Sadakatte zirve Hz. Ebu Bekir (R.A.)

Sadakati ve imanı sayesinde cennetle müjdelenerek "Aşere-i Mübeşşere" denilen 10 sahabeden biri olan ve sadakatiyle zirveye çıkan Hz. Ebu Bekir (r.a.), Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in en yakın ve en sadık arkadaşıydı. Mekke'deki acılı ve zor günlerde Bedir'de, Uhut'ta hicret esnasında mağarada Peygamberimize en yakın olan hep Hz. Ebubekir'di. Hz. Ebubekir'in faziletleri saymakla bitmez.
İslâm tarihi içinde müstesna bir yere sahipti. İlk Müslüman olanlardan ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ilk halifesiydi. Kızı Aişe'yi (r.a.) O'na vermekle yakınlığına yakınlık katmıştı.
"SIDDIK" LAKABI KAZANDI
Tacir olarak geniş bir kültüre sahip olan Hz. Ebu Bekir, dürüstlüğü ve takvası ile ashâb içinde ilk sırada yer alır. Karakteri; yumuşak huyluluk, çok düşünüp az konuşmak, tevazu ile belirgindi.
Cahiliye döneminde müşrikler ona güvenir, diyet ve borç-alacak işlerinde onu hakem tanırlardı.
Rasulullah'ın en sadık dostu olan Ebu Bekir'in Miraç olayında sergilediği sonsuz bağlılık örneği ona "es-Sıddık" lakabını kazandırmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) miracı Mekkelilere anlattığında ve Mekkelilerden bazıları Ebu Cehil ve arkadaşları inanmamışlardı.
Ancak Hz. Ebu Bekir(r.a.) Peygamberimizi (s.a.v.) görüp dinlemeden "O söylüyorsa doğrudur." diyecek kadar O'na inanan sadık bir mümindi.
CÖMERTLİKTE DE ZİRVE
Cömertlikte ondan üstünü de yoktur. Bütün malını mülkünü İslam için harcamış, vefat ederken vasiyetinde, halifeliği müddetince aldığı maaşların, topraklarının satılarak iade edilmesini istemiş ve geride bir deve, bir köleden başka bir şey bırakmamıştır.
Dört eşinden altı çocuğu olan Ebu Bekir, kızı Âişe'yi Rasûlullah ile hicretten sonra evlendirmiştir (Tabakat-ı İbn Sa'd, VI, 130 vd.)
ÖVGÜYE MAZHAR OLDU
O, Hazreti Peygamber'in veziri, fetvâlarda en yakını idi. Rasûlullah'ın, "İnsanlardan dost edinseydim, Ebû Bekir'i edinirdim" (Buhâri, Salât, 80: Müslim, Mesacid, 38: İbn Mâce, Mukaddime, II) ve "Herkeste iyiliklerimin karşılığı vardır, Ebu Bekir hariç" demesi ve son hutbesinde, "Allah, kullarından birini dünya ile kendi katında olan şeyleri tercih hususunda serbest bıraktı; kul, Allah katında olanı tercih etti" diye Ebu Bekir'i övmesi ve mescide açılan tüm kapıları kapattırıp yalnız Hazreti Ebu Bekir'in kapısını açık bırakması ona verdiği değeri göstermektedir.
ASHABI TESELLİ ETTİ
Peygamber Efendimiz'in vefat haberi ile Hz. Ömer'in kılıcını sıyırıp "Kim O öldü derse kafasını uçururum" dediği anda ortaya çıkan ve insanları "Muhammed (s.a.v.)'e kulluk edenler bilsin ki Muhammed (s.a.v.) vefat etmiştir. Allah'a iman edip ibadet edenler ise bilirler ki; Allah Hayy'dır. La yemuttur. Ölümsüzdür." sözleri ile yatıştıran olgun kişi Hz. Ebubekir'dir.
AYNI YAŞTA VEFAT
Hilâfeti zamanında İslam devleti büyük bir gelişme gösterdi. Hz. Ebu Bekir Hicrî 13. yılda Medine'de yakalandığı hastalığının ortaya çıkması üzerine yatağa düşünce yerine Ömer'in namaz kıldırmasını istedi. Ashâbla istişare ederek Hazreti Ömer'i halifeliğe uygun gördüğünü söyledi.
Hazreti Ebu Bekir (r.a.) de, çok sevdiği Rasulullah gibi altmış üç yaşında vefat etti. Vasiyeti üzere Rasulullah'ın yanına omuz hizasında olarak defnedildi. İki büyük dostun kabirleri de yanyanadır.
RİVAYET ETTİĞİ HADİSLER
Hazreti Ebu Bekir, Mukillîn* denilen çok az hadis rivayet eden ashabdan sayılır.
O, yanılıp da yanlış bir şey söylerim korkusuyla yalnızca yüz kırk iki hadis rivâyet etmiş veya ondan bize bu kadar hadis rivayeti nakledilmiştir.
Hutbe ve öğütlerinden bazıları şöyledir: "Rasûlullah vahy ile korunuyordu.
Benim ise beni yalnız bırakmayan bir şeytanım vardır... Hayır, işlerinde acele edin, çünkü arkanızdan acele gelen eceliniz var...
Allah için söylenmeyen bir sözde hayır yoktur...
Herhangi bir yericinin yermesinden korktuğu için hakkı söylemekten çekinen kimsede hayır yoktur... Amelin sırrı sabırdır...
Hiç kimseye imandan sonra sağlıktan daha üstün bir nimet verilmemiştir... Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekiniz.

BİR AYET-İ KERİME

"Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve Katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen." (Ali İmran 8)

BİR HADİS-İ ŞERİF

"Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terketmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez." (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.