Topraktan yaratılan Hz. Adem’in hikayesi

Adem’in yaratılışı ile ilgili baş ve yüzünün Kabe toprağından, göğsünün ve sırtının Kudüs, baldırlarının Yemen, bacaklarının Mısır, ayaklarının Hicaz, sağ elinin doğu, sol elinin de batı topraklarından yaratıldığı rivayet edilir

Kur'an, sahih hadisler ve bunlara dayanan diğer güvenilir İslâmî kaynakların Hz. Adem hakkında verdiği bilgilerden çıkan sonuca göre Adem topraktan yaratılmıştır. Konuyla ilgili ayetlerden, bu yaratılışın belli bir gelişme seyri takip ettiği ve süresi bilinmemekle birlikte belli bir zaman içinde tamamlandığı sonucu da çıkarılabilir. Ancak bu gelişme hiçbir zaman, ilahi irade ve kudretin tesiri olmaksızın tabii bir tekamül şeklinde anlaşılmamalıdır. Bütün ilgili âyetlerde Âdem'in yaratılması olayında Allah'ın irade ve kudretinin etkisine özellikle dikkat çekilmiştir. Ayrıca Âdem'in herhangi bir başka canlıdan tekâmül suretiyle değil, topraktan ve tamamıyla bağımsız bir canlı türün ilk atası, yeryüzünde, öteki bütün canlı ve cansız varlıkların aksine, yükümlü ve sorumlu tutulan ve bunun için gerekli mânevî, ahlâkî, zihnî ve psikolojik kabiliyetlerle donatılmış bir varlık olarak yaratıldığı, tartışmaya yer vermeyecek şekilde açıklanmıştır. Bu sebepledir ki insanın yaratılışının bu özel yanını bütünüyle reddederek onu bayağı canlılar seviyesine indiren teorileri İslâm inançları ile bağdaştırmak mümkün değildir.

VAZİFE ÖLÜM MELEĞİNDE
İslâmî kaynaklarda da Âdem'in yaratıldığı toprağın nereden alındığına ve mahiyetine dair rivayetler vardır. Bir rivayete göre Allah, Âdem'in yaratılacağı toprağı getirmesi için yeryüzüne önce Cebrâil'i göndermiş, fakat yeryüzü kendisinden toprak alınmasına müsaade etmemiştir. Bunun üzerine Mîkâil görevlendirilmiş, o da başaramayınca bu defa "ölüm meleği" bu işe memur edilmiştir. Ölüm meleği, yeryüzünün itirazına rağmen toprağı almayı başarmıştır. Bu melek yeryüzünün çeşitli yörelerinden aldığı kırmızı, beyaz ve siyah toprak örneklerini birbirine karıştırmış, daha sonra göğe çıkarak toprağa su katmış ve onu yapışkan çamur haline getirmiştir.

CUMA GÜNÜ VEFAT ETTİ
Çamur siyahlaşıp kokmaya başlayınca Allah bu çamurdan Âdem'i yaratmıştır (bk. Taberî, Câmi'u'lbeyân, I, 158-160, 169; Sa'lebî, s. 21). Adem'in yaratılışı ile ilgili başka bazı rivayetlerde onun baş ve yüzünün Kabe toprağından, göğsünün ve sırtının Kudüs, baldırlarının Yemen, bacaklarının Mısır, ayaklarının Hicaz, sağ elinin doğu, sol elinin de batı topraklarından yaratıldığı nakledilmektedir (bk. Sa'lebî, s. 21). Ancak, menkıbeyi andıran bu rivayetler İslâm alimlerince itimada şayan görülmemiştir. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Âdem'in hangi günde yaratıldığı belirtilmemekte, ancak hadislerde onun cuma günü yaratıldığı, o günde cennete konulduğu, yine cuma günü cennetten çıkarıldığı, aynı günde tövbesinin kabul edildiği ve yine bir cuma günü vefat ettiği haber verilmektedir.

