Bu gece bir ömre bedel

Bizi en faziletli geceye, Kadir Gecesine tekrar ulaştıran Rabbimize hamd olsun. Kadir Gecemiz mübarek olsun.
Allah (c.c.) Kadir suresinde, bu gece hakkında şöyle buyuruyor : "Şüphesiz, Kur'an'ı biz Kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin ne olduğunu sen nerden bilebilirsin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, fecrin doğuşuna kadar bir esenliktir." (Kadir 1-5). Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ise şöyle buyurmaktadır:
" Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir".
(Müslim, Müsafirin, 174) Kur'anı Kerim'de bu geceye müstakil bir sure tahsis eden Yüce Rabbimiz, gecenin değerini de en güzel şekilde vasıflandırmıştır.
Her sene kadrimizi yüceltmek için Rabbimizden bir bağış ve bir armağan gibi gelen Kadir gecesinin anlatıldığı bu sure, bizlere üç önemli mesaj getirmiştir. Birincisi; Kadir Gecesini değerli kılan, onun "yaradılış gayemizin kitabı" Yüce Kur'an'ın ilk nüzûlüne şahit olmasıdır. Kadir Gecesinin kadrini yücelten, Aziz Kur'an'ın rahmet yüklü evrensel mesajlarının bu gece inmeye başlamasıdır.
ÖMÜRLÜK FIRSAT
İkinci mesaj; Kadir Gecesinin, müminlere her yıl ömürlük bir fırsat sunmasıdır. Rabbimiz, ömre bedel bu geceyi, müminlere bir rahmet kapısı, bir umut pınarı olarak bahşetmiştir.
Bu gece bize düşen, ömür sermayemizden tükettiğimiz günlerin muhasebesini yapmaktır. Hata ve günahlarımızdan, kusur ve nisyanlarımızdan tövbe ederek Rabbimizin razı olacağı şekilde bir ömür sürmeye azmetmektir.
Üçüncüsü ise ; Allah'ın meleklerinin, Kadir Gecesinde yeryüzüne selâm ve esenlik getirmek üzere inmeleridir. Bu muhteşem hâdise, Cenab-ı Hakk'ın biz müminlere çok büyük bir ikramı, ihsanı ve lütfu olarak her sene tekrar etmektedir. O halde Kadir Gecesini ihya etmek için Kur'an'ın barış ve esenlik mesajlarına kulak vermeliyiz.
Bu mesajları yeryüzünde egemen kılmak için çaba göstermeliyiz. Bu mübarek geceyi hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kerim Kitabımızın kadir ve kıymetini bilmekten, hayatımızı onunla anlamlandırmaktan, insana, kâinata onunla bakmaktan geçer. Kadir Gecesini ihya etmenin yolu, Rabbimizin muhatap kabul ettiği, nazargâh-ı ilahi olan kalbimizin, gönlümüzün değerini bilmekten geçer. Gönüller yapıp gönüller almaktan, olur olmaz sebeple gönüller kırmayıp incitmemekten geçer. Kadir Gecesinde ancak bu sayede bir ömre bedel manevî gelişmeler yaşayabiliriz. Hiç şüphesiz bir fırsat olan bu geceyi, namaz kılmak, Kur'an okumak, dua etmek, tevbe ve istiğfarda bulunmak suretiyle ihya etmeliyiz.
Namaz borcu olanların hiç olmazsa bir gün bir gecelik kaza namazı kılmaları, böyle bir borcu olmayanların ise nafile namaz kılmaları uygun olur.
BERGAMA'YA KARAOSMANZADE YADİGARI
İzmir'in Bergama ilçesi Uzunçarşı caddesindeki esere Yeşilli cami de denir. Dış kapısı üstündeki kitabeye göre, Cami Karaosmanzade Haidi İbrahim Nazif Ağa tarafından 1814 tarihinde yaptırılmıştır. Cami, zemin kat üzerine 9.6 m. kare planlı yapılmıştır. Bina, moloz ve kireç harçla yapılmıştır.Ahşap çatılıdır.Profilli silmelerle duvarların üzeri çevrilmiştir. Mihrap, alçı kabartma ile süslüdür. Minberi tahtadandır. Cami, 1908 yılında esaslı tamir görmüş ve yeşile boyanmıştır.
Caminin doğu köşesinde yonu taştan yapılmış ilk minaresi 1914'de depremden yıkıldığı için kaidesinden üstü yeniden yaptırılmıştır. Minareyi, Bergamalı minareci Kamil Toy yapmıştır. Cami avlusunun üç tarafında 16 medrese odası bulunuyordu.
Bugün bunlardan cadde üstüne düşen kısımda beş odası kalmştır. Avlu ortasındaki şadırvan 12 köşelidir.Mermerleri süslüdür.
GÖNÜL DOSTLARI
ZUHURAT BABA

Bakırköy'de türbesi bulunan Zuhurat Baba, İstanbul'un fethi sırasında askerin imdadına yetişti. Susuzlukla mücadele eden Mehmetçiğe hiç tükenmeyen kırbasından su veren zata, "aniden beliren" anlamına gelen 'Zuhurat' ismini askerler verdi. Zuhurat Baba, savaş sonunda şehit olarak vefat ettiği yerde defnedildi. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethi esnasında Bizanslılar su kuyularını zehirleyince, savaşın en yoğun şiddette yaşandığı anlarda Osmanlı ordusu su ihtiyacını karşılayamayıp, susuzluk sorunuyla karşılaşır.
Rivayete göre, su sıkıntısının artmaya başladığı anda sırtında su kırbası, elinde su tasları ile bir kişi ortaya çıkar. Bu kişiye askerler "aniden beliren" anlamında "Zuhurat Baba" diye seslenirler.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.