farklı dünya nasıl bir araya gelip evlilik yoluyla saadet yuvası olacak ki?
İnsanın anlamadığı bir şeyi anlamaya niyeti varsa, birilerinin ona yardımcı olması, yol göstermesi de bir nevi şefaattir. Büyük hesap gününde, darda kalmış bir Müminin, başta Efendimiz (sav) ve mübarek zatların şefaat etmesi, Allah'ın ihsanından başka bir şey değildir! Asıl rahmet sahibi Allah'tır. Allah'ın izni olmadan hiçbir el yardım için yerinden kalkamaz. Bu hakikati bilmek de imanın yüksekliğini gösterir.
Sonuç: "Şefaat yok" demek; Allah'ın iradesini sınırlamaktır. Güya Allah'tan yanalar ama Allah'ın bir insana şefaat hakkı vererek onu onurlandırmasından rahatsızlar. Kendilerinde bu onuru göremiyorlar ve böyle bir iltifatı asla hazmedemiyorlar.

