Allah, kuluna çok yakındır

Kainatı yaratarak insanın hizmetine veren Allah (c.c.), her türlü eksik sıfatlardan münezzehtir. Peki Rabbimiz olan Allah'ı (c.c.) ne kadar tanıyoruz? O'na (c.c.) ne kadar yakınız? Allah'ın zatı ve sıfatları hakkında nasıl düşünmeliz?

Prof. Dr. Himmet Konur

İşte bu konularla ilgili Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Himmet Konur, bizleri sayısız nimetlerle donatan Allahü Teala hakkındaki görüşlerini ayet ve hadisler ışığında Yeni Asır'a anlattı.

KURAN VE HADİSLERLE TANIYIN
Bâkî olan Allahu Teâlâ'yı noksan sıfatlardan uzak tutmayı başarmak ve bu konuda doğru yolu izlemek için hata yapmaktan kurtulmanın yolu O'nu kitabı olan Kur'an'daki ve Resulünün hadislerindeki ifadelerle tanımak ve tanıtmaktan geçse gerektir. Bu düşünceyle Allahu Teâlâ hakkında Kur'an ve hadislerde yer alan bilgilerden bazılarını paylaşmak istiyorum. Allahu Teâlâ, Peygamber Efendimize "Allah'ın nasıl bir varlık olduğunu bize açıkla" diyenlere) şöyle demesini bildirmiştir: "O Allah birdir. Bütün varlıklar O'na muhtaç, O ise hiç bir şeye muhtaç değildir. Doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi de yoktur." (İhlas, 112/1-4) "Hepinizin ilâhı, bir tek ilâhtır. Ondan başka bir ilâh yoktur. O Rahmân ve Rahîm'dir. (Bakara, 2/163)

EN GÜZEL İSİMLER O'NUNDUR
Bir gece müşriklerden biri, Kâbe'nin yanı başında Peygamberimizin Allah ve Rahmân isimleriyle zikir ve dua ettiğini görür ve dinler. Sabah olur olmaz, Peygamberimizin bir açığını yakalamış edasıyla, diğer müşriklerin yanına gider ve: "Bakın bu adam ne diyor! Dün gece kulaklarımla duydum. Bizi bir tek ilâha kulluk etmeye çağıran Muhammed, kendisi hem Allah'a, hem de Rahmân adlı başka bir tanrıya dua ediyor. Bizim bildiğimiz Rahmân, tanrı olduğunu iddia eden Yemâmeli Müseylime isimli bir adamdır. Hani tek Allah dışında bütün taptıklarımız bâtıldı!" der. Bu sözler üzerine Yüce Allah şu âyeti inzal buyurmuştur: "De ki: İster Allah deyin, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O'nundur." (İsrâ, 17/110) Peygamber Efendimiz "Allah"ın, yüzden bir eksik, doksan dokuz ismi vardır. Kim bu isimleri (öğrenip gereğiyle amel ederek) sayarsa, cennete girer." demiş sonra da bu isimleri saymıştır. (Tirmizî, Deavât, 82)

DUA EDENİN İSTEĞİNİ YAPAR
Allahu Teâlâ adaletinin gereği kötüleri cezalandırır ve iyileri ödüllendirir. Ancak merhamet tarafının fazla oldu "Rahmetim gazabımdan üstündür" hadisi kudsi ile buyurulur. Bir ayet-i kerimede Peygamberimize "Kullarım sana, beni sorarlarsa Ben çok yakınım. Benden bir şey istediğinde dua edenin isteğini yerine getiririm. O halde benim isteğime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar." buyurmuştur. (Bakara, 2/186) O, kullarının tövbe etmesine, ıssız çölde devesini kaybedip de bulan kimsenin sevincinden daha fazla sevinir. Buhârî, Daavât 4).

ALLAH'IN KULA YAKLAŞMASI
İYİLİKLERE fazlasıyla sevap verir. "Kim (Allah'ın huzuruna) bir iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı (sevap) verilir. Kötülük yapanlar ise misliyle (artırılmaksızın kötülükleri oranında) cezalandırılır, haksızlığa uğratılmazlar." (En'âm, 6/160). Peygamber Efendimiz iyiliklerin karşılığının 10'dan 700 kata kadar artırılacağı müjdesini vermiştir. (Buhârî, İman, 35) Allahu Teâlâ yardımcı olmak üzere daima kullarının yanındadır. Hadis-i Kudsîde şöyle buyurmuştur: "... Kulum bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim." (Müslim, Zikir, 2) Kullara düşen O'na inanmak, güvenmek, iyilik için çalışmak, dua ve tövbe etmektir. Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez. (Hûd, 11/115)