Ramazan ayının sonuna doğru yaklaşırken Araştırmacı Yazar Selahattin Gezer, bu mübarek ayın verdiği dersleri anlattı. Selahattin Gezer şunları söyledi: İnsan eşyasını, arabasını vs. kullanırken özen gösterir; günlük, haftalık ve yıllık bakımlarını ihmal etmez. Oysa insanın en kıymetli varlığı kendi vücudu ve özellikle de ruhudur. Beş vakit namazla ruh ve duygular temizlenir; bir ay Ramazanla da hem beden hem ruh temizlenir. İstisnalar hariç; oruç cimriliği de temizler, on bir ayda paylaşmayı unutan, Ramazanda çocuklar gibi paylaşmayı da öğrenir.
Sevgiliyi hatırlatan her güzel şey çok kıymetlidir ve insan sevgiliye kıymet verdiği kadar kıymet alır.
MESELE İNSAN OLABİLMEK
Bizi her an hatırlayan; bir an olsun unutmayan bir Sevenimiz var. İnsanı sevdiği için kainatı bile unutmuyor; zerreleri, atomları; yıldızları, galaksileri; yaprakları, çiçekleri unutmuyor; intizam devam etsin dünya misafiri rahat etsin diye kâinat çarklarını intizamla ve gürültüsüzce çalıştırıyor. Her şeyde intizamın devam etmesi sırf insana verilen değer içindir. Güneşteki intizamlı işleyiş; kanın temizlenmesinde ki oksijenin hikmetli ölçüsü vs. vs. her nizam ve ölçü ve harika işleyiş unutulmadığımıza ve hayatı yaşanır kılma içindir.
Yenileyecek olursak: Unutulmuyoruz ve bir an için bile elimiz bırakılmıyor...
Biz de bizi unutmayanı unutmayacağız!
Araştırmacı Yazar Selahattin Gezer
İşte Ramazan ve biz dünya seyyahlarına verilen nimetlerle külli bir teşekkür vakti, hatırlama vakti.
Oruçlu insan iftarda birçok şeyi yemeği düşünürken, bir tas çorbayla bile doyduğunu görür ve her şeyin hatta sadece bir ekmeğin bile gerçek tadını ve lezzetini anlar, unuttuğu şükrü hatırlar, geçmiş bütün nimetler için şükreder.
Dünya hırsıyla her şeye sahip olmaya çalışan insan, bir tabak yemekle doyunca, hırs göstermenin ne kadar anlamsız olduğunu görür. Ben çalıştım, ben kazandım diyen insan, gündüzde elini uzatamadığı nimetlerin hakiki sahibi Allah olduğunu ve O bu nimetleri bize vermez ise tek bir buğday tanesine bile gücümüzün yetmeyeceğini görür.
Oruç kapıları açar; daha önce düşünemediği meselelere kapılar açılır kavramaya başlar. En azından O kumandan-ı azamın; Allah'ın bir neferi askeri olduğunu anlar ve O Sultan'ın kudretiyle bütün nimetlerin hiçten - yoktan sadece insan için ve karşılığında şükretmesi için yaratıldığını düşünür. Oruç sadece sahur ve iftar arasında aç kalmak değil; açlığı bahane ederek hırçınlaşmak, sinirlenip kalp kırmak hiç değil. Oruç, gün içerisinde her ne iş yapıyorsa en güzelini yapmak; ne konuşuyor ise en güzelini söylemek; ibadetini daha bir huşu içinde yerine getirmektir. Daha bir güven verici olmak; yardımlaşmayı, gönül almayı; tebessüm ve anlayışı ihmal etmemektir. Oruçlu bir insanın her haline yansıyan bu güzellikleri görenlerinde: Oruç aç kalmak değilmiş, insan olmakmış demelerini sağlamaktır. Oruç, oruçluyken bolca şükür sofrasından kaşıklamak, dua bardağından kana kana içmektir.