Zekat toplumda dengeyi sağlar

Kiraz İlçe Müftüsü Metin Bozkır, zekat vermenin hem kardeşlik bağlarını güçlendirdiğini hem de toplumda denge unsurunu sağlayan bir ibadet olduğunu söyledi

Kur'an'ın temel gayelerinden birinin yeryüzünde âdil ve ahlaki temellere dayanan, yaşanılabilir ve sağlam temeller üzerinde kurulan toplumsal bir düzen kurmak olduğunu belirten Bozkır, "Bunun için öncelikli olarak toplumsal denge ve barışın bir şekilde sağlanması ve fertler arasında ruhsal gerilime sebebiyet verebilecek faktörlerin ortadan kaldırılması şarttır. Bu da ancak adalet sisteminin kurulmasıyla gerçekleşebilir" dedi.

ZENGİN, FAKİR DENGESİ KURULUR
İslam'ın toplumdaki adalete verdiği önemi anlatan Kiraz İlçe Müftüsü Metin Bozkır, şunları söyledi: "Adalet, toplumun her bir ferdine eşit seviyede yaklaşan bir düzendir. Adaletin eşit olarak herkese dağıtılması için Kur'an, "Servet sadece zenginler arasında dolaşan bir şey olmamalıdır." (Haşr, 59/7) ilkesini getirmiştir. Onun için Kur'an, zekâtı farz kılmış, toplumda duygusal açıdan gerilim olmaması için kazanılan servetin toplumun geneline adil bir biçimde dağıtılmasına olanak hazırlamıştır. Ve böylece zekât vermenin emredilmesiyle, zenginfakir dengesi de kurulmuş oldu. Bir kimseye zekâtın farz olması için o kimsenin Müslüman, akıl sağlığı yerinde, ergenlik çağına gelmiş ve hür olması bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte "nisap miktarı" mala sahip olması gerekir.

ZEKAT MALI BEREKETLENDİRİR
Nisap miktarından kastedilen ise 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malıdır. Nisap miktarını geçen malın 1/40'ı zekat olarak verilir. Kur'an, malın insanı azdırması hususundaki psikolojik gerçekten hareketle, kişinin en zorlu imtihanının mal olduğuna dikkat çekmektedir. (Fecr, 89/15-20.) Bu durum da bir mal ibadeti olan zekâtı, insanların yapmakta en çok zorlandıkları ibadet haline getirmektedir.Cenab-ı Allah, insanlarda görülen bu ruhsal rahatsızlığı, haz veren bir mutluluğa dönüştürmek için zekâtın aslında malı azaltmayacağını, bilakis daha da bereketli bir hale dönüştüreceğini şu şekilde beyan etmektedir: "Siz hayra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." (Sebe, 34/39) Bu husus şuna benzemektedir: Nasıl ki, budanan bir ağaç taptaze filizlerle daha iyi meyve sunuyorsa aynı şekilde zekât olarak verilen bir mal da nemalanarak zekat verenin cebine bereketiyle geri gelecektir. Ayrıca Ebu Hureyre'nin Hz. Peygamber (s.a.v)'den rivayet etmiş olduğu bir kutsî hadiste de Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: "Ey âdemoğlu! Sen infak et ki, ben de sana vereyim." (Müslim, zekât, 11.)

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.