İNSANIN HALASI HURMA AĞACI
DİLİMİZE Farsçadan geçen hurma, Arapçada nakhle olarak bilinir. Allame Nimetullah Cezairi "Envarun Numaniye" adlı kitabında hurmayla ilgili şunu söyler: "Allah(c.c) Hz.Adem'i yaratacağı zaman meleklere Hz. Adem'in toprağını bir eleğe koymalarını emretti. Elendikten sonra saf ve ince olanından Hz. Adem yaratıldı. Elekte geriye kalan kısımdan da hurma yaratıldı. Nakhle "elekte kalan" anlamını taşır. Hz. Adem'in toprağından geriye kalan anlamında hurma ağacına nakhle denmiştir. O yüzden hurma ağacı halamız sayılır" denmiştir. Hurma ağacı incelendiğinde insana ne kadar çok benzediği anlaşılmaktadır. Hurma ağacının insana benzemesi hususunda Peygamber Efendimizin(s.av) de hadis-i şerifleri bulunmaktadır. İbni Ömer anlatıyor: "Efendimizin yanında otururken hurma ağacının özü içi(cummar) getirildi. Efendimiz şöyle bir soru sordu. 'Ağaçlardan bir ağaç aynen Müslüman adama benzer yaprağı düşmez. Söyler misiniz bana hangi ağaçtır o?' Orada bulunanlar çöl ağaçlarına daldılar benim aklıma hurma olduğu geldi. Söylemeye niyetlendim ama baktım ki ben orada olanların en küçüğüyüm sustum. Efendimiz buyurdular ki : 'O ağaç hurmadır' "(Buhari,ilim14,50;Müslim,sıfatü'lkıyamet 63; Tırmizi,emsal 79)
HZ. Âdem (as)'in yaratıldığı toprağın arta kalan kısmından hurma ağacı yaratılmıştır. Bu rivayeti İmmam-ı Rabbani Hazretlerinin Mektubatından öğreniyoruz: "Bu ağacın yaratılışında topluluk ve adâlet vardır. İnsanın yaratılışı da böyledir. Bunun içindir ki, Peygamber Efendimiz (asm) nahle ağacına âdemoğullarının halasıdır, derdi: "Halanız olan nahleye saygı gösteriniz. Çünkü bu ağaç, Âdem aleyhisselâmın çamurundan kalan artıktan yaratılmıştır." buyurdu. Görülüyor ki nahle, Âdem aleyhisselâmın çamurundan yaratılmıştır. Nahleye bereket buyurması, bunda her şeyin bulunduğu için olsa gerektir. Bunun için, nahlenin meyvesi olan hurma yiyince, insanın parçası, dokusu olur. Böylece hurmada bulunan her şey, insana da aktarılmış olur." (İmâm-ı Rabbânî, Mektubat, 162. Mektup)

ŞAŞIRTICI BENZERLİKLER
İNSAN da hurma da dik ve geniş bir gövdeye sahiptirler. İkisinde de erkeklik ve dişilik vardır. . İkisi de ancak döllenme ile çoğalır ve meyve verir. Erkeklik poleni kokusuyla insanın meni kokusu aynıdır. İkisinin de kafaları kesildiğinde ölürler. İkisinin de kalbi kuvvetli bir darbeye maruz kalırsa ölürler. İnsanın cismindeki kıllar ve saçlar gibi hurma ağacında da lifler vardır. Farklı çeşitteki hurmaların renkleri farklı ırktan insanların ten renklerine benzer. İnsanın şiddetle suya ihtiyacı olduğu gibi onunda çok bol suya ihtiyacı vardır. Ömrü ortalama insan ömrü kadardır. Yavrulaması insanın ortalama yavru adedine denktir. Gençlik ve ihtiyarlık yaşları da insanın yaşlarına benzer.
HURMA ile insan arasındaki benzerlikler arasında özellikle hurmanın döllenmesinin ve yavrulamasının aynen insan gibi olması oldukça ilgi çekicidir. Döllenme olayı kış mevsiminde meydana gelir. Erkek hurma ağacından alınan polenler(tal) bir yerde kurutulur. Sonra dişi hurma ağacının tepesinde bir yarık açılmaya başlar. Bu yarık bölgeye belli oranda tal denilen kurutulmuş polenler konulur ve üzeri zarar görmeyecek bir şekilde sarılır. Böylece döllenme işlemi tamamlanır. Yeni filiz oluştuktan sonra kesilir ve dişi ağacın yakınına dikilir. Belli büyüklüğe ulaştıktan sonra da annenin yanından alınarak başka bir yere nakledilir. Hurma ağacının en verimli yılları 15 ile 40 yaşları arasındadır. 60 yaşından sonra da artık ya meyve vermez ya da çok az meyve verir hale gelir. İnsana bu kadar benzemesi çok ilginç ve şaşırtıcıdır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.